Fethi Kayaalp , Türk gravürcüsü ve özgün baskı sanatçısı (Ezine, 1923).
1940’ta girdiği Güzel Sanatlar Akademisi’nde Nurullah Berk, Sabri Berkel, Zeki Kocamemi ve Cemal Tollu ile çalışan Fethi Kayaalp, bu arada Akademi’nin Resim Bölümü şefliğine getirilen Leopold Levy’nin yanında gravür tekniğini öğrendi. 1947’de Nurullah Berk atölyesindeki öğrenimini tamamlayarak Akademi’yi bitirdi. 1951’de Sağlık Bakanlığı’na ressam olarak atandı. Kastamonu Lisesi. Bolu Lisesi ve Bursa Eğitim Enstitüsi resim öğretmenliğinde çalıştıktan sonra Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü öğretim üyeliğine geçti.
Aynı zamanda İstanbul Resim ve Heykel Müzesi restorasyon atölyesi ressamı olarak çalıştı. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde resimleri, Fransa, İngiltere ve A.B.D’ndeki özel koleksiyonlarda gravürleri vardır. 1966 Tahran Uluslararası İkiyıldabir Sergisi’nde mansiyon alan sanatçı, yurt içinde özel sergiler düzenledi. 1966’daki 28. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde ikincilik ödülünü, 1976’da 2. İskenderiye İkiyıldabir Sergisi’nde birincilik ödülünü aldı. 1955’teki Vilayet Resimleri Sergisi’ne, Türkiye Ressamlar Cemiyeti, Çağdaş Ressamlar Cemiyeti ve Devlet Resim ve Heykel sergilerine katıldı. Yurt dışındaysa Paris, Brüksel, Berlin ve Viyana’daki Çağdaş Türk Resmi sergilerine, Bükreş, Tunus, Cezayir, Beyrut, Prag, Helsinki, Leningrad, Moskova, Bakû, Sofya ve Varşova’da açılan Türk Grafik Sanatları Sergisi’ne, Uluslararası Lugano siyah-beyaz yarışmalı sergisine, uluslararası Grenchen renkli gravür sergisine, Sao Paulo İkiyıldabir Sergisi’ne resim verdi. 1967’de Ankara’da metal, ağaç oyma, taşbaskı ve linol gravürlerini, desen çalışmalarını bir araya getiren geniş bir sergisi düzenlendi.
Sanatı
Fethi Kayaalp, çok eskiye uzanmayan Türk gravürünün önde gelen adlarından biridir. Kişisel bir etkinlik olarak bu teknik, bir yandan Batılı geleneğin araştırıcı yöntemlerini değişmez bir kural halinde benimsemiş, bir yandan da yörenin yaşam özelliklerine, insan ve doğa ilişkilerine yönelerek, çağdaş resmimizin canlı bir yönünü oluşturan yöresel anlayışı uygulamıştır. Fethi Kayaalp, bu iki doğrultuyu da siyah- beyaz gravürlerinde başarıyla bağdaştırdığı gibi, gravürün desene bağlı sağlam kaynaklarım da bilinçle araştırmıştır. Bu bakımdan kararlı ve yeterince duyarlı bir eğilimin ürünü olan, değişik gravür tekniklerim ortak bir resim anlayışında birleştiren çalışmalarında, köklü bir doğa ve insan sevgisi kendini gösterir. Metal gravürlere ağırlık verdiği daha eski çalışmaları geometrik bir yalınlığı, yöre yaşamından edindiği izlenimlerle pekiştirir. Daha sonraki gravürlerindeyse özellikle metal işçiliğini geliştirir, kalkan balığı teması üstüne kurulu çeşitlemeci bir duyarlığı benimser. Fethi Kayaalp’in gravürleri, birtakım biçim zorlamalarına, yenilik heveslerine gerek duymaksızın, gücünün hangi kaynaklara dayalı olması gerektiğini önceden keşfetmiş bir sanatçı tekniğinin, olanaklarım bir noktada genişletme içgüdüsünden hareket eden kararlı bir eğilimin ürünleridir.
Merhaba Fethi Kayaalp beyle nasıl iletişim kurabilirim yardımcı olursanız sevinirim teşekkürler