İran’ın dağlık batı eyaleti olan Luristan’da, kırk yıl kadar önce yapılan kazılarda ortaya çıkarılmış binlerce tunçtan eşyanın yansıttığı sanat. Luristan’da bulunmuş bütün tunç eşyalar, silahlar, heykelcikler, mücevherler, at yetiştiriciliğiyle uğraşan ve İran yaylasına İ.Ö. XI. yy’da yayılmış olan göçebe Hint-Avrupalı halkların elinden çıkmıştır. Bununla birlikte, Zagros dağlarının yüksek ovalarında ve vadilerde bulunmuş olan bazı parçalar yakın çevrede yapılmış gibidir. Günümüzde, Luristan sanatının hangi koşullarda oluştuğu henüz açıklığa kavuşmamıştır. Geniş çaplı bilimsel kazıların yapılamayışı nedeniyle, mezar sitlerinin çevresinde insanların yaşadığı hiçbir konuta raslanmaması canlılar dünyasıyla ölüler dünyasını birbirinden ayrı tutma alışkanlığıyla açıklanmaktadır. Öte yandan, taş döşeli çukurlar üstünde yükselen düz tümsekler olan yeraltı gömütlüklerinin hangi nedenlerden dolayı akarsu ya da kaynak kenarlarına yapıldığı bilinmemektedir.
Luristan’da ortaya çıkarılan ve “Luristan tunçları” olarak nitelenen parçaların kökeni ve tarihlendirilmesi sorunu tartışmalı bir konudur. Bu mezar eşyalarının at ve araba kullanmayı bilen insanlar tarafından gerçekleştirilmiş olduğu kesindir; bulunan eşyaların çoğu, ajurlu yanak kayışları üsluplaştırılmış hayvan, vb. biçimleriyle süslü gemlerden oluşur. Aynı gömütlüklerden, ayrıca dizgin halkaları, vb. eşyalar da çıkarılmıştır. Hayvanları konu edinen bu sanat ürünleri bazı Sümer ve Suriye-Hitit yapıtlarıyla İskit ya da “Sibirya” tunçlarına yakındır; bu alandaki başlıca örnekleri, üstlerinde çeşitli tanrı, kahraman ve vahşi hayvan görüntülerinin yer aldığı sancak tepelikleri, araçlar, silahlar ve saç tokası, gerdanlık, muska biçiminde mücevherler oluşturur. Büyük bir olasılıkla daha geç dönemde gerçekleştirilmiş olan daha değişik yapıdaki dövme tunç eşya, kemer tokaları, çeşitli kılıflar, pek çoğu Medlere ve Perslere özgü bazı simgesel ve dinsel biçimleri (erdişi tanrı Zurvan’ı Ahuramazda ve Ahriman ikizlerini dünyaya getirirken gösteren görüntü) anımsatır. Luristan sanatının kimi kez çok aşırı üsluplaştırmaları, kimi kez de doğacı örnekleri nedeniyle üslup açısından bir birliğe ulaşamadığı görülür. Bununla birlikte bu kadar çeşitli biçimlerin varlığı, yalnızca mezarlarda kullanılmasından ve buna bağlı olan inanışlardan kaynaklanıyor olabilir.
Son Yorumlar