Keramet Nedir? Kimler Keramet Gösterebilir? Keramet kelime anlamı, iyi ve ahlaklı olmak, değerli ve cömert olmak’tır. Tasavvuftaki anlamı ise, “Peygamberlik iddiasıyla ilgisi olmaksızın bir kişide harukulade bir halin zuhur etmesi”dir.
Keramet, Tanrı’nın sevdiği kullarına ihsan ettiği bir şeydir. Bu sevgiye layık olan herkeste böyle bir durum zuhur edebilir. Eğer kendisinde bu hal zuhur eden kimse olgun, bilgin, inanmış bir kimse değilse bu olağanüstü hâle “istidrac” denir. Eğer bu olay peygamberlerden zuhur ediyorsa, bu hallere mucize adı verilir. Keramet tasavvuf’da ikiye ayrılır:
1- Manevi ve hakiki keramet: İlim, irfan ve ahlakla ilgili kerametler. İlimde, irfanda, ahlak ve ibadette, insanlıkta gösterilen üstün meziyetler, haslet ve faziletler.
2- Kevnf ve Sfili keramet: Deniz üstünde yürümek, azı çoğaltmak, ateşte yanmamak gibi. Sufiler, bu tür kerametlere önem vermezler. Zaten onlar kerameti çocukları uyutan haşhaşa, onları oyalayan oyuncaklara benzetirler. “Veli kemale erdikçe kerameti azalır” prensibi geçerlidir. Nitekim kerameti çok olması o velinin en büyük olduğunu göstermez.
Keramet konusunda sufiler şu disiplinlere uyarlar:
Kerameti gizlemek esastır.
Keramet değil, istikamet esastır.
Keramete değil şeriata uymak esastır.
Esas keramet kötü huyları yok etmektir.
Keramet bir hicaptır, bir perdedir. Keramete takılıp kalırsan asıl görevini unutursun.
Yunus Emre bu konuda şöyle der:
“Uslu değil delidir, halka salusluk satan
Nefsin Müslüman etsin, var ise kerameti.”
Son Yorumlar