Kalp Hastalıkları
Kalp hastalıklarının çoğu, organın çalışmasında bozulmalara yol açar ve kendini kalp seslerinin yam sıra kalp ritminde görülen değişiklikler biçiminde belli eder. Genel dolaşımda da bazı patolojik durumlar gözlenir; akciğer, böbrek, karaciğer gibi organların çalışmasındaki düzen de bo zulur; öbür sistemlere özgü birçok hastalık, akciğerin süreğen hastalıkları, tiroyit bezinin hastalıkları da kalbi olumsuz yönde etkiler.
Kalbin, heyecan, ateş, tütün, alkol ve bazı ilaçlara karşı duyarlı olduğu herkesçe bilinir. Bununla birlikte, çarpıntılar, ekstrasistol krizleri, soluk kesilmeleri gibi kalp düzeyinde bulunan düzensizlikler bir kalp hastalığı belirtisi değildir. Gerçek kalp ağrıları ender görülür; göğüs anjininin neden olduğu sancı, kalp düzeyine değil, göğüs kemiği araşma yerleşerek hastaya çok büyük sıkıntı verir. Genellikle, bıçak saplanır gibi gelen ağrılar, sol meme düzeyine yerleşen ya da kalp çevresinde batmalar halinde duyulan ağrılar sindirim sistemi, kas, sjnir, kemik, vb. kökenlidir ve önemli sayılmazlar.
Doğuştan Olan Kalp Hastalıkları
Doğuştan kalp hastalıkları doğumla birlikte ortaya çıkarlar. Çoğunlukla annenin gebelikte geçirdiği bir virüs hastalığı, dölütün X ışınlarıyla karşı karşıya kalması, bazen de kromozomlardaki değişme (artma ya da eksilme) ya da düşük girişimi sonucu oluşan embriyo gelişmesindeki duraklama nedeniyle ortaya çıkar. Yalnızca, iki kalp boşluğu ya da iki damar arasında anormal bir bağlantının görüldüğü, ayrıca buna ek olarak, bir kapak ya da damar çapı anormalliğinin de belirlendiği doğuştan kalp hastalıkları oldukça sıktır.
Doğuştan kalp hastalıkları iki sınıfa ayrılır: Siyanoz yapanlar ve siyanoz yapmayanlar. Siyanozsuz oluşum bozukluklarında, sol kalbin oksijenlen- miş kanının bir bölümü sağ kalbin içine girer, ama hematoz (kirli kanın temiz kana dönüşmesi) yeterli olduğundan, morluk ya da siyanoz görülmez. Siyanozlu kalp hastalıklarında, birçok bozukluk bir arada olduğundan, sağ kalbin oksijenlenmiş toplardamar kam, sol kalbin içine geçerek, genel dolaşıma karışır, bu durumda “mavi hastalık” söz konusudur; değişik biçimleri olan hastalığın önemi de duruma göre değişiklik gösterir. Doğuştan olan öbür bozukluklar arasında kalbin sağda olması, kalbin temel damarlarının bozuk olması, anaatardamar ya da akciğer atardamarı bozuklukları sayılabilir. Kalbi sağda bulunan bir kimse her şeye karşm sağlıklı bir insandır, genellikle öbür organlarının da yeri değişiktir.
Kalp cerrahisinin ilerlemesi sonucu, doğuştan oluşan bozuklukların çoğunluğu günümüzde kolayca tedavi edilebilmektedir.
Sonradan olan kalp hastalıkları
Sonradan olan kalp hastalıkları, kalp içzarı, kalp dışzarı ya da kalp kasım, yani kalbin her üç tabakasını ilgilendirebilir.
Kalp içzarı iltihabı (endokardit) ya kalp çeperini (pariyetal endokardit) ya da kapakçıklarım (valvüler endokardit) etkiler. Nedenleri arasında enfeksiyonlar başta gelir: İvegen eklem romatizması; kora hastahğı;kızıl; kuşpalazı (difteri); yılancık. Basit ivegen kalp içzarı iltihabı kalp kapakçıkları üstüne bir mikrobun yerleşmesiyle değil de, bu enfeksiyonlu saldırıya karşı kapakçıkların verdiği bir doku tepkisi sonucu gelişir. Tümüyle iyileşebileceği gibi, sonuçta ikili kapak darlığı, ikili kapak yetersizliği, anaatardamar darlığı ya da yetersizliği türünden bir kapakçık bozunıma da yol açabilir. Zedelenmiş bu kapakçıklar üstüne sonradan hastalık yapıcı bir etken yerleşerek kötücül kalp içzarı iltihabının gelişmesine yol açabilir. Süreğen ve kötücül kalp içzarı iltihabı ya da Osler hastalığı, romatizma kökenli kapakçık bozunu üstüne bir de Streptococcus viridans’m yerleşmesiyle oluşur. Hemolitik streptokok, menengokok.stafilokok gibi bir enfeksiyon kökenli etkenin sağlam kalp üstüne yerleşmesi sonucu ortaya çıkan ivegen kötücül kalp içzarı iltihabına ender raslamr. Kalp içzarı iltihabı tedavisinde antibiyotikler ve kortizonlu ilaçlardan yararlanılır.
Kalp dışzarı iltihabı (perikardit) kalp dışzarı boşluğunda bir sıvı birikmesine yol açar. Başlıca üç nedeni vardır: İvegen eklem romatizması, verem ve grip gibi virüslü hastalıklar. Sıkıştırıcı kalp dışzarı iltihabı kalp dışzarımn kalınlaşmasıyla beliren bir kalp hastalığıdır.
Kalp kası iltihapları (miyokardit), kalp kasım etkiledikleri için, kalp kasılmasında bir zayıflamaya yol açarak, iş yaparken soluk kesilmesi, kalp seslerindeki nitelik değişiklikleri, ritim bozuklukları ya da atardamar kan basıncında (tansiyon) düşme biçiminde klinik belirtiler verirler. İvegen kalp kası iltihaplan, birçok enfeksiyon hastalığı sırasmda görülebildiği halde, süreğen kalp kası iltihaplarına verem, alkoliklik ve bazı vitamin eksiklikleri durumunda raslamr. Yaşlılığa bağlı kalp kası iltihabı, kas liflerindeki yıkıma ek olarak yaygın kalp atardamarı sertliğiyle (ateroskleroz) belirginleşen anatomik bulgularıyla hastalığın özel bir biçimini oluşturmaktadır. Kalp atardamar iltihabı göğüs anjini krizleri biçiminde kendini gösterebilir.
Genellikle iş yaparken ya da belli bir çaba harcarken başlayan bu krizler, göğüs kemiği arkasına yerleşir, çeneye, sol kola ve omuza doğru yaydır, sıkıntılı, çok kuvvetli bir ağrı biçiminde belirir.
Kalp Nakli
İlk kalp aktarımı (kalp nakli) 1967 Aralığında Güney Afrikalı Christian Barnard tarafından gerçekleştirilmiştir. İlk organ aktarımlarıyla (böbrek) birlikte ortaya çıkan bağışıklık sorunları kalp aktarımı için de söz konusudur. Kalp aktarımında cerrahi açıdan hiçbir engel olmasa da, doku uyuşmazlığı olasılığı her zaman için vardır. Kalp aktarımı ancak iyileşmeyen kalp hastalıklarında başvurulacak bir yöntemdir.
Günümüzde cerrahi alamndaki çalışmalar bir enerji kaynağıyla çevrili yapay kalplerin gerçekleştirilmesine yönelmiştir. Yapay kalp aktarımları (doğal ya da sentetik kauçuk), deneysel olarak danada, köpekte, son olarak da 1984’te A.B.D’nde insanda gerçekleştirilmiştir.
Hayvanlarda Kalp
Omurgasızların alt dallarında gerçek anlamda kalp yoktur. Halkalıkurtlarm damarlarındaki çeper kalınlaşmaları, itici bir görev yapar. Eklembacaklıların, sırt damarlarında yer alan kası- labilir bir kalpleri vardır. Bu kalp, kanı anaatardamara yollar. Yumuşakçalarda da gödenbarsağı yakınlarında yer alan bir sırt damarı kabararak, kasılabüir kalp biçimini almıştır: Torbaya benzeyen kalp dışzarı bu kalbi sarar. Salyangozun kalbi iki bölümden oluşur: Saydam bir kulakçık ve kaslı bir karıncık. Batrakta gerçek bir kalp olmamasına karşın, tulumlularda karın bölümünde her iki yönde yayılan kasılmalara elverişli bir kalp dışzarı vardır. Keskisolungaçlı- larda, bir toplardamar boşluğunu bir kulakçık izler, bu geniş bir delikle kaim çeperli bir karıncığa açılır; karıncık, bir atardamar konisiyle uzar, atardamar konisindeki kapakçıklar, kan dolaşımına yardım eden kıvrımlar biçimindedir. Kulakçık ve karıncık kasılabilir özelliktedir. Kemiklibalıklarda kapakçıksız bir anaatardamar kabarıklığı atardamar konisinin yerini almıştır. Omurgalıların gelişmesine uygun olarak kalp bölünmeleri de yetkinleşir. İlkel kulakçık bir çeperle iki boşluğa ayrılır, bir başka çeper de karıncığı ikiye böler. İkiyaşayışhlarda hâlâ bir tek karıncık bulunur. Sürüngenlerdeki karmcıklararası bölme yalnızca timsahlarda çok iyi gelişmiş durumdadır: Sürüngenlerdeki bu bölme Panizza deliği’yle delinmiştir. Bütünüyle bölümlere ayrılma yalnızca kuşlar ve memelilerde gelişmiş ve bunlarda 4 boşluk oluşmuştur. Kuşlarda sol kesim, atardamar bölümüdür; toplardamar bölümü olan sağ kesime göre daha kaslı ve daha gelişmiştir.
Son Yorumlar