Fayyum nedir? Mısır’ın batı çölünde yer alan geniş doğal çöküntü alanı.
Fayyum, firavunlar döneminde ülkenin iktisadi yaşamında önemli bir rol oynamış ve bölgede çıkan efsanelerden dolayı, ünü geniş bir alana yayılmıştır.
Nil’in bir koluyla vadiye ulaşan Fayyum havzası, Eskiçağ’daki Moeris gölünün bir belirtisi sayılan Birket- el-Karun gölüyle belirli ölçüde kaplanmıştır. Yeni İmparatorluk dönemindeki Mısırlıların Phiom (deniz) diye adlandırdıkları gölün adı, daha sonra Fayyum’a dönüşmüş, bir süre sonra da bütün bölge bu adla anılmaya başlanmıştır. O dönemde hayvan topluluğu ve bitki örtüsünün son derece zengin olduğu bölgede, timsah, Şebek adı altında, kısa bir süre için de olsa yerel tanrı olarak<benimsenmiş, iyiliksever erdemleriyle kutsanmış ve Fayyum’un merkezi Krokodilopolis’te önemli bir tanrı niteliği kazanmıştır.
MISIR’IN İLK EYALETİ
Bölge halkı, kısa zamanda göldeki zengin gelir kaynaklarını keşfettiler ve ülkeye bol miktarda taze ve füme balık sağlamaya başladılar. Su hareketlerini düzenlemeye ve bentler, barajlar yapımı ile bataklıklardan yararlanmaya yönelik çalışmalara, Orta İmparatorluk firavunları (l.Ö. 2260- 1580), özellikle de Ammenemes III (Î.Ö. 1850-1800) döneminde başlandı (El Lahun’da, o dönemden kalma bir alavere havuzunun izlerine raslamr). Yeni İmparatorluk döneminde (Î.Ö. 1580-1085) Fayyum, saray halkının yazlığı haline geldi; Soylular, burada balık tutup avlanırlardı. Ama hükümdarlar, gölün durumuyla ilgilenmedikleri gibi, su taşkınlarına da önem vermediler. Ptolemaios döneminde, Ptolemaios II Philadelphos’un (İ.Ö. 309-246) yeni setler yaptırarak yöreye Yunanlı ve Mezopotamyalı çiftçiler yerleştirmesiyle bölge, Mısır’ın ilk eyaleti haline geldi. Krokodilopolis’e, kraliçenin adından, Arsinoe denilmeye başlandı: O dönemden kalma kentlerde bulunan Yunan papirüslerinden, bölgede yönetim ve din etkinliğinin son derece yoğun olduğu (Yunanlıların timsaha tapmayı benimsemeleri) Anlaşılmaktadır.
YAŞAMI SAĞLAYAN ÜÇ ÖĞE
İ.Ö. 450’de Fayyum’a yaptığı yolculuğu anlatan Herodotos’un aktardığı efsaneye göre, takma adı Moeris olan firavun Ammenemes III, gölü insan gücüyle kazdırmış ve ortasına sütunlar üstünde bulunan iki piramit dik- tirmiştir. Daha karmaşık bir efsaneye göre de, göl, Güneş’in yaşlılığını geçirmek için insanları ve öfkeli tanrıları atlatarak sığındığı sıvı gökyüzünün (Gök İneği) görünümüdür. Dünyanın içinden çıktığı okyanusun gözle görülür belirtisi olan Moeris gölü, o dönemde Mısır’ın yaşamını güvence altına alıyor ve Timsah Tanrı, yaşamı sağlayan üç öğeyi tenleştiriyordu: Güneş; toprak; su.
Son Yorumlar