2. Murad Saltanatı Niçin 12 Yaşındaki Oğluna Bıraktı? Tarih kitaplarıyla tanıştığımız ilk günden itibaren bazı konuların zihnimizi bir hayli karıştırdığını ve bazen anlam veremediğimiz ya da açıkça cevabını bulamadığımız kimi problemli alanların olduğunu sanırım sizler de kabul edersiniz. Tarih denizinde, henüz cevabı bulunamamış o kadar çok karmaşık mesele var ki.. Bunların bir bölümü tarihin dönüm noktası sayılan ve tarihin kırılma noktalarında yer alan bazı özellikler de taşıyabilmektedir.
Açık Olan şu ki, dünya tarihinde ve kendi geçmişimizde karanlık bazı noktalar halen var ve aydınlanmayı beklemektedir. Ancak mevcut kaynaklar ve şimdiye kadar yapılan araştırmalara rağmen çözülememiş ve aydınlatılamamış daha birçok hususun not edilmesi gerekiyor. Bunlardan biri de Bursa’da medfun son Osmanlı padişahı olan 2. Murad’ın tahtında oturmakta iken ani bir kararla 12 yaşındaki oğlu 2. Mehmed’e niçin bu makamı devredip Manisa’ya çekildiği hususudur. Bu konuyu biraz açmaya çalışalım.
Bilindiği gibi tarih boyunca saltanata dayalı sistemlerde geleneğe göre sultanlar ya da krallar, kendilerine ölümün yaklaştığını hissetmedikleri sürece şehzadelerinden birine bu önemli devretmezlerdi. Osmanlı padişahlarından sadece 2. Murad, yirmi üç yıl boyunca sürdürmekte olduğu saltanat tahtını ani bir kararla ve anlaşılamayan bir sebeple oğlu ‘geleceğin Fatih’i’ Mehmed’e bıraktı.
Enteresan olan şu ki, Osmanlı kronikleri ve kaynakları bunun sebebi konusunda büyük ölçüde suskundur. 2. Murad ile aynı dönemi paylaşmış Aşıkpaşazade bile konuyla ilgili bilgi verirken padişahın, dönemin veziri Çandarlı Halil Paşa‘ya:”Ben oğlumu tahta geçirip padişah ideyim Ben dahi hayli gaza seferlerin itdüm, imdi benim oğlum dahi benim hayatımda göreyim ne suret ilen padişah olur?” dediğinden söz etmekle yetinir. Onu kaynak alan Neşri de cümleyi aynı kelimelerle tekrarlar. Diğer kaynakların hemen tamamı da 2. Murad’ın tahttan niçin feragat ettiği konusunu yeterince aydınlatmaktan uzaktır. Saygın bir Osmanlı tarihi kaynağı olarak kabul edilen Tevarih-i Al-i Osman adlı eserin müellifi Kemal Paşazade, Sultan Murad’ın beklenmedik bir biçimde tahtı oğlu Mehmet’e bırakmasını, “Bu hal ki, nevadir-i ahvaldendi” ifadesiyle niteler ve bu ilginç duruma daha önce rastlanmadığını belirtir.
Daha sonraki kaynaklarda 2. Murad’ın tahtı oğluna bırakması konusuyla ilgili olarak padişahın bu kararı almasında daha çok ömrünün son bölümünü Allah’a ibadet ve taatle geçirmeye yönelik düşüncelerinin yattığına dair genel bir kanaat oluştuğunu gözlemlenmektedir. Söz gelimi Hoca Sadeddin Efendi’nin Tacü’t- Tevarih’inde yer alan ve 2. Murad’ın dilinden nazmettiği. “Varalum bir iki gün zikr idelüm Mevla’yı Bize ısmarlamadılar bu yalan dünyayı” beyit, bu genel yaklaşımı doğrular niteliktedir. Prof. Dr. Halil İnalcık tarafından bulunan anonim Gazavatname’de yer alan bilgiler konumuza biraz daha detay kazandırmaktadır.
Bu giriş bilgilerden sonra ele aldığımız dönemin daha iyi anlaşılması için kısa bir değerlendirme yapmak istiyoruz. 2. Murad 1421’de Çelebi Mehmet’ten devraldığı Osmanlı Devleti’ni batıda ve doğuda daha güçlü bir coğrafyaya dönüştürmüştü. Artık ülkede barışın büyük ölçüde sağlandığını, devletin güvenlik içinde olduğunu, bu konuda çok daha ciddi güvenlik tedbirlerinin alınmasının gerekli olmadığı düşünülüyordu. Bu düşünceler içindeyken aniden aldığı kararla ağustos 1444 tarihinde Mihaliç’te kapıkulu ve beyler önünde 12 yaşındaki oğlu 2. Mehmet lehine tahttan ayrıldığını açıkladı. Bursa civarında kendini ibadete vererek sakin bir hayat sürmeye başladı.
2. Murat’ın saltanattan çekiliş zamanı hakkında üç görüş vardır: Bunlardan biri, 2. Murat’ın İzladi-Derbendi yenilgisinden sonra oğlu Mehmet’i Manisa’dan Edirne’ye çağırması, ikincisi Karaman seferine giderken oğlu Mehmet’i tahtına geçirip kaimmakam yani vekil yapması, üçüncüsü ise tahttan çekilmenin Karamanoğlu’yla yapılan barıştan(1444) sonra meydana geldiği yolundadır. Osmanlı tarihi kronikleri, kaynakları ve son zamanlarda yapılan araştırmalar bir bütün olarak gözden geçirildiğinde 2. Murad’ın tahtan çekilmesiyle ilgili değişik sebeplerin öne sürüldüğü görülmektedir:
1- Osmanlı ordusu Balkanlar’da uğradığı yenilgiler ve bunlara özellikle kendisinin serdar olarak bulunduğu İzladi-Derbendi yenilgisinin eklenmesi 2. Murad’ın prestijinin haylı sarması
2- Büyük oğlu Alaaddin’in sebebi belli olmayan ani ölümünden duyduğu derin üzüntü.
3- Uç beylerinden gördüğü muhalefet.
4- 2. Murad’ın, oğlu Mehmed’i tahtla bizzat tanıştırarak gelecek için çok iyi yetiştirmeyi istemesi. Bununla dost ya da düşman herkesin gözünde, kendisinden sonra Mehmet’in padişahlığını sağlamlaştırmak amacı gütmüş olması kuvvetle muhtemeldir. Bursa’da zaman dergisinden.
Son Yorumlar