Büyük Selçuklu Devleti
Büyük Selçuklu Devleti, Melikşah’ın dedesi Çağrı Bey ve dedesinin büyük kardeşi Tuğrul Bey tarafından 1040 yılında kurulmuştur. Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluşu, Gaznelilere karşı kazanılan Dandanakan Savaşı sonrasında gerçekleşmiştir.
Devletin adının, Tuğrul ve Çağrı beylerin dedelerinin adıyla ilişkisi olabilir mi? Bu ilişkilendirmeyi nasıl açıklarsınız? Türk tarihinde benzer adlandırma yapılan başka devletler de var mı? Hangilerini biliyorsunuz?
Büyük Selçuklu Devletinin adı Hanedanın atası kurucusu olan, Çağrı Bey ve Tuğrul Bey’in dedesi Selçuk Bey’den gelmektedir. Devlete dedelerinin ismini vermişlerdir. Selçuk Bey hanedanın atası olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinde Osmanlı Devletinin adı da Bu şekildedir. Devlet Osman Bey’den adını almıştır. Büyük Timur Devleti de adını Kurucusu Çağatay Devleti kumandanlarından Emir Timur’dur.
Selçuk Bey’in oğlu olan ve yabgu unvanını taşıyan Arslan, babasının ölümü üzerine başa geçti. Arslan Yabgu, Maveraünnehir’i ele geçiren Karahanlılarla mücadele etti. Karahanlılara karşı isyan eden Karahanlı Prensi Ali Tegin ile ittifak kurdu. Buhara’yı ele geçirdiler. Bu güç birliğine karşı Gazneli Sultan Mahmut ve Karahanlı Yusuf Kadir Han da anlaşmaya vardılar. Gazneli Mahmut, gücünden çekindiği, etkisiz kılmak istediği Arslan Yabgu’yu görüşme isteği ile yanına çağırdı. Tutuklatıp Hindistan’ın kuzeyindeki Kalincar Kalesi’ne hapsetti (1025). Tuğrul ve Çağrı beyler, amcaları Arslan Yabgu’nun tutuklanması üzerine fiilen Selçukluların liderleri durumuna geldiler. Arslan Yabgu’nun ölümünden sonra Selçuklularda kısa süren bir dağınıklık yaşandı. Karahanlıların egemenliğine karşı çıkan Tuğrul ve Çağrı Beyler Harezm bölgesine çekilmek zorunda kaldı (1030). Daha sonra artan Gazneli tehlikesine karşı Ali Tegin ve Harezm valisi Harun ile ittifak kurdular. Ancak müttefikleri Harezm valisi Harun ve Ali Tegin’in ölümleri (1035) üzerine, Selçuklular Horasan’a çekildiler. Horasan’da Gazneli egemenliğine son veren Tuğrul Bey, Nişabur’u kendine merkez yaptı.
Yukarıdaki haritadan yararlanarak Orta Asya Türk-İslam devletleri ile ilgili bir tarih şeridi oluşturunuz.
Horasan’ı kaybeden Gazneli Sultanı Mesut, Selçuklulara kesin bir darbe indirmek için ordusunun başına geçti. Gazneliler ile Selçuklular Merv yakınlarındaki Dandanakan’da karşılaştı. Gazneli ordusu, ağır bir yenilgiye uğratıldı (1040). Gazneliler devleti bu yenilgi üzerine yıkılma sürecine girdi.
Büyük Selçuklu Devleti ise bu savaş sonucunda hukuken bağımsızlığını kazanmış devletin kuruluşunu tamamladılar. Abbasi halifeliği, Selçuklu
Devleti’ni tanımıştır. Dandanakan Savaşı’nın hemen sonrasında Tuğrul Bey, Selçuklu Sultanı ilan edildi. Merv’de yapılan kurultayda devlet teşkilatı düzenlendi.
Tuğrul ve Çağrı beylerin birlikte çıktığı seferde Harezm bölgesi, tamamen Selçuklulara geçti (1043). Tuğrul Bey sefere çıkarak İran’daki birçok bölgeyi ele geçirdi. Fetih bölgelerine daha yakın olması sebebiyle Nişabur’u bırakarak Reyi devletin yeni başkenti yaptı. Tuğrul Bey zamanında Bizans ve Gürcülere karşı da büyük başarılar sağlanmıştır. Arslan Yabgu’nun oğlu Kutalmış ve İbrahim Yınal, Bizans-Gürcü kuvvetlerini Pasinler Savaşı ile büyük bir yenilgiye uğrattılar (1048). Pasinler Savaşı sonunda Bizans’ın Anadolu’daki askerî gücü önemli ölçüde kırılmış oldu.
Selçuklular’ın seferlerini batıya doğru yöneltmelerinin nedeni ne olabilir?
Selçuklular seferlerini batıya çevirdiler çünkü; Doğudan gelen oğuzlara yurt bulmak ve Fetih ve gaza için İslam’a hizmet için Bizans Hıristiyan topraklarını Müslümanlaştırmak İslamı yaymak.
İslam dünyasının koruyuculuğunu üstlenen Tuğrul Bey’in 1055 yılında Abbasi halifesi tarafından “Doğunun ve Batının Sultam” ilan edildi.
Tuğrul Bey’in ölümünden sonra Alparslan tahta çıktı. Nizamülmülk’ü vezirliğe getirdi (1064).
İkinci Köktürk Devleti’nin kurucuları Bilge Kağan ve Kültigin’in birlikteliği ile Tuğrul ve Çağrı Bey’in birlikteliğinin sonuçlarına yönelik neler söyleyebilirsiniz?
Bu birliktelikler benzerlik göstermektedir. Bu birlikteliğin olduğu dönemlerde devletler hızla büyümüştür.
Doğudan gelen Oğuzlara yurt bulmak isteyen Alparslan, yeni fetih alanı olarak Anadolu’yu seçti. Azerbaycan ve Kafkasya’da birçok kaleyi ele
geçirdikten sonra Doğu Anadolu’ya girdi. Hristiyanlığın doğudaki en güçlü kalesi olan Ani’yi şiddetli bir kuşatmadan sonra ele geçirdi. Ardından Kars’a girdi (1064). Ağabeyi ve Kirman Meliki Kavurd’un isyanını da bastıran Alparslan, böylece devletin doğu sınırlarının emniyetini sağlayarak bütün gayretini Anadolu’ya sarf etmeye başladı. Sultan Alparslan, Azerbaycan üzerinden Malazgirt’e gelerek burayı kısa sürede ele geçirdi. Mısır’a
sefere hazırlandığı sırada Bizans imparatoru Romen Diyojen’in Doğu Anadolu’ya ilerlediğini öğrendi. Şam’a yürümekten vazgeçen sultan, hızla geri
döndü ve Malazgirt’te Bizans ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı (1071).
Malazgirt Meydan Savaşı, sonuçları açısından Dandanakan’dan sonra cereyan eden en önemli meydan savaşıdır. Malazgirt Meydan Savaşı’ndan sonra Türkler için Anadolu’da yeni bir dönem başladı. Sultan Alparslan, Maveraünnehir’e çıktığı sefer sırasında öldürüldü (1072).
Alparslan’ın ölümü üzerine Melikşah henüz 18 yaşında iken sultanlığa getirildi (1072). Melikşah öncelikle sınır boylarına saldırılar düzenleyen Karahanlılar ve Gazneliler’i yenerek barışa zorladı. Devlet merkezi, Rey’den daha güneydeki İsfahan’a taşındı. Bizans’ın Malazgirt Savaşı’ndan sonra anlaşmaya uymaması üzerine Anadolu akınları hızlandırıldı.
Anadolu fatihlerinden Artuk Bey, Melikşah’ın emriyle Arabistan Yarımadası’ndaki Hicaz, Yemen ve Aden’i Selçuklu topraklarına kattı. Melikşah 1087’de çıktığı sefer sonucunda Karahanlılar’ın doğu kolunu da hâkimiyeti altına aldı. Sultan Melikşah, 1092 yılında öldü. Melikşah zamanında Büyük Selçuklu Devleti, en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Bu sınırlar, batıda Anadolu ve Mısır’dan, doğuda Balkaş ve Issık Gölü’ne; kuzeyde Kafkaslardan, güneyde Arabistan Yarımadası’na kadar uzanmaktaydı. Melikşah döneminde Selçuklu Devleti, en parlak yıllarını yaşamıştır. Ancak Melikşah’ın ölümünden sonra gelişen bazı olaylar, devletin gücünü kaybetmesine neden olmuştur. Taht kavgaları, bağlı beyliklerin bağımsızlığını ilan ederek birbirleriyle mücadele etmeleri ve isyanlar ülkenin düzenini bozmuştur.
Melikşah’ın oğlu Sultan Sencer, Büyük Selçuklu Devleti’nin son büyük hükümdarıdır. Selçuklu başkentini Merv’e taşıyan Sencer zamanında devlet tekrar kendini toparlamaya başlamıştır. Bu sebeple Sultan Sencer zamanı için ikinci imparatorluk devri adı verilir. Sultan Sencer, Selçuklu ülkesinin tamamında hâkimiyet kurarak birliği sağladı. Fakat 1141 yılında doğudan gelen Karahitaylar’a karşı yaptığı Katvan Savaşı’nda yenilince itibarını kaybetti. Sencer’in ölümüyle Büyük Selçuklu Devleti son buldu (1157).
Aşağıda Nizamülmülk’ün bazı sözleri verilmiştir. Bu sözlerin, devlet yönetimindeki önemini açıklayınız.
“Melik, inkâr ve küfürle ayakta kalabilse de zulümle kalamaz.”
“Halk padişahın sarayına gidip hâlini anlatmak isterse onları bundan men etme.”
“Padişahlar ordu ve halkın durumunu uzak veya yakından bizzat incelemeli, halk arasında ne olup bittiğini bilmeli. Böyle yapmazsa hata eder ve gaflete düşer. Halka zulüm eder, memlekette fesat ve adaletsizlik alır yürür.”
Burada Nizamülmülk hükümdara nasihatlar vermektedir. Hükümdara halkına zulüm yapma ayakta kalmazsın demekte, saraya gelen isteği olan ve şikayeti olan halkı geri çevirme, halkın sorunları ile ilgilen, problemlerini çöz, adaletli ol ki, ülkende dirlik ve adalet olsun. Yoksa ülke de fesat çoğalır. demektedir.
Melikşah
Alparslan öldükten sonra oğlu Melikşah, vezir Nizamülmülk’ün yardımı ve desteği ile Büyük Selçuklu Devleti tahtına çıktı. Melikşah’ın amcası ve Kirman meliki Kavurd, onun sultanlığını tanımadı. İki taraf arasında Hemedan civarında yapılan savaşı Nizamülmülk’ün iyi idaresi sayesinde Melikşah kazandı (1073). Sultan Melikşah, Alparslan’ın ölümünden sonra, Selçuklu topraklarına saldırıya geçen Gazneliler ve Karahanlılar üzerine
yürüdü. Gazneliler neticede barış teklif etmek zorunda kaldılar. Barış yapılarak iki hanedan arasında akrabalık kuruldu. Sultan Melikşah, Karahanlılar karşısında da üstünlüğünü gösterdi ve önce Tirmiz şehrine girdi, sonra Semerkant’a doğru ilerledi. Bu yenilgiler üzerine Karahanlı hükümdarı Şemsülmülk Nasr af dilemek zorunda kaldı ve Nizamülmülk’ün aracılığı ile barış yapıldı (1074). Sultan Melikşah bir süre sonra devlet merkezini de İsfahan’a nakletti.
Yukarıdaki bilgide Melikşah’ın hangi özelliklerine vurgu yapılmıştır?
Çok küçük yaşta olmasına rağmen vezirin yardımını iyi değerlendirerek, ülkesinde dirlik düzeni sağlamıştır. Gazneliler ve Karahanlılar kensisinden barış teklif etmişler. Her yerde kontrolü sağlamıştır.
Alparslan’dan sonra Selçuklu’nun başına Melikşah geçti. Melikşah babası Alparslan gibi başarılı seferlerle gözdoldurdu. Öyle ki; Gazneli Hükümdarı Melikşah’a bağlılığını ifade ederek itaat etmek mecburiyetinde kaldı.
Melikşah içte Doğu hudutlarını emniyete aldıktan sonra fütuhatını sürdürdü. Artuk Bey’i Bizans’ın meşhur ‘Ölmezler Askeri Birlikleri’ne karşı, Süleyman Şah’ı İznik taraflarına, Aksungur’u da Musul’a doğru yönlendirerek sefer düzenlemelerini emretti. Böylece Artuk Bey de görevinin bilinciyle Doğu seferinde başarılı oldu, hakeza Süleyman Şah da öyle, O da İznik’e yerleşerek Türkiye Selçuklularının başşehri yaptı, , peki Aksungur ne yaptı? O da Musul’u kan dökmeden şehre harpsiz girmeyi başardı…
Alp Arslanın Oğludur Melikşah Kabiliyeti ve Cesaretiyle Dikkat Çekmiştir. Melikşah avlanmayı sever ve alimleri korurdu.
benim çok işime yaradı
güzel işime yaradı
çok güzel
1 soru atlanmış ama güzel
çokkkk güzell
bizim sosyal kitabındaki selçuklular devleti ile ilgili bütün soruların cevapları var belki bulamam diye bilgsayara kaydettim çok güzel oluyo 🙂 🙂
çok güzel olmuş ellerinize sağlık 🙂
bence de çok güzell çok işime yaradı.
çok beğendim çok güzel işime yaradı