Jeotermal kaynaklardan elde edilen enerji, diğerlerine göre ekonomik midir? Neden?
Jeotermal enerji; yerkabuğunun sahip olduğu ısının oluşturduğu, sıcaklığı sürekli olarak bölgesel atmosferik ortalama sıcaklığın üzerinde olan, çevresindeki normal yeraltı ve yer üstü sularına oranla daha fazla erimiş mineral, çeşitli tuzlar ve gazlar içeren sıcak su ve buharın taşıdığı enerji olarak tanımlanabilir. Yer kabuğunun derinliklerinde var olan ısı kaynağı; henüz soğumasını tamamlamamış bir magma kütlesi veya genç bir volkanizma ile ilgilidir.
Jeotermal enerji, termal bölgelerde yaşayan insanlar tarafından, ilk çağlardan beri sağlık, banyo ve yiyecek pişirme
gibi çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Gelişen teknolojiye ve enerjiye olan talebin artmasına paralel olarak jeotermal kullanımı da yaygınlaşmış ve çeşitlilik kazanmıştır. Bunların başında elektrik üretimi, ısıtmacılık ve sanayide çeşitli amaçlarla kullanım gelmektedir.
180 °C’nin üzerinde akışkana sahip olan sahalardan elektrik üretimi mümkün olmaktadır. Son yıllarda geliştirilen “Binary Cycle” ve “Multi Flashing System” gibi yeni teknolojiler ile daha düşük sıcaklıktaki akışkanlardan da elektrik enerjisi elde etmek mümkün hale gelmiştir. Jeotermal Enerjiden elektrik üretimi ilk kez 20. yüzyılın başlarında Larderello Sahası’nda (İtalya) başarıyla uygulamıştır. Daha sonra başta Yeni Zellanda, ABD ve Japonya gibi ülkelerde olmak üzere geniş bir kullanım alanı bulmuş ve 1992 yılı rakamlarıyla 18 ülkede toplam 58 sahada 6275 MW’e kurulu güç kapasitesine ulaşmıştır.
Ülkemizin tek jeotermal santralı olan Kızıldere Jeotermal Santralinin kurulu gücü 20 Mw olup yıllık enerji üretimi 75-80 milyon kWh civarındadır. Jeotermal enerjinin ülkemizin enerji üretiminde % 0,1 payı bulunmaktadır. Germencik sahasında 25 Mwe kapasitesi bir santral kurulması durumunda bu üretimin 200 milyon kWh değerine ulaşması beklenmektedir. Bu rakamlar ülkemizin enerji tüketiminin çok küçük bir bölümüne karşılık gelmekteyse de enerji maliyetinin fosil yakıt santralına oranla çok daha düşük olması, çevre sorunlarının minimum seviyede olması ve kendi doğal kaynağımız olması gibi nedenlerle jeotermal kaynaklardan enerji üretimi ekonomik olmaktadır
Ülkemizde yaygın olarak bulunan orta entalpili sahaların ısıtma ve endüstriyel kullanım gibi amaçlarla doğrudan kullanılması ise termal verimin enerji santrallarına oranla daha yüksek olması nedeniyle çok daha ekonomik olmaktadır. Nitekim ilk uygulamaların yararlarını gören yerel yönetimler jeotermal kaynakların kullanımına hızla yönelmektedirler.
Yüksek ve orta entalpili sahalarda enerji üretimi ile entegre olarak doğrudan kullanımın yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Örneğin Kızıldere’de ortalama 1000 t/saat 147″ sıcaklıktaki atık su kullanılmadan atılmaktadır. Bu atık su ile Denizli’de 20.000 konutun ısıtılması mümkündür.
http://www.maden.org.tr/resimler/ekler/2da8c91ce7b1084_ek.pdf
iyi
Biraz az olamaz mıydı acaba
napalım böyle artık sen kısaltırsın canım 🙂
değil mi ama 😉
Hayır
ben çok beğeniyorum bu sayfayı bravo Ayet-el Kürsi Okunuşu
Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm.
Ayetel Kürsi Anlamı (Meali)
Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur.
Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.
Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur.
O’nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir?
O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Hiçbir şey O’na gizli kalmaz.)
O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar,
O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler.
O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.
O, yücedir, büyüktür.
çok şükür bir ayetel kürsi okumanıza vesile oldum sayfa ancak böyle daha güzel oldu diye düşünüyorum
saol çok iyisin
kısa olsa fdaha iyi olur