Alevi Şiiri Nedir? Örnekleri Nelerdir? Alevi Bektaşi şiirinde kendi inançlarının, dünya görüşlerinin, düşmanları için (Bu sadece dini görüş farklılıklarını değil, siyasi görüşleri de içermektedir) neleri, nasıl dilediklerinin duygusal tarifleri vardır. Hatayi, Kul Himmet, Nesimi ve Kararsız Veli’nin şiirlerinde bu konu yeterince açık biçimde anlatılmıştır:
Eğer tarikatten sual edersen Murtaza Ali’dir pirimiz bizim
Göre geldiğimiz süre gideriz
Kırklardan ayrılmış sürümüz bizim
Edepliyüz kimesneye bakmayuz
Rıza kapusundan taşra çıkmayuz
Cennet cehennem korkusu çekmeyüz
Bunda sorulmuştur sorumuz bizim Sırr-ı Hakka gerçeklere baş koştuk
Çiy yerimiz yoktur kürede piştik Ne yoldan ne farzdan sünnetten düştük
Erenler cemidir yerimiz bizim Kazancımız meydana getiririz Eksikliğimiz varsa bitiririz Aşina meşreb evinde otururuz Bine sayılmıştır birimiz bizim Derviş Hâtâyi’m der gerçekten erenler
Onda pişman olur bunda yerenler Bin kana bir mürvet dedik erenler Gerçekler darıdır dârımız bizim
Biz mü’miniz kalbimizde kara yok Bunda yoka avr demezler vara yok Nasib olmuş ayrılığa çare yok Meğer harla açıldı güllerimiz
Biz de öğüd aldık bizden uludan İhsan Muhammed’den mürvet
Ali’den Katara bağlıyız kalû beliden Başta değil etekte ellerimiz
Musahibe candan bağlarımız var Aşinaya gönül çağlarımız var Dudulu kumrulu bağlarımız var Şah Şah der de öter bülbüllerimiz
Erenler şahtan gelirler Ali derler pirimize Onik’ tmam kullarıyız Münkir ermez sırrımıza
Mürid mürşidine ujdu Erenler ma’nişin duydu Münafıklar nice kıydı
Tığ çektiler prrimize
Nesimi sabakın pişir Özüne mahabbet düşür Bin bazeran gevher taşır Günden güne şarımıza
Ser çeşmedir erenlere pirimiz Ulumuz Muhammed Ali’dir bizim Beli dediğimiz yoldan dönmeyiz Sürdüğümüz İrfan yoludur bizim
Yükümüz gevherdir bakır satmayız Doğru yolu koyup eğri gitmeyiz Davalara düşüp inad etmeyiz Sözümüz ezelden bellidir bizim
Koç yiğit siperin yüzüne tutar Yahşi ata biner kalgıdır çıkar Bahar eyyamında bulanık akar Selimiz ummanlar selidir bizim
Canım biz mü’minler ile eşleriz Münkirleri lanet ile taşlarız Anınçün esridik biz serhoşlarız İçtiğimiz kadeh doludur bizim
Mecnunlayın özler dağda kalırsa Leylilerin hacc ü tavaf kılursa İloğlu ismini sorar olursa İsmimiz Kararsız Veli’dir bizim
Bir Alevilik Bildirgesi ve Cevapları
Türk basınında Alevilik konusunda sık sık yayınlar olmaktadır. Bunlar çeşitli vesilelerle günlük gazetelerde haber tartışma veya dizi yazı, haftalık dergilerde de inceleme şeklinde yapılıyor. Bunların dışında, günlük gazetelerde, okuyucu mektupları köşelerinde de bazen bu konuyu tartışan mektuplar görülüyor. Bu yayınların büyük kısmı bilimsel olmaktan ve dini tarihi gerçeklere dayanmaktan çok belirli bir kesimin sosyal ve politik bekientilerini dile getirmek iddiasıyla yapılmaktadır. 1990 yılı Mayıs ayında günlük bir gazetede geniş biçimde işlenen konu bir bildirge ile de desteklenmişti. Altında yazar, gazeteci, sanatçı ve bilim adamı imzalan da bulunan bu bildirgeyi, aydın bir grubun olaya hangi açıdan ve hangi gerekçelerle baktığını göstermesi bakımından sayfalarımıza aldık. İçinde, bilimsel, tarihi ve dini noktalardan, hatta Alevi’vatandaşların Türkiye’deki sayıları noktasından pek çok tartışılır iddialar bulunan bildiriye imza koyan isimleri belirttikten sonra tam metnini verelim:
İmzalar: Yazarlar, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Ataol Behramoğlu, gazeteci yazarlar, İlhan Selçuk, Rıza Zelyut, Emil Galip Sandalcı, İlhami Soysal, Seyfettin Turhan, Pröf.’lar, Berker Yaman, Süleyman Yağız, Çetin Yetkin, Kıvanç Ertop, araştırmacı Atilla Özkınmlı, sanatçılar, Zülfü Livaneli, Tarık Akan, avukatlar, Muharrem Naci Orhan, Cemal Özbey.
Bildirge şöyle:
Bu duyuru, İslamın Türkiye’de yaşayan bir kolu olan Aleviliğin sorunlarını duyurmayı ve Aleviler’in bazı isteklerini kamuoyuna yansıtmayı amaçlıyor. Aleviler diğer inanışlara, “doğru, kutsal, güzel” gözüyle bakarlar. Ama Aleviliğin inanç ve kültürleri için de aynı olumlu düşünce ve yaklaşımı beklerler. Alevi öğretisinin tanınması, Türkiye için barış ve zenginlik kaynağı olacaktır.
Son Yorumlar