Filistin’de bulunmuş, pişmiş topraktan eşyalar (l.Ö. IV. ve III. yy.).
Cilahtaş devrinin (Neolitik) son dönemi.
Bu dönemin başlıca özelliği, mezarlardaki mobilyalarda ya da konutlarda, tek tük raslanan bakırdan bızlar, saplı hançerler gibi, ya aynı arkeolojik sitte yapılmış ya da bazen çok uzak bir yerden getirilmiş madeni eşyaların bulunmasıdır. Çakmaktaşı işlemeciliği Cilalıtaş devrinin bu son döneminde en parlak çağma ulaşmıştır; söz konusu dönemde bakır ve altının varlığı kronolojik bir kesitten çok, teknik bir evreyi belirtir: Artık Tunç devri yaklaşmıştır (1600 dolaylarında başlar). Öte yandan, kültürlerinin temeli Cilahtaş devrine bağlı olan Kalkolitik halklarıyla tunç işlemeye başlamış olan halklar, bazı yarlerde varlıklarını bir arada sürdürürler. Madenin, özellikle kıyı bölgelerine, Atlas Okyanusu, daha çok da Akdeniz kıyılarına Kalkolitik’te sokulması (söz konusu dönemde, büyük Tuna ekseninin de Doğu kaynaklı malların taşınmasında rol oynamasına karşın) gemiciliğin ne derece önemli olduğunu gösterir.
Kalkolitik, yalnızca maden kullanımıyla değil ama görkemli megali- tik yapılarıyla ve özgün seramik türleriyle de kendini belli eder.
Bu tür seramiklerden bir bölümü, kadeh ya da ters çevrilmiş çan biçimindedir; bir bölümüyse şişkin gövdeli ve yüksek boyunlu ya da küresel karınlıdır; üstleri de sicimlerin yaş kile bastırılmasıyla elde edilmiş süslemelerle bezenmiştir. Bu tür seramik Kuzey kökenlidir, ayrıca Akdeniz kökenli dinsel figürlerin de yaygınlaştığı görülür.
Kalkolitik Dönem Taş Mobilya ve Yapılar
Kalkolitik dönemde işlenen başlıca maden bakırdır; bakır doğal halde toplandıktan sonra dövülür, daha sonra eritüip döküm yapılırdı. En yaygın eşyalar yassı balta, saplı hançer, biz, sarmal biçiminde süsler, halka biçiminde yüzükler, vb’ydi. Bununla birlikte, Kalkolitik’in en yaygın ve en güzel ürünleri, taştan yapılma mobilyalardır. Kısa süre içinde taştan yapılan eşyalar, madenden yapılan eşyalara benzetilmeye başlamış, Tunç devrindeyse bunların yerini madeni eşyalar almıştır.
Bu arada megalitik mimari ilginç bir görünüm kazanmıştır. Büyük taş kütlelerinin işlenmesi, taşınması, dikilmesi ve anıt anlayışı oldukça dikkat çekicidir. Armorik’teki (Fransa) en büyük ve en ilgi çekici olanlar bu dönemden kalmadır. Bu mimarinin bir başka şaşırtıcı yam da, sert taşlardan yapılma kubbeye benzer biçimlere yer vermesidir.
Gene aynı dönemde Armorik’te altın en yaygın madendi. Bilezikler, plaketler, alın bağları, tüpler, sarmal biçimli süsler, hatta külçeler en çok kullanılan ürünlerdi. Ayrıca sert kayaç- larm ticaret alanında değeri vardı, bunlardan özellikle büyük baltalar, iki ağızlı baltalar, vb. yapılıyordu.
Kalkolitik Dönem Anadolu’daki Etkinlikler
Kalkolitik sonu ya da Tunç devri başında yapılmış bir vazo.
Anadolu’da İ.Ö. V. ve IV. binyılları içeren Kalkolitik, yoğun yerleşmelerle belirdi. Bunlardan en önemlüerine İç Anadolu’nun güney kesimlerinde rastlanır. James Mellaart’m Hacılar arkeolojik sitinde yaptığı kazılar, bu dönem kültürünün tabakabilimsel sonuçlarını ortaya koymuştur. Yerli Anadolu yapısı olan bu sitin mimarisinde hiçbir dış etkilenme görülmez. Hacılar’m bu devire bağh en özgün niteliği, elle biçimlendirilmiş üstün değerde çanak-çömlek tipidir. Bunun yanı sıra, tümü de kırılmış olarak bulunan toprak heykelcikler de önemli yer tutar. Farklı çanak çömlek tiplerinin görüldüğü Çatalhöyük, Can Haşan höyüğü de bu dönemi temsil ederler. Ayrıca Kilikya, Hatay ve İslahiye yörelerinde de Kalkolitik kültüre raslamr. Anadolu’nun batı kesiminde Bey- cesultan höyüğü geç Kalkolitik kültürün temsilcisidir. Bu evrede, Anadolu’da en çok görülen sanat ürünleri, seramik ve mühürler üstündeki bezeklerdir. Anadolu Kalkolitik dönem yapılarının en önemlilerini kent surları oluşturur.
Son Yorumlar