Osmanlı Dönemi Anayasacılık Hareketleri Nelerdir? Anayasacılık deyimi ile, devletin yönetim düzeninin, yurttaşların hak ve özgürlüklerinin, yazılı belgelerde saptanması amacına yönelik çabalar anlatılmak istenir. Anayasacılık hareketleri, 18. yüzyılın ikinci yarısında, Batı Avrupada başlamış ve dünyaya yayılmıştır. Bu hareketin yoğunluk kazanması, mutlak hükümdarlıktan, anayasalı hükümdarlığa geçiş 19. yüzyılda, hükümdarlıkların yerini cumhuriyete bırakması da, daha çok 20. yüzyılda olmuştur. Anayasacılık, yalnız temel hak ve özgürlükleri devlet düzenini belgeleştiren bir hareket olarak kalmamış, çoğulcu demokrasinin esaslarından olan, anayasaların üstünlüğü fikrinin de yer almasına neden olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu’nda, 19. yüzyıl başlarından beri yürütülen demokrasiye geçiş ayretleri, başka bir anlamda, anayasacılık hareketleri ekonomik ve sosyal yapı değişikliklerinden kaynaklanmaktan çok başka etmenlerin etkisi altında başlamıştır. Bunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
a) Devleti kurtarmanın, ancak Batı kalıplarına göre, yeniden düzenlenmesi ile mümkün olacağı inancı.
b) İmparatorluk içindeki hıristiyanlık hususunda, Avrupalı devletlerin sarfettikleri ilgi ve baskılar ve bunlara karşı bir şeyler yapma çabası,
Osmanlı İmparatorluğu’nda, tüm yenileşme çabaları, bürokrasinin yarattığı bir avuç insanın çabası olmaktan öteye gidememiş, toplumca benimsenmesi geç ve güç olmuştur.
Avrupa kalıplarına göre, yeni bir düzen verme çabalarının başarıya ulaşamamasının nedenlerini, Batıdaki sosyal ve ekonomik değişmeye, değişmelerin Osmanlı toplumunda olmamasında, ya da aynı değişme hızına sahip bulunmamasında aramak gerekir.
Batılılaşma çabaları, gericilik ve ilericilik çatışması olarak sürmüş, ilericilik gücünü toplumdan alamadığı için, yüzeysel kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğu 1878 yılında ilk anayasasına kavuşmuştur.
Son Yorumlar