İnsanlar neden vakıf kurma ihtiyacı duyarlar? İnsanlık tarihi kadar köklü olan vakıf anlayışına birçok toplumda rastlayabiliriz. Vakıflar yardımsever insanların çabalarıyla kurulmuştur. Bireylerin gönüllü katkı ve katılımı sağlanmadıkça kalıcı eserler meydana getirmek mümkün değildir. Uygarlıkların gelişmişlik göstergelerinin en önemlilerinden biri de sosyal yardım kuruluşlarıdır. Asıl amacı, başta insan olmak üzere, bütün varlıklara hizmet etmek olan vakıflar, uygarlıkların koruyucusudurlar. İslamiyet’in doğuşundan itibaren, katılma, paylaşma, dayanışma, yardımlaşma ve başkalarının yardımına koşma görev olarak algılanmıştır. Bu amaçla da pek çok yardım kuruluşları açılmıştır. Türk-İslam medeniyetinin belki de en temel özelliği bir “vakıf uygarlığı” olmasıdır.
Vakıflar, toplum yaşamında önemli rol oynayan kuruluşlardır. Belirli bir mal varlığına sahip olan kişiler, birer vakıf kurarak topluma hizmet götürmeyi, aynı zamanda da dinî bir görevi yerine getirmeyi amaçlamışlardır. Türk-İslam toplumlarında ibadete, eğitime, sağlığa ve kültürel etkinliklere yarayan birçok yapı ve kuruluş vakıf yoluyla gerçekleştirilmiştir. Osmanlı Devleti’nde cami, mescit gibi dinî binaların yanında eğitim kurumlarının çoğunun vakıf olması dikkat çekicidir. Bunların yanı başında imarethane, hastane, han, hamam, çeşme, kütüphane, değirmen, yağhane gibi sağlığa, ticarete, konaklamaya hizmet eden yapıların da yer alması vakıflara çok yönlü hizmet veren önemli kuruluş olma niteliği kazandırmıştır.
Son Yorumlar