Cismin kimyasal yapısı değişmeksizin, katı halden sıvı hale geçmesi.
Ergime Kuramı ve Yasaları
Kusursuz katı hal, billur halidir. Bir billurda, iyonlar (moleküller ya da atomlar) hareketsiz değillerdir; belirli bir ortalama konum çevresinde titreşirler ve bu titreşimlerin genliği, sıcaklıkla birlikte artar (ısıl çalkantı); sıcaklık yeterli biçimde artarsa, hareketler, artık dengeye erişilemeyecek hale gelirler: Böylece billuru oluşturan taneciklerin düzeni bozulmuş demektir. Madde izotrop hale gelir ve çeşitli elementler birbirleri üstünde kaymaya başlayabilirler: Bu da sıvı haldir. Katışıksız bir maddenin ergimesi sırasında basınç değişmezse (sabitse), bütün bu hal değişikliği boyunca, sıcaklık da değişmez kalır. Dolayısıyle katışıksız madde, dengede olan iki evre halinde bulunur: Sıvı; katı. Katı, katışıksız bir madde değil de, oranlan belirli karışımsa, gene ergime noktası adı verilen başlayan ergimenin sıcaklığı da belirlidir ama. bu sıcaklık ergime sırasında değişiklik gösterir. Atmosfer basıncı altında, gümüşün, altının ergime sıcaklıkları (Bkz. çizelge), sıcaklık ölçeğinin ilk başvuru kaynaklandır.
Katışıksız (Arı) Cisimler
Adi buz……………………………………. 0° C
Altın …………………………………… 1 063° C
Asetik asit…………………………….. 16,6° C
Alümin………………………………… 2 020 C
Alüminyum …………………………… 660° C
Amonyak ……………………………. — 78° C
Argon …………………………….. — 189,8° C
Azot ………………………………. -210,5° C
Bakır………………………………….. 1 083° C
Benzen …………………………………. 5,4° C
Beyaz tostor …………………………… 44° C
Bizmut …………………………………. 271 °C
Cıva ………………………………… — 38,4° C
Çinko ………………………………… 419,4° C
Demir ………………………………… 1 536°C
Etil alkol ………………………….. —114,5° C
Flüor ……………………………… —219,6°C
Gümüş ………………………………. 960,5°C
Helyum …………………………… —269,7°C
Hidrojen …………………………… —259° C
İridyum …………………………….. 2 454° C
İyot ……………………………………….. 114°C
Kalay ………………………………… 231,9° C
Krom ……………………………….. 1 875°C
Kursun ……………………………… 327,3°C
Magnezyum ………………………….. 650°C
Naftalin …………………………………… 80° C
Neon………………………………. —248,6° C
Nikel ……………………… ……….. 1 452° C
Oksijen …………………………… —218,8° C
kısıtlamalar, davranışını büyük oranda belirler.
Ergenlikte cinsellik konusunda baskıcı örneklere, hoşgörülü örneklerden çok daha fazla raslamr. Top-, lumsal olgunlaşma cinsel olgunlaşmayı birkaç yıl geriden izlediği için, gencin cinsel dürtüsü üstündeki güçlü yasak, erişkinin cinsel davranışında da az ya da çok sapmaya yol açabilir. Genellikle, modern sanayileşmiş toplûmlarda, bireylerin erişldn çağa girmesini geciktirme eğilimi yeğlenmekte, bu da duygusal yaşamın uzun süre olgunlaşmamasına neden olmaktadır. A.B.D.’nde Kinsey raporu, ergenlik çağındakilerde cinsel yaşamın, toplumsal sınıfla sıkıca bağlantılı olgu- ğunu göstermiştir. Bu rapora göre kendi kendini tatmin (mastürbasyon) gençlerin aşağı yukarı tümü tarafından uygulanmaktadır; ama sıklığı, üniversite öğrencileri arasında, çalışan gençler arasında olduğundan iki kat. fazladır. Buna karşılık, çalışan gençlerin % 85’i, üniversite öğrencilerininse yalnız % 42’si evlilikten önce bir kadınla ilişki kurmuşlardır. İleri derecede sanayileşmiş ülkelerin en büyük sorunlarından biri, gençliğin (özellikle elverişli koşullarda yaşamayan sınıflardan gençlerin) topluma kazandırılmasıdır.
Bazı Cisimlerin Atmosfer Basıncı Altındaki Ergime Sıcaklığı
Platin ……………………………….. 1 769 C
Potasyum……………………………… 63.5 C
Silisyum ……………………………. 1 410 C
Sodyum ………………………… 97.5° C
Sodyum klorür ……………….. 780° C–
Sülfürik asit …………………… 10.35’C
Tungsten ………………………. 3 410 C
ALAŞIMLAR
Demir-karbon
Çelik ……………………………. 1 400 C’a doğru
Beyaz dökme demir…………. 1 275 C a doğru
Gri dökme demir …………….. 940 C’a doğru
Kalay alaşımı
Sürtünme önleyici……………. 233‘C
Kurşun için lehim …………… 240’C
Beyaz demir için
lehim…………………………….. 175 ‘C
Bizmut alaşımı Bizmut-kalay-kurşun-
kadmiyum ……………………… 60’Ctan 144’C’a
Bakır alaşımı
Tunç …………………………….. 1 000°Ctan
1 100° Ca
Konstantan ……………………. 1 280-C
Kurşun alaşımı
Basım harfleri için…………… 260 C
Akümülatör bataryalaları için …………………………. 300 C
Ergimelerin Etkileri
Bu hal değişikliğinin pek çok etkisi vardır ve söz konusu etkiler, öncelikle maddelerin fiziksel özelliklerini değiştirirler. Birçok maddenin hacmi erirken artar, bazılarınmkiyse azalır. Erirken hacmi azalan maddeler su, bizmut ve demirdir.
Kütle değişmtez ama, bağıllık kuramına göre, bir gram buz eridiğinde, 4/1012 gr’lık bir kütle artışının gerçekleştiği kabul edilmiştir. “Yoğunluk” (günümüzde daha çok özgül ağırlık diye adlandırılmaktadır), hacimde bir artma ya da azalma olduğunda değişir.
Kimyasal etkinlikler, bir katiya oranla, bir sıvı için genellikle daha yüksektir. Gerçekten, sıvı halde, moleküller, daha hareketli ve birbirlerinden daha bağımsızdırlar.
Aşdu Ergime (Aşırı Soğuma)
Sıvı haldeki bir maddenin, sıcaklığı ergime sıcaklığının altında olduğu sırada içinde bulunduğu yarı kararlı hale, aşırı ergime ya da aşırı soğuma hali denir. Dolayısıyle, ergime noktasının üstündeki bir sıcaklıktan başlayarak soğutma sonucu elde edilen, katılaşmaya geçişteki bir gecikmedir. Bu hal, sıvıya bir katı parçacığı atıldığında, apansızın kesintiye uğrar. Katılaşma, atılan parçacıktan başlayarak gerçekleşir ve bir ısı açığa çıkar. Billurlaşma hızı, ergime sıcakhğı ve sıvının sıcaklığı arasındaki farka bağlıdır. Bu fark, büyük olursa (“sözgelimi, 100 Celsius derecesi kadar), billurlaşma hızı sıfıra eşitlenir ve billur taneciklerinin katılması bile, katılaşmayı gerçekleştiremez. Dolayısıyle camlar, ağda- lılığı çok yüksek aşırı ergimiş sıvılardır. Atmosferdeki su, genellikle, aşırı soğumuş halde bulunur.
Ergimenin Uygulama Alanları
Metaller, gerek arıtmak için, gerek başka maddelerle alaşımlamak için, gerek kahba dökmek için, ergitilir. Elektrolizlenebilen bazı bileşikler, elektrolizlerinin gerçekleşmesi için, ergimeye bırakılırlar. Trinitrofenol, bir patlayıcı olan melinit elde etmek için, beyaz fosfor da, zehirli olmayan ve daha zor alev alan başka bir allotropu (kırmızı fosfor) elde etmek için ergitilirler.
Gökfizikçileri, bazı sıcaklık ve basınç koşullarında, normal olarak gaz halinde bulunan bazı maddelerin, katı halde bulunabileceklerini öne sürmektedirler. Belki de bu nedenle, Güneş çekirdeği katı maddelerden oluşmuştur. Bazı yıldızların olağanüstü büyük yoğunlukları (beyaz cüceler), elektronlarının çoğunu yitiren atomların, bilinen katilara oranla, birbirlerine, milyonlarca kez daha çok yanaştıkları kabul edilmezse, açıklanamaz. Bu belki Güneş çekirdeği içinde de böyledir ama, gökcisimlerinin merkezinde bulunan olağanüstü büyük basınçların etkisi altındaki maddelerin fiziksel haliyle ilgili aşağı yukarı hiçbir şey bilinmemektedir ve belki de, klasik 3 hal kuramı (katı, sıvı ve gaz) belli bir basıncın üstünde geçersizdir. Yerbilimde, yanardağların lavı, değişken bileşimli bir ergimiş maddeler karışımıdır. Buzulların yer değiştirmesi de, güçlü bir basınç altında olan ve ergime noktaları düşen buz alt tabakalarının ergimesiyle açıklanmaktadır.
Ergime Isısı
Bir katı maddeyi, aynı sıcaklıkta, katı halden sıvı hale geçirmek için, kUtle birimine verilmesi gereken ısı miktarına ergime ısısı denir (buz için: 334 kj/kg). Bu l, ergime ısısı, T mutlak sıcaklığının, denge basıncı
ile L ergime sıcaklığının değişmedi.
oranının ve uL sıvı ile us katının kütle hacimlerinin arasındaki farkın fonksiyonudur (Clapeyron bağıntısı):
Lt = T (Ul – us)
Lı, kilogramda joule cinsinden, kütle hacimleri kilogramda metre küp
cinsinden, de, kelvinde pascal
cinsinden belirtilir.
Richards, tekatomlu molekülleri olan basit maddeler için, ergime ısısının, mutlak ergime sıcaklığıyla orantılı olduğunu göstermiştir:
Y = değişmez (sabit) = 2,5
Bu durumda, u, bir mol atomun ( 6,02 xioZ3 atom) ergime ısısını gösterir.
Son Yorumlar