Ahmet, arkadaşıyla randevusuna yarım saat geç kalmıştı. Koşar adımlarla kan ter içerisinde buluşacakları yere geldiğinde onu bekeyen arkadaşı;
—Nerede kaldın, saatlerdir seni bekliyorum, çok sıkıldım. Sen hep böyle geç mi kalırsın. Eminim başka arkadaşınla görüştün, dedi.
Ahmet, aslında yarım saat geç kalmıştı, ancak, arkadaşı yarım saat yerine saatlerden bahsetmekteydi.
Arkadaşı, Ahmet’e karşı olan davranışında haklı mı? Neden?
Arkadaşı Ahmet’e karşı davranaşında tam olarak haklı değildir. Çünkü beklerken sinirlenmiş bu yüzden duyguları ile konuşmakta, yarım saatlik zamanı saatler olarak söylemektedir. Bu bir düşüncedir fakat olgu değildir. 1 saattir seni bekliyorum dese olgu olur fakat seni saatlerce bekledim diyerek net ölçülebilir herkes tarafından miktarı anlaşılabilir, bir şey söylememektedir. Ahmet randevusuna geç gelerek haksız bir davranış göstermiş arkadaşını bekletmiş ama arakadaşıda Ahmete haksızlık yapmakta duyguları ile cevap vermektedir. Tarafsız davranmamaktır.
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi günlük Yaşantımızda benzer ifadelerin sıkça kullanıldığına tanık oluruz. Bazen farkında olmadan biz de böyle ifadeleri kullanırız. Olaylara duygularımıza göre bir şeyler katarız. Bazı olaylara tarafsız yaklaşamayız. Sizce bu tür davranışlar doğru mudur?
Aşağıdaki örnek cümleleri okuyarak soruları cevaplayınız.
İnsanların eğlenceleri arasında futbol karşılaşmalarını izlemek, futbolla ilgili konuşmalar yapmak yer alır. Bazılarına göre “Galatasaray’dan büyük takım yoktur.” ya da bazılarınca “En büyük Beşiktaş’tır.” Bu cümlelerde olduğu gibi konuşmalarda tutulan takımlarla ilgili kişisel düşüncelere yer verilir ve abartılı yorumlar yapılır. Bazen de gerçekler saptırılır.
İnsanların kendi düşüncelerini yansıtan bu tür ifadeler birer “görüş müdür”? Neden?
Bunlar birer görüştür. Olgu değildir. En büyük beşiktaş derken neye göre hiç bir kanıtlanabilir bilimsel bir veriye dayanmamaktadır. Duyguları ile tamamen kendine göre bir şey savunmakta bu yüzden karşısındaki en büyük Fenerbahçe diyebilmekte tabi bunlar kanıtlanmaktan uzaktır.
İnsanların gerçek bilgilere kendilerinden de bir şeyler eklemesi, sizce bilginin doğruluğunu hangi yönden etkiler?
İnsanlar doğru, Gerçek, kanıtlanabilir bilgilere kendilerinden birşeyler ekleyerek o bilginin doğruluğunu zedelemekte doğru kısmıda doğruluğunu kaybetmektedir. Eklenen bilgide olgu niteleği taşımakta muallakta delilleri olmayan bilgiler insanlara söylememeliyiz. İnsanlar doğru bilgi vediğimizden şüphe ile yaklaşmaya başlarlar.
Böyle bilgilere “olgu” demek mümkün mü? Arkadaşlarınızla tartışarak sonucu defterinize yazınız.
Galatasaray’dan başka büyük yok gibi bilgilere olgu denemez. Herkesçe doğru olarak kabul edilen, bilimsel kanıtlanabilir verilere dayanmamaktadır. İtibar edilmeyen kişisel bir görüş olur. Bu yola çok başvuran insanlar belli bir süre sonra sözü dinlenmez olur.
Son Yorumlar