Merceklerin kullanım alanlarına başka örnekler ve göz ile fotoğraf makinesi arasındaki benzerliği araştırınız. Bu konuda bir poster hazırlayınız. Posterinizi sınıfta sergileyiniz.
Merceklerin Kullanım Alanları
1. Gözlük
Gözlük, çerçeveli mercek ya da merceklerden oluşan bir aksesuar, bir araçtır.
Türk Dil Kurumu, gözlüğü şu şekilde tanımlar: “Görme bozukluğu olan bir kimsenin gözlerinin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç”.
Gözlüğün kullanım amacı, görme bozukluğunu gidermek ya da gözleri dış etkenlerden korumaktır. Miyop, hipermetrop ya da astigmat gibi göz bozukluklarında, duruma göre yakını ya da uzağı görmeyi sağlayan gözlük, aynı zamanda güneş ışığı parlaklığı, UV gibi Elektromanyetik ışınımlardan koruma amaçlı ya da bir aksesuar olarak kullanılmaktadır.
Gözlük, plastik ya da metal vb. bir çerçeve içine oturtulmuş, cam, plastik ya da cam ve plastik karışımı malzemeden özel olarak yapılır. Kaynakçı ya da dalgıç gözlüğü gibi özel amaçlı kullanılanları da bulunan bu araç, bir göz doktoru tarafından yapılan ölçüm ve araştırma sonucunda, yazılan reçeteye göre, konunun uzmanı olan yetkin kişilerce (optisyen) bilimsel yöntemlerle kişiye özel olarak hazırlanır.
2. Büyüteç
Büyüteç, İnce kenarlı mercek kullanarak cisimleri büyütmeye yarayan araçtır. Büyeteçler, ışığın kırılma özelliklerinden yararlanırlar.Çoklukla küçük cisimleri daha büyük görebilmek için, bu cisimlerle göz arasına konan yakınsak mercek, pertavız. Büyüteçlerde odak uzaklıkları küçüktür. İncelenecek cisim büyüteç ile bunun odaklarından birisi arasına yerleştirilir; öbür odak tarafına da gözleyicinin gözü gelir. Böylece cismin zahirî, büyük ve doğru bir görüntüsü görülmüş olur.
3. Projeksiyon makinesi
Video projektör, LCD teknolojisi ile birlikte gelişen transparan LCD üzerinde oluşan görüntünün kuvvetli bir projektör ışığı ile merceklere yansıtılarak istenilen mesafedeki bir perde üzerinde görüntünün odaklaştırılarak görsellik elde etme tekniğine verilen genel addır.
Projeksiyon cihazları geçmişten günümüze sinemavizyon cihazlarının yerini alan kompakt cihazlardır. Çalışma prensibi LCD VE DLP teknolojilerine göre farklılık göstermektedir. Projeksiyon cihazlarının gerçek kullanım alanları özellikle okullarda, toplantı salonları ve seminer salonları gibi kalabalık bir topluluğa hitap ederken herkesin rahatlıkla görebileceği gibi bir ortam sunmaktır. Projeksiyon cihazı üreten şirketler zamanla teknolojilerini yükseltmiş ve artık yüksek çözünürlükte hatta üç boyutlu film bulunmaktadır.
4. Mikroskop
Mikroskop (Yunanca: μικρός; σκοπεῖν), çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük cisimlerin birkaç çeşit mercek yardımıyla büyütülerek görüntüsünün incelenmesini sağlayan bir alettir. Öncelikle adından da anlaşılacağı üzere, mikro, yani çok küçük hücrelerin incelenmesinin yanı sıra, sanayi, menakür, genetik, jeoloji, arkeoloji ve kriminoloji adli bilimler alanında da büyük hizmetler görmektedir.
Mikroskobu, ilk önce Hollandalı Zacharias Janssen’in, 1590 dolaylarında bir teleskobu tadil etmek suretiyle meydana getirdiği kabul edilmektedir[1]. Ancak bu sıralarda başka Hollandalı, Alman, İngiliz ve İtalyan bilginleri de, mercek sistemi tersine çevrilmiş bir teleskobun, cisimleri büyütmek için kullanılabileceğinin farkına varmışlardır.
Nitekim dünyanın güneş etrafında döndüğünü açıkladığı için, engizisyon işkencesine tabi tutulan ve dünyayı güneş etrafında döndüğünü iddia etmekten vazgeçmesi şartıyla Papa tarafından serbest bırakılan meşhur İtalyan bilgini Galilei Galileo (1564-1642) iki mercek kullanarak bazı tecrübelerde bulunmuştu. Bugünkü mikroskobun ana prensiplerini ise 17. asırda HollandalıAnton van Leeuwenhoek ve İngiliz Robert Hooke bulmuşlardır.
İnsan gözü doğal bir mikroskoptur. Uzaktaki cisimler ufak gözükürler. Cisimler yaklaştıkça teferruatı daha iyi seçilmeye başlanır. Göz, sonsuz bir uyum özelliğine sahip olsaydı mikroskoba ihtiyaç olmazdı.
Genel olarak mikroskop iki büyük kısma ayrılarak incelenir: mekanik kısım ve optik kısım.
5. Dürbün
Dürbün, birbirinin aynı veya simetrik olan mercekler grubunun aynı noktaya odaklanacak şekilde yerleştirilerek gözlem yapacak kişinin her iki gözünü de kullanarak baktığında uzaktaki nesneleri yakındaymış gibi görmesine olanak veren cihazlara verilen genel addır.
6. Teleskop
Teleskop, uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey (Hollandalı gözlük üreticisi) tarafından icat edilmiş, 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa, gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan doğruya gelen, gözle görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar kainat hakkında bilgi toplamak için çok lüzumlu delillerdir. Bu deliller ya klasik manada optik teleskoplarla veya çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.
7. Fotoğraf makinesi
Fotoğraf makinesi ışık ile resim çizmeye yarayan alettir.
Basit bir ayna veya merceğin işleyişinin anlaşılması yönünden çok önemli olan görüntü kavramı, optik sistemlerin analizlerinde de o derece önemlidir. Kullanımı en yaygın olan optik aletlerden biri cismin görüntüsünü bir film veya elektronik olarak bir çip üzerine kaydeden fotoğraf makinesidir.
Fotoğraf, belgelenmek istenen objeden yansıyan ışığın duyarlı yüzey üstüne düşmesi ve duyar kat üstünde sabitlenmesi işidir. Fotoğraf makinesinde, belgelenmek istenen objeden yansıyan ışık; objektifte ulaşır ve odaklanır,sonra,hemen objektifin içinde bulunan ve adına diyafram denen diske ulaşır. Bu diskin amacı;gelenışığın şiddetinin ayarlanabilmesidir. Bu işi ise ortasında bulunan ve kullanıcı tarafından ayarlanabilen bir delik sayesinde yapar. Objektifte toplanan ve odaklanan ışık diyaframdan geçerek örtücüye ulaşır. Örtücü perde çekim sırasında önceden seçilen bir süre boyunca açık kalarak, ışığın film üzerine düşmesini sağlar.
Fotoğraf Makinası Lensleri (Mercekleri) Nasıl Çalışır? Lensler ışığı toplamda belirli bir açıda kırarlar, ışığın hangi açıda geldiği önemsizdir. Toplam kırma açısını lenslerin yapısı belirler. Yuvarlak lensler daha fazla kırılma açısına sahiptir. Temel olarak, kavisli lensler lens üzerindeki farklı noktalar arasındaki mesafeyi arttırır. Bu, ışığın bir kısmının hareket süresine diğer kısmının hareket süresinden daha fazla olmasına neden olur, böylece ışık daha keskin bir dönüş yapar.
8. Projektör
Projektör belirli bir yöntemde ışık demetinin yaklaşık paralel ışınlarını etkili bir şekilde göstererek yansıtan ve genellikle çevresinde döndürülülebilir olarak tasarlanmış bir aygıttır.
Projektörler ilk olarak Birinci ve İkinci Dünya savaşında yapay ay ışığı yaratarak gece saldırısı fırsatlarını artırmak için kullanıldı. Yapay ay ışığı tarihçi ve tank teoristi Gen. J.F.C. Fuller tarafından icad edildi.
Projektörler yaygın bir şekilde 2. Dünya Savaşı boyunca geceleri hava bombardımanı baskınlarına karşı savunma olarak kullanıldı. Yeni teknoloji olan radarlar yalnız erken uyarı amacıyla kullanılıyordu, uçaksavar silahları görsel olarak hedefi saptayabilme ihitiyacı duyuyordu, hedefi saptayabilmek için jenaratörler gökyüzünde uçakları aydınlatıyor böylece silahlar onları görebiliyordu, ayrıca kuvvetli ışıklar bombacıların görme alanlarını iki misli kısıtlıyordu.
İkinci Dünya Savaşında projektörlere General Electric’in 1942-A projektörleri dahil oldu. Bu projektör 152 cm’lik çaptaki lambası ile 800,000,000 kandela üretebiliyordu. 45 ile 56 kilometreye kadar doğrudan görünürlük kabiliyeti vardı ve 15KW jeneratörle çalışıyordu.
Son zamanlarda jeneratörler sıklıkla reklamcılıkta kullanılmakta, örneğin otomobil satıcıları; ışık ışınları geniş alanlarada görünebilir ve (en azından teoiride) ilgilenen insanlar jeneratör ışıklarını satıcıların ve mağazaların ışınlarını takip ederek ışığın kaynağı olan mağazaları ve satıcıları bulabilirler. Hem de filmprömiyerlerinde kullanıldı; dalgalanan jenaratörler ışınları 20th Century Fox movie studio’nun logosunda tasarımsal öğeler olarak halen görülmektedir.
Göz ile fotoğraf makinesi arasındaki benzerlik
Fotoğraf makinaları, omurgalı gözlerinin ilkel ve mekanik bir versiyonudur. Bu makinalar aslında aynen göz gibi, önlerindeki açıklık dışında içine ışık geçirmeyen kutulardır. Görüntüyü retina yerine bir film üzerine yansıtırlar. Gözlerde görüntüye odaklanma merceğin şekli değiştirilerek olur. Fotoğraf makinalarında ise bu işlem merceğin filme olan mesafesi değiştirilerek gerçekleştirilir.
Fotoğraf makinesinin objektifini oluşturan ince kenarlı mercek sistemi yerine gözde; saydam tabaka, ön oda, arka oda ve göz merceği vardır.
Fotoğraf makinesinde görüntüler duyarlı cam veya film üzerine kaydedilirken, gözde, görüntüler retina üzerine düşürülür.
Fotoğraf makinesinin objektifini açıp kapatan kapakların yaptığı görevi, gözde, göz kapakları yapar.
Fotoğraf makinesindeki karanlık odaya karşılık ise gözde, göz boşluğu bulunur.
Fotoğraf makinesinde duyarlı film ile objektif arasındaki uzaklığı ayarlayan sistemin yerine, gözde, merceğin odak uzaklığını ayarlayan mercek kasları vardır.
Comments