Önceleri kazılarda bulunan nesnelerin incelenmesine ağırlık veren tarih öncesi bilimi, artık tarih öncesi insanın yaşam koşullarını araştırmaya yönelmektedir.
Elli yıl öncesine kadar kazıların temel amacı kaplar, aletler, takılar gibi çeşitli nesneleri bulup çıkarmaktı. Bu amaçla kazı alanında derin hendekler açılıyor, sonra toprak elenerek içindeki eşyalar ayrılıyordu. Ayrıca kazı sırasında yavaş değişirken, kazı yöntemlerinde de bir devrim gerçekleşti; bunun öncülerinden biri Andre Leroi Gourhan’dır. Etnolog ve antropolog olan Leroi-Gourhan, bütün yaşamı boyunca, kültür yataklarının hepsini incelemek gerektiğini ve eski insanların nasıl yaşadıldarını öğrenmenin mümkün olduğunu savundu. 1952’de başladığı Arcysur Cure kazılarında yeni bir yaklaşımın öncülüğünü yaparak, en küçük ve önemsiz ayrıntıları bile tek tek inceledi. Atalarımızın yediği hayvanlardan artakalmış küçücük bir kemik parçası, barınağın tam ortasında yaktıkları ve çevresinde toplandıkları ateş kadar önemli bir ipucuydu. 1964’ten beri kazılan Pincevent alanında da bu yöntemler uygulandı. En az 12 000 yıl önce Madeleine insanlarının yaşadıkları bu topraklar kat kat kazıldı ve her kalıntıyı bulunduğu yerde bırakmaya özen gösterildi. İyice alt katmanlara inildiğinde ortaya çıkan görüntü, tarih öncesi insanların kışlık yiyeceklerini başka yerlerde aramak üzere sonbahar başında bu yerleşmeden ayrılırken bıraktıkları haline oldukça yakındı.
XX yy’ın sonunda tarih öncesi araştırmacıları, geçmişin tanığı olan yapıların kazılar yüzünden bir daha onarılamayacak biçimde bozulduğunu iyice anlamışlardı. Bu yüzden, her nesnenin yerini ve biçimini elden geldiğince belirleyebilmek için büyük bir özenle rölöveler çıkarıldı. Bu ayrıntılar sayesinde atalarımızı çakmaktaşı yontarken, yiyeceklerini hazırlarken veya hayvan derilerini işlerken tasarlama olanağı doğdu. Üstelik, günlük hayatın ayrıntılarıyla birlikte toplumsal ilişkileri de yavaş yavaş gün ışığına çıkıyordu. Kısacası yapılan stratigrafi araştırmaları, yerleşme kadarının tarihini saptamaya da yardıma oluyordu. Ancak ne yazık ki en önemli yataklardan bazdan bu kazılar sırasında tahrip olmuştur. XX. yy’ın ikinci yarısında arkeologların görüşleri yavaş tarih öncesi bilimi, geçmişin etnolojisini tam olarak çözmeye başlamıştı.
Son Yorumlar