Ulusal Kurtuluş Yolundaki Kıpırdanmalar
Dönemin sadrazamı Ahmet İzzet Paşa tarafından Harbiye Nezareti Müsteşarlığına getirilen İsmet Bey, İstihzarat-ı Sulhiye (Barış Hazırlıkları) komisyonunda askeri müşavirlik. Askeri Şura üyeliği, Muamelat-ı Umumiye (Genel İşler) müdürlüğü gibi görevlerde bulundu. Mondros Mütarekesi’yle Osmanlı Devleti, işgal kuvvetlerinin denetimine girmiş, padişah ve saltanat, işgal kuvvetlerinin kuklası durumuna getirilmişti. Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya geçip ulusal kurtuluş hareketlerini örgütleme düşüncesini İsmet Bey’e anlatmış, onun da böyle bir girişimi yerinde bulduğunu öğrenmişti. Ancak İsmet Bey, Mustafa Kemal’le Anadolu’ya geçmeyecek, Harbiye Nezaretindeki görevinin sağladığı olanaklar ölçüsünde İstanbul’daki gelişmelerle ilgili bilgileri Ankara’ya ulaştıracak, Kurtuluş Savaşı’nın desteklenmesi konusunda kişisel ilişkiler kurmaya çalışacaktı.
İsmet İnönü’nün Anadolu’ya Geçişi
İstanbul 16 Martta resmen işgal edilmiş, 18 Mart’ta Osmanlı Mebusan Meclisi dağıtılmıştı. Mustafa Kemal bu gelişmeler karşısında yeni Millet Meclisi’ni Ankara’da toplamayı kararlaştırmış, İsmet Bey’e de Ankara’ya gelmesi için özel kuryeyle haber göndermişti. 9 Nisan 1920’de Ankara’ya gelen İsmet Bey, Ankara’da Heyet-i Temsiliye’nin kurmay başkanı gibi çalışmaya başladı. 23 Nisan 1920’de toplanan Millet Meclisi’nde, İsmet Bey de Edirne mebusu olarak yer aldı. Yeni kurulan bakanlar kurulunda da Erkân-ı Harbiye-i Umumiye vekili (Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti, 1920-1924 arasında bakanlık olarak görev yapmıştır) oldu (25 Nisan 1920). Aynı zamanda başıbozuk kuvvetleri ve çeteleri (özellikle Çerkez Ethem Çetesi’ni) düzenli ordu biçiminde örgütlemek ve yönetmekle görevlendirildi. Bu sırada İstanbul’daki hükümet de Mustafa Kemal ve İsmet Bey hakkında idam kararı verdi.
İsmet İnönü Batı Cephesi Komutanlığı
1. Ve 2. İnönü Zaferleri
15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkan Yunan ordusu Ege’de hazırlıklarını yaparak büyük bir cephede saldırıya geçmiş, hızla ilerliyordu (Haziran- Temmuz 1920). Bu arada 10 Ağustosta (1920) Sevr Anlaşması imzalandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (T.B.M.M) de Yunan saldırısına karşı gerekli hazırlıkları yapmaya başladı; İsmet Bey, milletvekilliği ve Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti vekilliği görevi de üstünde olmak üzere Garp (Batı) cephesi komutanlığına getirildi (9 Kasım 1920). Bu sırada Çerkez Ethem de Ankara Hükümeti’yle anlaşmazlığa düşmüş ve giderek tehlikeli olmaya başlamıştı. Batı cephesi komutam İsmet Bey, hem Yunanlılarla, hem de Çerkez Ethem kuvvetleriyle savaşmak zorunda kaldı. Türk ordusu İnönü mevziinde Yunanlıları karşıladı. Şiddetli çarpışmalardan sonra Yunanlılar İnönü’de (6-9 Ocak 1921), Çerkez Ethem de Kütahya’da yenilgiye uğratıldı.
T.B.M.M. ordularının düşmanla yaptığı bu ilk savaşı kazanması, Kurtuluş Savaşı için önemli bir aşamaydı. Bu başarısı üstüne İsmet Bey tuğgeneralliğe yükseltildi. Yunanlılar yenilgiden sonra yeniden toparlanarak bu kez bütün cephede saldırıya geçtiler (23 Mart 1921). Gene İnönü’de yapılan meydan savaşında Yunan ordusu ağır bir yenilgiye uğrayıp çekilmeye başladı (31 Mart/l Nisan 1921). İkinci İnönü Savaşı’nın sonucunu, İsmet Paşa, Mustafa Kemal’e çektiği telgrafta şu sözlerle bildirdi: “Düşman binlerce maktulleriyle doldurduğu muharebe meydanını silahlarımıza terk etmiştir.” Mustafa Kemal Paşa da cevabi telgrafında “siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz” dedi (İnönü savaşlarının muzaffer komutanına Mustafa Kemal Paşa, 1934’te Soyadı Yasası çıkınca İnönü soyadını verecektir). İsmet Paşa, Kurtuluş Savaşı’nın hemen bütün çarpışmalarında Batı cephesi komutanı olarak bulundu; Sakarya Meydan Savaşı’nda (23 Ağustos -13 Eylül 1921), Büyük Taarruz’da (26 Ağustos – 30 Ağustos 1922) ordunun kilit adamı olarak görev yaptı. Tümgeneralliğe, ardından da korgeneralliğe yükseltildi.
Son Yorumlar