Saltukname Nedir? Sarı Saltuk Kimdir? Gazete, dergi, radyo, televizyon gibi medyonik unsurların olmadığı dünkü toplumlarda destanların yazılı-sözlü edebiyatın insanlar üzerindeki tesirlerini tahmin etmek zor değildir. Bizim kültür tarihimizde Satuk Buğra Han, Battalgazi, Danişmendname, Hamzaname, Müslimname gibi destan silsilesinin bir unsuru da Saltukname’dir.
Sarı Saltuk Kimdir?
Hayatı hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımız Sarı Saltuk, 13. yüzyılın gazi-derviş tipinin en meşhur şahsiyetidir. Trakya ve Balkanların İslamlaşma tarihiyle yakından ilgili olan bu dervişin hizmet ve faaliyetlerini ihtiva eden Saltukname destan edebiyatımızın en renkli yadigarlarından biridir. Rivayete göre Bizans imparatoru, Selçuklu Sultanı 2. İzzeddin Keykavus’a Dobruca’yı tahsis edince İznik-İzmit bölgesinden 20-30 obalık bir Türkmen nüfus Sarı Saltuk’la beraber 1263 yılında bu bölgeye intikal etmiştir. Yaklaşık otuz yıllık bir mücadelen sonra vefat edince zaviyesinin bahçesinde defnedilmiş ve o bölgeye de Babadağı adı verilmiştir. En meşhur ismi Sarı Saltuk olmakla birlikte şu isimlerde ona aittir: Şerif Hızır, Seyyid Şerif, Şerif Gazi, Saltık-ı Rumi, Saltuk-ı Türki V.b. 15. yüzyılda bölgeden geçen İbn Batuta’ya göre hakkında farklı değerlendirmeler olan bir velidir. Evliya Çelebi’ye göre Ahmed Yesevi Tarıkatı’na mensup olup Hacı Bektaşi Veli ile birlikte anadoluya gelmiştir. Bektaşi geleneğine göre ise Hacı Bektaşi Veli’nin yanında yetişen be Balkanlarda görevlendirilen bir alperen’dir.
Genc Abdalla Hacı Bektaş geldiler
Sarı Saltığı Rumeline saldılar
Şükrolsun dertlere derman oldular
Tavafın kabuldür abdal dediler
Sersem abdal
Sarı Saltuk’un şöhreti vefatından sonra bütün balkanları içine almış, hayat ve mücadelesi dilden dile aktarılarak zengin bir menkıbe kültürü oluşmuştur. Anadolu’nun Yunus Emre’si gibi pek çok yerde Sarı Saltuk Türbesi ihdas edilmiştir. Babadağı’ndan başka Babaeski, Kefe, Kalıgra, Edirne, Kütahya’da onun ismi ile tekkeler açılmıştır.
Bulgaristan, Romanya, Bosna Hersek, Makedonya ve Arnavutluk’tan başka İstanbul, Edirne, Diyarbakır, Tunceli ve İznik’te makam türbesi vardır. Sarı Saltuk türbelerinden biride NiğdeBor’dadır. Kabri burada bulunan mutasavvıf Ahmed Kuddusi (ö.t. 1849) şöyle diyor:
Belde-i Bor’daki Saltuk türbesi
Kim ziyaret etse kalmaz kürbesi
Etti Kuddusi’yi himmet bi şumar
Bize şafi kılmış onu Girdigar
İlave edilmesi gereken bir önemli not da şudur: İznik’teki makam/türbeyi hacca giden yolcular ziyaret ederler
Gönülleri fethetti
İznik’teki Sarı Saltuk
Beldeleri fethetti
İznik’teki Sarı Saltuk
Hacca giden dervişler
Ona selam vermişler
Diyeceğin demişler
İznik’teki Sarı Saltuk
Vardavi
Babadağı’ndaki türbe Türk iş adamlarınca tamir edilmiş ve 2007 yılında tekrar ziyarete açılmıştır. Kemaleddin Serrac Rifai’nin 1315’te kaleme aldığı Tuffahu’l-ervah isimli esere göre ise Sarı Saltuk’un cesedi mezarından alınıp bilinmeyen farklı bir mezara konulmuştur. Bunun sebebi o dönem hüküm süren bir Hıristiyan kralın cesedi alıp kendi siyasi emelleri doğrultusunda kullanılmasına engel olmaktır.(DİA, 36/148) Bu bilgiyi bize Nebhani, Camiu Keramati’l-evliya isimli eserinde naklediyor. (Kahire, 1962, s. 100) Prof. Dr. Mustafa KARA Bursa’da Zaman Ocak 2013 Dergisinden alıntıdır.
Son Yorumlar