Türk ressamı Duran Karaca (Adana, 1934).
Tarsus Amerikan Koleji’nde okuduktan sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ ne giren ama küçük yaşından beri tutku haline gelen resim sevgisi nedeniyle, buradaki öğrenimini yanda bırakarak İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisine kaydını yaptıran Duran Karaca, galeride Halil Dikmen’in, atölyede Cemal Tollu’nun öğrencisi oldu. Akademiyi bitirince serbest ressam olarak çalışmayı yeğledi. 1967’de bir yıl süreyle kendi hesabına Paris’e giderek müzeleri gezdi, Batı’nın büyük ressamlarını yakından tanıma olanağı buldu; bu arada, Brüksel, Amsterdam, Hamburg, Kopenhag gibi kentlerde incelemeler yaptı.
İlk sergisini Lisette Zara ile birlikte 1962’de İstanbul’da açtı, 1968’de kişisel bir sergi daha düzenledi. Ankara’da ilk sergisini, 1965’te baskı kartları oluşturdu. 1972’den başlayarak, ikişer, üçer yıl arayla bütün sergilerini Ankara’da açtı. Çağdaş Türk resmini dış ülkelerde tanıtmak amacıyla düzenlenen karma sergilere katıldı.
1970’e kadar Devlet Sergilerine resim verdi. 1981’de Kültür Bakanlığı tarafmdan düzenlenen “Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Devrimler” konulu sergide mansiyon kazandı. Atatürk’ün 100. doğum yıldönümü nedeniyle Ankara’ da TPAO’nın düzenlediği sergiye Yurdumun Işığısın adlı tablosuyla katıldı. Sanatçının yerli ve yabancı koleksiyonlarda resimleri vardır.
Duran Karaca’nın sanatı, yöresel Türk resminin özgün örnekleri arasında yer alır. Doğup büyüdüğü Çukurova çevresinin pamuk işçileri ve bu yörenin görünümleri onun resimlerine sürekli bir konu oluşturmuştur. Figürün peyzajla organik bir bütünlük kurduğu bu resimlerde, renkçi anlayış değişmeyen bir özelliktir. Derinlik kavramı açık-koyu renk dengesiyle çözümlenmiş, uzak-yakın ayrımı çok kesin plan değişimiyle alınmamıştır. Böyle bir eğilim, sanatın eski ustalarını ve büyük gelenekleri akla getirir. Uzakdoğu sanatı ve izlenimcilik sonrası Batı resmi, bu arada eski minyatürler, Duran Karaca’nın sanatında başlıca esin kaynaklarıdır. Diyagonal tuş esprisi, çevre peyzajının yönlendirdiği sıcak tonlara dayalı bir renk anlayışı, doğa ve insan sevgisi, onun resmini ören başlıca motiflerdir.
Son Yorumlar