Uygulamada Egemenlik İlkesi Nasıl Uygulanıyor? Uygulamada Egemenlik İlkesi, gerçekte hiç bir devlet, bu ilkelerden birini, tam ve bütün unsurlarıyla uygulayamamaktadır.
Uygulamada, ister ulusal egemenlik, ister halk egemenliği ilkelerine dayanılsın, Anayasa hukuku açısından, her iki ilkenin doğurduğu sonuçlar birbirine yakındır. Ulusal egemenlik soyut, halk egemenliği ise, daha az soyut bir kavramdır. Her ikisinin de amacı, egemenliğin toplumda olduğunu belirtmektir. Bu ilkelerin, anayasa ilkesi haline gelmeleri ile bunların çoğunluk ilkesine bağlanması, uygulama yönünden bir zorunluluk olmuştur. Böylece, egemenlik çoğunluğun oyu olarak somutlaştırılmıştır. Çoğunluğa dayanan iktidarın, ben her şeyi yaparım, ben ulusal iradeyim, düşüncesine kapılması, istibdadı başka bir biçimde yeniden getirmesi olur ki, bu da hem ulusal egemenlik, hem de halk egemenliği ilkesine ters düşer.
Siyasal partilerin gelişmesi, egemenlik kavramını da etkilemiştir. Soruna gerçekçi olarak bakıldığında görülür ki, ulusal veya halk egemenliği, tüm seçmen kitlesinin iradesinin çoğunluğu olarak ortaya çıkmaktadır. Sonra bu çoğunluk Meclis çoğunluğuna, Meclis çoğunluğu parti grubu çoğunluğuna, parti grubu çoğunluğu da en sonunda, parti grubuna egemen olan, küçük bir grubun çoğunluğuna dönüşmektedir. Başka bir deyişle, siyasal parti mekanizması yolu ile azınlığın iradesi, çoğunluğun iradesi haline gelebilmektedir.
Son Yorumlar