Hz. İbrahim’in hayatı hakkında büyüklerinizden veya peygamberler…

4. Hz. İbrahim’in hayatı hakkında büyüklerinizden veya peygamberler tarihi kitaplarından bilgi edininiz. Hz. İbrahim, Allah’ın seçip görevlendirdiği peygamberlerden biridir. Onun doğduğu ve yaşadığı yerler hakkında farklı bilgiler bulunmaktadır. Bazı kaynaklarda, MÖ yaklaşık 2000’li yılların başlarında Orta Doğu’nun, Harran yöresinde dünyaya geldiği ve Mezopotamya bölgesinde yaşadığı belirtilmektedir.

Hz İbrahimin memleketi

Kur’an’da yer alan Hz. İbrahim kıssası, Allah insan ilişkisi konusunda önemli açıklamalar veren ve insanlara yol gösteren kıssalardan biridir. Irak’ta Fırat Nehri’nin olduğu bölgede Babil ülkesinde İbrahim adında zeki ve iyi huylu bir çocuk yaşardı. İbrahim, ailesinin ve halkı putlara tapıyordu. İbrahim’in akl, putlara ibadeti kabul etmiyordu. İbrahim’in babası Âzer, tanınmış bir put ustasıydı. Bir gün İbrahim kırlara çıktı. Gezdi, dolaştı ve yoruldu. Bir ağacın altında oturdu. “Beni ve bu dünyayı yaratan kim? O nerededir? Onu nasıl görebilirim?” diye düşünürken yorgunluktan uyuyakaldı. Akşamın serinliğinde uyanan İbrahim, gözlerini açtığında gökyüzünde parlayan bir yıldız gördü. “İşte, buldum onu!” diye sevinçle bağırdı. “Benim yaratıcım bu olmalı. Bu, diğer yıldızların hepsinden büyük.” dedi ve heyecanla seyretmeye baflladı. Sonra yıldızın kaybolduğunu gördü. Ay gördü. Sonra Ay da kayboldu.

Ertesi sabah erkenden uyanan İbrahim, yine Allah’ı ve onu nerede bulacağını düşünüyordu. Güneşi gördü. Akşam oldu güneş kayboldu. İbrahim kaybolup giden şeylerin Tanrı olamayacağına karar verdi.

Batmayan, beni yalnız bırakmayan Allah’ı buldum. Allah ne putlardır, ne yıldızdır, ne Ay’dır ve ne de Güneş’tir. Bunların hepsini yaratan, daha büyük ve daha güçlü bir varlıktır. Gördüğüm şeylerin hepsini yaratan odur. Fakat ben onu göremiyorum. diyerek yaratanını bulur.

Hz. İbrahim, halkına daima putlara tapmanın yanlış olduğunu anlatmaya çalıştı. Örneğin, onun yaşadığı şehirde putların bulunduğu büyük bir tapınak vardı. İnsanlar buraya gelerek putlara hediyeler sunar ve dileklerini yerine getirmeleri için dua ederlerdi. Bir bayram günü bütün halk şehrin dışında düzenlenen eğlenceye gittiğinde Hz. İbrahim tapınağa girdi. Elindeki baltayla büyük put hariç, bütün putları kırdı. Sonunda baltayı büyük putun boynuna asarak tapınaktan ayrıldı. İnsanlar geri döndüğünde putların kırıldığını gördüler. Hz. İbrahim’in putlara inanmadığını bildikleri için ondan şüphelendiler ve onu tapınağa çağırıp putları kimin kırdığını sordular.

Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır: “Dedi ki ‘Hayır! Bunu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa onlara sorun, bakalım!’ Bunun üzerine birbirlerine dönüp ‘Hiç şüphesiz asıl zalimler sizsiniz, siz.’ dediler. Sonra eski inanç ve inatlarına döndüler ve ‘Ant olsun bunların konuşmayacağını sen de bilirsin.’ dediler. İbrahim şöyle dedi: ‘Öyle ise siz, (hâlâ) Allah’ı bırakıp da size hiç bir fayda, hiçbir zarar veremeyecek şeylere mi tapacaksınız?”

Hz. İbrahim, halkı ile arasında geçen bu konuşmalardan sonra onları Allah’a inanmaya davet etti. Fakat onlar yine inanmadılar.

İnsanlar Hz. İbrahim’in yaptıklarını ona anlattılar. Nemrut, Hz. İbrahim’i çağırıp kendini beğenmiş bir tavırla ona, “Bu ülkenin tanrısı benim, senin tanrın da kim?” dedi. İbrahim, “Benim Rabb’im Allah’tır. O öldürür ve yeniden diriltir.” dedi. Bunun üzerine Nemrut, iki mahkûmu yanına çağırtarak birini öldürttü, diğerini de serbest bıraktı ve “Ben de öldürür ve diriltirim.” dedi. İbrahim, “Allah, Güneş’i doğudan getiriyor, sen de batıdan getirsene.” dedi. Nemrut, bu sözler üzerine şaşırıp kaldı. Ne diyeceğini bilemedi. Onun ateşe atılmasını emretti. Sonunda o ateş onu yakmadı.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.