Marksist Demokraside Özgürlük Anlayışı Nasıldır? Markisizm de, özgürlükten yanadır. Marksizmin özgürlük anlayışı ve özgürlüğe ulaşmak için izlediği yol, çoğulcu demokrasilerdekinden farklıdır.
Marksizme göre, özgürlük, insanın insan olmaktan dolayı, doğuşla sahip olduğu bir şey değil, belli bir tarihsel gelişmenin ürünüdür. Kişinin özgürlüğü, içinde bulunduğu toplumun koşulları ile sıkı sıkıya ilişkilidir. Özgürlüklerin kullanılabilmesi, belli bir ortamın yaratılmasına, kişiye somut olanaklar sağlanmasına bağlıdır. Devlet iktidarı, bir sınıfın başka bir sınıfı ezmesine yarayan bir araç olduğu sürece, özgürlüğün gerçekleşmesi olanak dışıdır. Sınıflı toplumlarda özgürlük sözde kalır. Kapitalist sınıf, proloteryayı sömürürken, özgürlükten söz edilemez. Kapitalist burjuva devleti yıkılınca ancak gerçek anlamda özgürlüğe kavuşabilir.
Üretim araçlarının topluma mal edileceği, burjuva sınıfının kaldırılacağı Marksizmin proloterya diktatörlüğü aşamasında, amaca ulaşmak için bir araç olan iktidarın, bireylerin özgürlüklerini sağlamak için kısıtlanmasına gerek yoktur. Bu dönem işçiler için, demokrasi ve özgürlük dönemidir. Gerçek özgürlüğün düşmanı olan burjuvazi için özgürlük yoktur. İnsanlar asıl özgürlüğe, sosyalizm denen bu aşamadan geçerek, komünizm aşamasına ulaştıkları zaman kavuşacaklardır.
Görülüyor ki, marksizm, çoğulcu demokrasideki özgürlüklere yer vermediği gibi, onları birer gerçek özgürlük olarak da kabul etmemektedir. Bugünkü proloterya diktatörlüğü içinde, tüm özgürlükler, komünist partisi yöneticilerinin takdiri ile biçimlenmektedir. Asıl özgürlüğe ise, bir ideal olan, henüz hiç bir marksist toplumda gerçekleşmemiş olan, komünist topluma geçildiğinde ulaşılacaktır.
Son Yorumlar