Fransız yazarı ve rahibi Fenelon Hayatı, (Fenelon şatosu, Perigord, 1651-Cambrai, 1715).
Köklü ama yoksul düşmüş soylu bir ailenin çocuğu olan François de Salignacde La Mothe-Fenelon. Cahors’da öğrenim gördükten sonra Paris’te Plessis Koleji’nde din eğitimi yaptı; 1675’te rahipliğe atandı, 1678’de Nouvelles Catholiques’in müdürü oldu. Beauvillier dükünün ve Bossuet’nin aracılığıyla Bourgogne dükünün eğitimiyle görevlendirildi (1689) ve geçinilmesi güç bir çocuk olan dükün yaramazlıklarını dizginlemeyi başardı.
1693 yılında Fransız Akademisine üye seçildi; 1695’te Cambrai başpiskoposluğuna getirildi; dingincilik sorunu ve Bossuet ile din konusundaki çekişmesi nedeniyle, 1697’den başlayarak piskoposluğunda sürgün sayıldı; unvanları elinden alınıp aylığı kesildi. Ama, Louis XIV’ün yönetimini eleştiren Telemakhos’urı Maceraları (Les Aventures de Telemaque, 1699) adlı yapıtını yayımladıktan sonra, yeniden sarayın gözüne girmeyi başardı.
Hoşa Gitmak ve Egemen Olmak
Fenelon, özgün kişiliğiyle olduğu kadar, hoşa gitme isteğiyle de çevresindekilere kendini kabul ettirmiş bir kişiydi. Çağdaşlarını büyük ölçüde etkilemiş olan bu ince ruhlu soylunun yaşamındaki en acı olaylardan biri, gözbebeği sayılan Bourgogne dükünün ölümü oldu (1712). Fenelon bu olaydan sonra, büyük bir içtenlikle değiştirmek istediği dünyadan bütünüyle el etek çekti.
Çağdaş Düşünceler
Fenelon son derece çağdaş düşünceleriyle, ilgi çekici bir XVII. yy. yazarıdır. Çok sayıda yapıtı arasında, TeiemakJıos’un Maceraları ve ünlü Sermons’unun (Vaazlar) yanı sıra, Traite de l’education des filles’i (Kızların Eğitimi İçin İnceleme, 1687) saymak gerekir. Genç kızların eğitimiyle aşağı yukarı hiç ilgilenilmeyen bir dönemde Fenelon, ilerde evlerinin hanımları olacak ve kendi çocuklarını yetiştirecek bireyler olarak gördüğü genç kızların, yaşam boyunca üstlenecekleri görevlere hazırlanmaları gerektiğini söylemiştir. Ona göre, genç kızlara akıl yürütme becerisi ve gerçek duygusu kazandırılmalı, ama bu yapılırken çocuk doğası üstünde gereğinden çok baskı uygulanmamalı, tersine tatlı ve yumuşak bir tutumla yaşam bilgisi dersleri verilmelidir.
Lettre sur ies occupations de l’Academie française (Fransız Akademisinin Çalışmaları Üstüne Mektup, 1714) adlı yapıtı, Fransız Akademisi’nin bitirmek ya da başlamak zorunda olduğu çalışmalar konusunda Fenelon’a akıl danışması üstüne, yazarın Cambrai’de sürgündeyken, Akademiye yazdığı yanıtlardan,Akademi’ye giriş konuşmasında dile getirdiği düşüncelerden ve edebiyatla ilgili görüşlerinden oluşur. Correspondance’ta (Yazışmalar) olduğu gibi bu yapıtta da, yazarın başlıca uğraşının öğretmek ve inandırmak olduğu görülür. Lettre â l’Academie, Eskiçağ’a bağlılığıyla, XVII. yy’a özgü bir yapıttır. Bireyciliği, duyarlığı açısından da Voltaire ve Rousseau gibi yazarların yapıtlarıyla karşılaştırılabilir. Fenelon ayrıca, felsefeci yanı olan bir yazardır ve XVII. yy. felsefecileri onu kendilerinden biri saymışlardır.
Son Yorumlar