Yürütme Nedir? Yürütmenin Özellikleri Nelerdir? Devlet işlevlerinden biri de, yürütme işlevidir. Yürütme işlevi, kural olarak, yasama ve yargı işlevlerinin dışında kalan işlevlerdir. Yürütme işlevi, bir işlem olarak olabileceği gibi, bir eylem olarak da ortaya çıkabilir ve çeşitli biçimlerde kendisini gösterebilir: kimi kez, bireysel ve öznel nitelikte karar biçiminde, bir kimseye vergi salınması, ya da yasalara uygun olmayan bir iş yerinin kapatılması gibi; kimi kez bireyi daha önceden saptanmış olan hukuksal bir duruma sokma biçiminde, bir kimsenin vali olarak atanması, ya da bir kamu görevlisinin emekli olması gibi; kimi kez de, bir edimde bulunma, bir hizmeti yürütme gibi, çeşitli eylemler biçiminde de olabilir, depremde zarar görenlere yardım edilmesi, yol yapılması, ya da yasal olmayan bir gösteri yürüyüşünün dağıtılması gibi.
Yürütme işlevi, yasama işlevinde olduğu gibi, esas itibariyle hukuk kuralları koyan bir etkinlik değil, hukukun uygulanmasını sağlayan etkinliklerdir. Böyle olmakla birlikte, yürütme kimi kez de, hukuk kuralları koyan etkinliklerde de bulunur, tüzük, yönetmelik çıkarma gibi.
Devletin toplumsal görevlerindeki gelişme ve genişleme, ekonomik alanda devlet müdahalesinin artması, yürütmenin hem yetki, hem de örgüt olarak büyümesine, yürütmenin yasamaya göre, üstün bir duruma geçmesine neden olmuştur.
Yürütme, devletin itici ve yönlendirici gücü durumuna gelmiştir. Eskiden yasamaya özgü sayılan yetkilerden bir bölümü, belli ölçülerde yürütmeye geçmektedir. Yasalar, yürütmeye geniş yetkiler tanımakta, yürütmenin takdir ve düzenleme yetkisi gittikçe genişlemektedir.
Anayasa hukukumuzda yürütmenin, yasama ve yargı gibi, başlıbaşına bir varlık kazanmasının gelişimi yavaş olmaktadır. 1961 Anayasası tam bir parlamenter sistem getirmiş olmakla birlikte yürütme, yasamanın bir türevi olma özelliğini korumuştur. 1982 Anayasası bu alanda biraz daha ileri giderek, yürütmeyi, yalnız «görev» olarak değil «görev ve yetki» olarak nitelemiş, yürütmeye yasama ve yargı gibi bazı asli yetkiler tanımıştır. 1982 Anayasasının belirgin özelliklerinden biri, kuşkusuz yürütmeyi güçlendirmesidir. Nasıl 1961 Anayasasının en önemli özelliği, temel hak ve hürriyetleri güven altına almak olmuşsa, 1982 Anayasasının ki de, yürütmeyi güçlü kılmak olmuştur.
Anayasa, yürütmeyi güçlendirirken, yürütmeye yeni yetkiler sağlamakla kalmamış, yasamayı işler duruma getirerek, başka bir deyişle, yasama sürecinin kısaltılması, tek Meclis sisteminin benimsenmesi, muhalefetin engellemelerinin önlenmesi gibi yollarla. Meclis çalışmalarını kolaylaştırarak, yürütmeyi dolaylı olarak da güçlendirmiştir.
Son Yorumlar