Eski Almancada dernek, ortaklık anlamına gelen Hansa terimi önceleri, yabancı topraklarda yerleşmiş tüccarların ödedikleri vergileri belirtmek için kullanılıyordu, daha sonra yabancı ülkelere yerleşmiş tüccar toplulukları için kullanılmaya başlandı: Londra’daki Hollanda Hansa’sı (XII. yy), Londra’daki Alman Hansa’ sı (XIII. yy.) gibi. Buna koşut olarak, başka yerlerde olduğu gibi, Almanya’ da da kent birlikleri oluşturuldu. Bu iki tür kuruluşun karışımından oluşan Hansa, Ortaçağa özgü, ticari ve siyasal bir örgüttür. 1343’te İsveç ve Norveç kralı Haakon VI, Hansa adı altında, ilk olarak Kuzey Almanya Tüccarları Birliğini kurdu: Hansa Thoutonicorum. 1356’da ilk Hansetag ya da Kuzey Almanya Kentleri Meclisi, Lübeck’te toplandı.
Hansa’nın Oluşması
Bu kuruluşun oluşumu üç olguyla birlikte gelişti:
1. Drang nach Osten: Doğu’ya yönelik, Elbe’nin ötesindeki İslav halklarının zararına olarak gelişen sömürgeleştirme hareketi (Alman yayılma hareketi)
2. Kentleşmenin gelişmesi: Kuzey Almanya’da bu olgu Lübeck (1158-1159), Rostock, Riga gibi yeni birçok kentin kurulmasına yol açtı. Bu kentler, Baltık denizi kıyılarındaki Alman egemenliğinin dayanakları ve ticaret merkezleriydi.
3. Alman tüccarları tarafından kuzeydeki ticaret alanlarının ele geçirilmesi.
1160’a doğru Baltık ticaret merkezi olan Gotland adasında, “Gotland’a mevsimlik olarak giden Alman tüccarlar topluluğu” kuruldu ve topluluğun merkezi olarak Visby saptandı. XIII. yy. boyunca İskandinav tüccarlarının haklarını ellerinden alan Alman tüccarlar, çeşitli acentelerin ve Alman kentlerinin kurulmasını desteklediler. XIII. yy’dan başlayarak, bu kentler, ticaretlerini korumak ve senyörlerin zorlamalarına karşı koymak için, kent birlikleri oluşturdular ve ortak girişimlerde bulunmaya başladılar. Lübeck ve Hamburg’un yaptıkları anlaşmaya Rostock, Stralsund, Wismar ve Lüneburg da katıldı. 1356 yılı, kent meclisleri birinci genel kurulunun ve Hansa’nın kuruluşunun gerçekleştiği yıl oldu.
Hansa’nın Görevleri Ve Örgütlenmesi
Hansa’nın tarihsel işlevi, Kuzey Avrupa’nın ticaret mübadelesini sağlamak ve Kuzey Denizi’yle Baltık denizindeki ticaret eksenini birbirine bağlamaktı. Danimarka’ya karşı girişilen bir savaşın sonunda, 1370’te gerçekleştirilen Stralsund barışıyla önemli ulaşım yolu(Novgorod,Lübeck, Hamburg, Brugge, Londra) kesin olarak belirlendi. Bu yol, Kiel kıstağında yapılan aktarmayı ortadan kaldırarak, Sund boğazlarını Alman gemilerine açıyordu. Söz konusu eksene Bergen, İskandinavya, Ren ve Atlas Okyanusu kıyıları trafiği de bağlanıyordu.
XIII. yy’ın sonundan XV. yy’ın ortasına kadar bu kıyılardaki ticaret, yüksek kapasiteli ağır Hansa gemilerinin tekelindeydi.
Ağır ticaret eşyaları, hammaddeler ve besin maddeleri çoğunluğu oluşturuyordu: Rusya ve İskandinav ülkelerinin, amber, kürk, balmumu, kereste, zift, vb. maddeleri, Orta Avrupa ve İsveç’in madenleri, Livonya ve Prusya’nın buğdayı, İskandinav ülkelerinin balıkları Flandre ve Londra’ya getiriliyordu. Buna karşılık Fransız şarapları, Atlas Okyanusu’nun tuzu, Flandre ve İskoç kumaşları, İngiltere’nin yünü, Kuzey ülkelerine gönderiliyordu.
Kentler birliğinin, Hansetag dışında başka bir kurumu yoktu ama, kararlarını İngiltere ya da Danimarka’ya zorla kabul ettirebiliyordu; bununla birlikte hiçbir zaman bir devlet niteliği kazanamadı (Hansa kentleri, imparatorluğun bir bölümünü oluşturuyorlardı). Hansa, başlangıçta Lübeck kentiydi. Lübeck’in üstünlüğü, 1418’de üye kentler tarafından da kabul edildi.
Hansa kentlerinden başka, başlıca dört ticaret acentesi (Novgood, Bergen, Brugge, Londra) vardı ve buralara Alman tüccarlar yerleşmişlerdi, Lübeck’in ya da başka kentlerin soylu büyük aileleri, bu şirketlere ortaktılar. Hansa’ya bağlı olan tüccarlar XV. yy’ın ortasından sonra bazı güçlüklerle karşılaştılar.
XVI. ve XVII. yy’larda, önce Hollanda’nın, daha sonra da İngiltere’nin rekabetleri karşısında Hansa, artık Kuzey ticaretini yürütemez duruma geldi. Ayrıca çeşitli ticaret toplulukları örgütlendi ve kendi tüccarlarını korumaya başladılar. Modern Avrupa içinde çağ dışı kalmış bu topluluğun yaşamını uzatmak için bazı önlemler alınmaya başladı. XVI. yy’ ın ikinci yarısı boyunca, Hansa’nın yeniden düzenlenmesine girişildi: Dış destek arayışı. 1567’de Hansetag’ın yayımladığı yeni statü; kentlere ilk olarak uygulanan zorunlu mali yükümlülükler; vb. XVII. yy’da, Otuz Yıl Savaşı, bu girişimlere son verdi; Hansa kentleri, artık ortak bir siyaset izlemiyorlardı. 1669’da, varlığını sürdüren üç kent arasında son olarak Hansetag kuruldu. Bu tarihten sonra, bir dayanışma ürünü olan Hansa ortadan kalktı.
Son Yorumlar