Evcilleştirme, yararlanma amacıyla hayvanları eve ve insana alıştırma. Evcilleştirme kavramını açıklamak pek kolay değildir. Gerçekten bazı durumlarda, evcilleştirme, hayvan terbiyesinden ya da bir yaban hayvanının insanlara alıştırılmasından güçlükle ayırt edilir. Gerçek anlamıyla evcilleştirilmiş hayvanlar, insanların koşum, avlanma, korunma, beslenme, vb. alanlarda yararlandıkları hayvanlardır; bazıları da yalnızca parkları ya da havuzları (süs balıkları) süslemek ya da onlarla birlikte olmanın verdiği zevk (bazı kuşlar, kedi, süs köpekleri) için yetiştirilir.
Bir hayvan türünün evcilleştirilmesi iki evrede gerçekleştirilir, önce, evcilleştirilecek türün bazı bireyleri öbürlerinden ayrılarak, aynı türün yabani bireyleriyle çiftleşmeleri önlenmiş olur. Böyle bir eşeysel ayrımı gerçekleştirmekle insan, söz konusu türün ayıklanmasına girişir ve sözgelimi evcil tavukların verimliliği, yarış atlarının hızı, havuz balıklan ya da kırmızı balıkların süslü görünümü, vb. gibi bir türün ilgi çekici olan niteliğini iyileştirme olanağı elde edilir. Ama bu, evcil hayvanların dış görünümünün, yabani atalarınınkinden çok daha değişik olmasına yol açar. Hattâ bu değişiklik bazen öyle bir noktaya varır ki, sözgelimi köpeğin, kedinin, vb’nin kökeninin tartışma konusu olduğu gibi, bazı türleri saptamak güçleşir.
Eski ve Yeni Evcilleştirme
Evcilleştirme, hayvanların ruhsal durumlarını da etkiler ve genel olarak, bir gerilemeye yol açar. Sözgelimi, evcil erkek kazlar artık kendilerine bir yetki bölgesi oluşturmaktan vazgeçer ve babalık görevini ihmal ederler. Evcil türlerin beyni, ataları olan yaban türünün bireylerin in kinden % 20 daha hafiftir. Evcil hayvanların üreme çevrimleri de büyük ölçüde değişikliğe uğramıştır ve aşağı yukarı bütün yıl boyunca ürerler.
Çizelgelerde görüldüğü gibi, büyük evcilleştirmelerin çoğu Tarih öncesi’nde (koyunun evcilleştirilmesi İ.Ö. IX. bin yıldan bu yana). Eskiçağ ve Ortaçağ’da gerçekleştirilmiş, buna karşılık bazı türlerin evcilleştirilmesi başlangıçta umut verici olmuşsa da, sonradan gerçekleştirilmemiştir: Sözgelimi, Eski Mısırlılar, antilopları, sırtlanları, tumalan, vb’ni az çok evcilleştirmişlerdi. Ortaçağ’da, jenet (bir çeşit misk kedisi) ve kaya sansarı, yerlerini kedi almadan önce, evcilleştirilerek kemiricilere karşı kullanılıyorlardı. Uzun bir duraklamadan sonra, XX. yy. insan yeniden çeşitli hayvanları evcilleştirmeye girişmiştir.
BAŞLICA TÜRLERİN EVCİLLEŞTİRİLMESİ |
|||
MEMELİLER |
ÇAĞ |
KUŞLAR |
ÇAĞ |
köpek |
İ.Ö. 7000 |
horoz |
İ.Ö. 2500 |
kedi |
İ.Ö. 2500 |
hindi |
Kolomböncesi uygarlıklar dönemi |
jenet (misk kedisi) |
Ortaçağ |
beçtavuğu |
İ.Ö. V. yy. |
kokar gelincik |
Roma dönemi |
ördek |
Demir devri |
çita |
? |
Berberistan ördeği ya da misk ördeği |
Kolomböncesi Kızılderililer dönemi |
öküz |
İ.Ö. 6500 |
kaz |
Cilâlıtaş devri |
zebu |
Eskiçağ |
kuğu kazı |
? |
manda |
? |
sessiz kuğu ya da evcil kuğu |
Ortaçağ |
keçi |
İ.Ö. 8000 |
güvercin |
İ.Ö. 3000 |
koyun |
İ.Ö. 8500 |
tavuskuşu |
Eskiçağ |
ikihörgüçlü deve |
İ.Ö. 3000 |
doğan |
Eskiçağ |
tekhörgüçlü deve |
? |
devekuşu |
Eskiçağ |
lama, alpaka |
Kolomböncesi |
papağan, muhabbet kuşu |
Eski Yunan dönemi |
Kızılderililer dönemi |
kumru |
Roma dönemi |
|
rengeyiği |
Ortaçağ |
||
domuz |
İ.Ö. 7000 |
BAŞKA TÜRLER |
ÇAĞ |
at |
İ.Ö. 4000 |
balık yetiştiriciliği |
Roma dönemi |
eşek |
Eskiçağ |
havuz balığı ya da kırmızı balık |
Eskiçağ |
katır |
Eskiçağ |
arı |
Cilâlıtaş devri |
asya fili |
İ.Ö. 3000 |
ipekböceği |
İ.Ö. 2600 |
adatavşanı |
j.S. 1. yy. |
kırmızböceği |
Kolomböncesi Kızılderililer dönemi |
kobay |
İnkalar dönemi |
istiridye |
Çinliler, Roma dönemi |
sarı hamster |
XX. yy. |
midye |
Ortaçağ |
çinçilya |
İnkalar dönemi |
salyangoz |
Roma dönemi |
Son Yorumlar