Çeşitli konularda farklı yorumlarda bulunduğumuz bir gerçektir. Yorumlarımızın farklı olmasının sebeplerini tartışınız. İnsan okuyan, öğrenen, araştıran sürekli değişen ve gelişen bir varlıktır. Onun çocukluk, gençlik ve yaşlılık vb. hayatın çeşitli aşamalarındaki düşünceleri hep aynı kalmaz. Çünkü öğrendiği bilgiler, yaşadığı tecrübeler, karşılaştığı olaylar, gezip gördüğü yerler insanın düşünce dünyasını zenginleştirir. Kişinin olaylara bakışını, yaklaşımlarını değiştirir.
Aynı manzarayı seyreden, aynı filmi izleyen, aynı roman ya da şiiri okuyan kişiler bunlarla ilgili çok farklı yorumlar yapabilmektedirler. Aldıkları eğitim, içinde yaşadıkları kültürel ortam, kişisel özellikler vb. unsurlar onların yorumlarına da yansımaktadır. Aynı durum, dini metinler ve meseleler için de söz konusudur. Doğal olarak ayet ve hadislerin yorumlanmasında, ortaya çıkan bir soruna ilişkin dinin bakış açısını belirlemeye yönelik çalışmalarda da insanların kişilik özellikleri önemli bir rol oynamaktadır.
Her insan farklı özelliklere sahiptir. Kimi insanlar heyecanlı, kimileri ise çok meraklıdırlar. Bilgiye düşkün, meraklı kişiler birçok şeyi öğrenmek isterler. Bunun için çok kitap okur, araştırma ve inceleme yaparlar. Bazı insanlar ise her şeyi olduğu gibi kabul ederler. Öğrenmeye, sorgulamaya istekli değildirler. Bazı insanlar da duygusaldırlar. Öğrendikleri, duydukları veya yaşadıkları olaydan kolayca etkilenirler. Böylesi kişilerin şefkat, merhamet duyguları daha yoğundur. Kimi insanlar da kuralcı ve akılcıdırlar, olayları değerlendirirken duygularını değil, akıl ve mantıklarını ön planda tutarlar. İşte insanların kişilik yapılarından kaynaklanan bu gibi duygusal özellikleri,onların olaylara bakış açılarına ve din anlayışlarına da yansır.
Son Yorumlar