Bakanlıklar Nasıl Kurulur? Kaç Tane Bakan Vardır? Başbakanın, Bakanlar Kurulunu oluşturmasında, Bakanlıkların kurulma biçimi ile, Başbakanın önereceği bakan sayısı arasında sıkı bir ilişki vardır. Anayasada, bakanlıkların adı ve sayısı hakkında herhangi bir kural yoktur; olmaması da doğaldır. Sürekli gelişme durumunda olan ve Hükumet politikası ile yakından ilgili olan kamu hizmetlerini, Anayasa ile bakanlıkların adını ve sayısını belirterek dondurmak, devletin amacı ile bağdaşmaz.
1924 ve 1961 Anayasaları bakanlıkların oluşturulmasını yasama organının takdirine bırakılmış ve bu konuyu düzenleyen yasada, devlet dairelerinin, Başbakanın önerisi ve Cumhurbaşkanının onayı ile, bakanlıklara ayrılacağı kuralı getirilmişti.
1961 Anayasası döneminde, Bakanlar Kurulunun kaç bakandan oluşacağı sorunu, Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından çözülecek bir sorun olarak görülmüştür. Uygulamada sık sık bakanlıkların adı, yapısı ve sayısında yapılan değişikliklerin doğurduğu olumsuz etkiler dikkate alınarak, 1982 Anayasası ile bu yöntem değiştirilmiştir.
Gerek Anayasa Komisyonu, gerek Danışma Meclisi 1961 Anayasası ile getirilen yöntemi benimsemişlerse de Milli Güvenlik Konseyi, Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teşkilatı kanunla düzenlenir kuralını getirerek, Bakanlar kurulu oluşturulurken, bakanlıklarda değişiklik yapma, yöntemini ortadan kaldırmıştır.
Bu dönemde, bununla da yetinilmeyerek, Bakanlıkların Kuruluşu ve Görev Esasları Kanunu ile devlet bakanlarının sayısının yediyi geçmeyeceği, bunlardan ancak-ikisinin Başbakan yardımcısı olarak kullanılabileceği esası getirilmiştir. Devlet Bakanlarının sayısı, yasada değişiklik yapılarak, önce ona, sonra on beşe ve daha sonra da yirmiye çıkarılmıştır.
Böylece, Bakanlar kurulu oluşturulurken, Başbakan ve Cumhurbaşkanına sayısı on beşi geçmemek üzere devlet bakanları üzerinde oynama yetkisi tanınmıştır. Anayasanın getirdiği yeni düzenleme ile, bakanlıkların ve devlet bakanlarının sayısının yönetsel kararlarla artırılması ve yönetim yapısında sık sık değişikliğe gidilmesi önlenmek istenmiştir. Bu düzenleme ile, sorunun hukuksal yönü çözülmüş, siyasal yönünün çözülmesi de, sınırları saptanmış devlet bakanlarını atama mekanizmasına bırakılmıştır.
Bilindiği gibi bakanlar kurulu oluşturulurken, yalnız hükumet programı, yalnız kamu hizmetlerinin yürütülmesi değil, hükumeti kuracak parti ve partiler arasındaki durum da dikkate alınır. Başbakan, Bakanlar Kurulunu oluştururken Meclisten güvenoyu almayı, bu amaçla kendi partisi içinde bir denge sağlamayı, ortak hükümet kurulması yoluna gidiliyorsa, ortak olan partilerin durumunu da düşünmek zorundadır. Getirilen sistemde Başbakan, sorunun siyasal yönünü, ancak sayısı sınırlandırılmış devlet bakanları yolu ile çözmeye çalışacaktır. Eğer Başbakan, bakanlıklarda yapısal ve sayısal değişikliğe gitmek istiyorsa, bunu ancak güvenoyu aldıktan sonra, yasa çıkartarak yapabilecektir.
Bakanlar Kurulunu oluşturan her bakanlık, yürüttüğü kamu hizmeti alanında, devlet tüzelkişiliğini temsil eder. Anayasa Mahkemesinin belirttiği gibi, “her bakanlık, devlet tüzelkişiliğinde, belli bir hizmeti görmek ve bu hizmetle ilgili işleri yürütmek amacı ile oluşturulmuştur. Bu nedenle, her Bakanlık belli işlerle görevli ve yetkili kılınmış olup, Bakanlar Kurulunun ayrılmaz bir parçasıdır. (Anayasa Mahkemesinin 19.3.1987 gün ve E. 86/5, K. 87/7 sayılı kararı; AMKD. sayı 23, s. 133, 145).
Son Yorumlar