Alman asıllı mimar ve kuramcı (Berlin, 1883-Boston, 1969).
Bir mimarın oğlu olan ve Münih ile Berlin’de öğrenim gören (1903-1907) Walter Gropius, Avrupa’da dönemin en ünlü mimarlarından biri olan Peter Behrens’in atölyesinde asistan olarak çalıştı (1907-1910).
Genç Mimar
Gropius yirmi yedi yaşında Berlin’de kendi mimarlık bürosunu açtı. 1911’ denl913’e kadar çalışma arkadaşı Adolf Meyer’le (1881-1929) birlikte Alfeld an der Leine’de, sanayi mimarlığında tümüyle yeni bir anlayışta olan Fagus fabrikasını gerçekleştirdi: Yapının camlı büyük yüzeylerinden, hafif metal iskeletini seçme olanağı vardır; geometrik bir bütün görünümüyse Peter Behrens’in gerçekleştirmiş olduğu hantal görünüşlü fabrikalarla tam bir çelişki oluşturur. Birinci Dünya savaşı nedeniyle çalışmaları kesintiye uğrayan Gropius, hem Dekoratif Sanatlar Okulu’nun, hem de Güzel Sanatlar Okulunun (Weimar) yöneticisi olduktan sonra bu iki kurumun etkinliklerini kaynaştırmaya karar verdi: İşte bu düşünceden de Bauhaus doğdu (1919).
Bauhaus
1926’da Dessau’ya taşınan Okulun yeni yapılarının mimarı olan Gropius 1928’e kadar Bauhaus’u yönetti. İkinci Bauhaus’un yapımı Gropius’a işlevsel bir mimarlık örneğini gerçekleştirme fırsatını verdi; çünkü bu yapı eğitsel ve toplumsal amaçlarla gerçekleştirilecekti. 1920’den başlayarak Gropius, toplumsal yaşamdan ayrı düşünülemeyen günümüz yaratıcılığının, sanatçının ve insanın karşısına çıkardığı sorunların bilincine varmıştı.
Sanat, bireyin öbür etkinliklerinden ayrı tutulmamalıydı. Gropius, Bauhaus’taki etkinliklerinden başka tiyatro yöneticisi Erwin Piscator’la birlikte bir “tam tiyatro” projesi gerçekleştirdi. Buna göre, döner bir platonun çevresinde yer alan hareketli sıralar (ya da basamaklar) izleyicilerin sahneye girmesine olanak sağlıyordu. Böylelikle her türlü gösteri (sirk, İtalyan tiyatrosu, sinema, vb.) salonunun bir bireşimini yapmış oluyordu; Gropius’un bu tasarısı birçok kişi tarafından taklit edilmiş ama henüz aşılamamıştır.
Gropius ayrıca ortak konut sorununa da birtakım çözümler getirmiştir. 1927’den 1929’a kadar Damerstock (Karlsruhe’de) Berlin-Siemensstadt işçi sitelerini gerçekleştirdi.
Sürgün
Almanya’da Naziliğin egemen olması üstüne Bauhaus da kapılarını kapamak zorunda kaldı (1933). Gropius 1934’te Londra’ya sürgüne gitti. İngiltere’de iki özel ev (Chelsea ve Sussex’te), London Film Production’ in laboratuvarlari (Denham’de) ve İmpington College’i (1936) yaptı. 1937’de Harvard Üniversitesi mimarlık bölümünün yönetimi önerilince Gropius A.B.D’ne göç etti.
1945’e kadar bu görevde kalan, öğretim ve mimarlık alanındaki etkinliklerini bir arada sürdüren Gropius 1941’de ilk önemli siparişini (New Kensington konutu, Pittsburgh yakınlan) aldı.
Altmış iki yaşma geldiğinde sekiz* genç A.B.D’li mimarla birlikte T.A.C’i (The Architects Collaborative) kurdu; topluluğun çalışmaları arasında junior High School (Attelbourg, 1948) ve Back Bay Center (Boston, 1953) sayılabilir.
New York’taki dev Pan American World Airways (1963, Belluschi ve Roth’la ortaklaşa gerçekleştirildi), özgün ve gözüpek bir yaratıcı olan Gropius’un, yapıtını salt estetiğe yöneltmek yerine toplumsal yaşamla bağdaştırmaya çalıştığını gösterir.
Son Yorumlar