Hayvan ve bitki dokularında bulunan yüksek molekül kütleli yağ asitleri esterlerinin ortak adı.
Canlı maddenin temel öğelerinden olan lipitler fizyolojik olarak, iki sınıfta toplanabilirler: 1. Temelde trigliseritlerden oluşan ve organizmada değişken miktarda bulunan yedek lipitler ya besinlerdeki yağlardan (dış kökenli) ya da glüsitler ve besin kökenli protitlerin değişime uğramasıyla organizmanın kendi içinde (iç kökenli) oluşmaktadırlar. Aç kalma, kötü beslenme ve soğuk, bunların yağ asitlerinin harekete geçmesine ve hücreler tarafmdan enerji kaynağı olarak kullanılmalarına yol açar; 2. sitoplazma lipitleri, karmaşık lipitlerden oluşmuşlardır (özellikle fosfolipitler ve azotlu lipitler), dokunun sürekli bir öğesidirler, yani yedek lipitlerin tersine, miktarlar, besinlere bağlı olarak hemen hemen hiç değişmez. Bunlar, yalnızca karaciğerin yağlı yozlaşmasındaki gibi hücre bozuklukları söz konusu olduğunda gözlenmektedir.
Genel Biyokimya Özellikler
BASİT LİPİTLER, özellikle, hayvansal iç yağı dokularında ve bitkisel yağların bileşeni olarak bulunurlar (trigliseritler) ve yedek lipitleri oluşturmaktadırlar. Bunlar üç alkol işlevi, genellikle aynı yağ asidi tarafından esterleştirilmemiş gliserol triesterlerdir (karışık gliseritler). insan bedenindeki gliserit oranı, kişinin yağlılığına göre % 9 ve % 23 arasında değişir. FOSFORLU LİPİTLER, yani fosfolipitler şunları içerirler: a) Bir polialkol, bir ya da birden çok yağ asidi ve fosforik asidin birleşmesiyle oluşmuş fosfatidik asitler ve sefalinler. Fosforik asit, moleküle, asit niteliklerini ve tuz verme özelliklerini sağlar; her hücrede, lesitin ve trigliserit habercisi olarak önemli bir metabolik görev yapan az miktarda fosforik asit bulunmaktadır; b) gliserol, yağ asidi, fosforik asit ve azotlu bir baz olan kolinin birleşmesiyle oluşanlesitinler; bütün hayvansal hücrelerde, lipidoproteinik senapslara (molekül toplulukları) ait olan lesitinlere raslanır; fiziksel ve biyokimyasal özellikleri açısından lesitinleri çok andıran sfingomiyelinler (sfingofosfolipitler), bunlardan sfingozin adlı bir azotlu alkol içerdikleri için ayrılırlar; bunlara, özellikle, nöronların (miyelin kılıfı) silindir eksen düzeyinde raslanır.
FOSFORSUZ AZOTLU LİPİTLER de sfingozin içerirler, ama sfingomiyelinlerin tersine, moleküllerinde bir ya da birden fazla oz bulunmasıyla ayrılırlar (çoğunlukla glikoz ya da galaktoz). Bu küme, temel olarak bütün dokularda, özellikle de sinir hücrelerinde bulunan serebrozitlerle temsil edilir.
Lipit Metobolizma
Lipit metabolizması, önce bir bozunmaya, ardından da organizmaya gereksinimlerine göre lipit bireştirmeyi sağlayan biyolojik bir bireşime dayanmaktadır.
LİPİTLERİN BİYOLOJİK BOZUNMASI: p-yükseltgenmesi. Hayvanda ya da normal insanda karaciğer, lipitlerin bozunduğu en önemli organdır; bununla birlikte, akciğerler, böbrekler, retiküloendotelyal sistem ve hatta kaslar gibi öbür organların da,birlikte sürdürdükleri çalışmaları karaciğerinkinden geri kalmadığı için,oynadıkları rolü önemsemek gerekir. Lipit oluşturan yağ asitleri, karbon atomu sayısı her zaman çift olan türdeş bir madde dizisi meydana getirirler. Bu gözlem sayesinde Knop, bütün doğal yağ asitlerinin, en yüksek molekül kütleli lipitleri en düşük molekül kütlelilerle birleştirerek “karbon kümeleri çiftlerinin” birbirlerinden türediklerini düşünmüştür. Zincirin yükseltgeyici parçalanması, her zaman asidin ucundan başlayarak ikinci ve üçüncü karbon arasında, yani, p-karbonu düzeyinde gerçekleşmektedir (bu yüzden söz konusu bozunma türüne P- yükseltgenmesi adı verilmiştir).
Bu süreç, hızla, yalnızca iki karbonu olan bir asitle sonuçlanır: Asetik asit p-yükseltgenmesi gerçekleşebilmesi için ara bileşiklerin oluşmasım gerektirmektedir (çünkü, doymuş yağ asitleri enzimler aracılığıyla doğrudan doğruya yükseltgenmezler): A koenzimiyle (CoA) birleşme doğrudan doğruya yükseltgenebilen asil- CoA’ları verir. İki karbon kökünün yükseltgeyici çıkarılması, Lynen’in helis biçiminde bir hareket (Lynen helisi) olarak betimlediği çevrimsel bir sürece göre gerçekleşir. Bu yükseltgemenin son öğesi olan asetik asit, bir asetil-CoA kökü biçiminde, Krebs çevriminde bozunmasım sürdürür. YAĞ ASİTLERİNİN BİYOLOJİK BİREŞİMİ. Lynen tepkimeleri tersinirdirler; bu nedenle biyolojik bireşim yükseltgenmeninkinin az çok tersi bir yolizler; koenzim A yerine hidrojen sağlayan başka bir koenzimin varlığını gerektirmektedir.
Son Yorumlar