Mehmet Suphi Ezgi, Türk müzikbilimcisi ve bestecisi (İstanbul, 1869-İstanbul, 1962).
Çok küçük yaşta döneminin önde gelen müzikçilerinden dersler almaya başlayan Mehmet Suphi Ezgi, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’deki (Tıp Fakültesi) öğrenimi boyunca, Zekai Dede’den repertuvar dersleri aldı; Halim Efendi’den geleneksel tambur çalma yöntemini öğrendi (sonraki yıllarda, bu yöntemin son temsilcisi sıfatıyla, ünlü tambur virtüözü Cemil Bey’i eleştirmiştir). 1892’de askerî hekim olarak Tıbbiye’yi bitirince Bingazi’ye gönderildi. Oradan, 21 yıl sonra İtalyan işgali üstüne ayrılarak İstanbul’a döndü. Birinci Dünya savaşı sırasında Beykoz Serviburnu Hastanesi başhekimliği yaptı; Kurtuluş Savaşı başlayınca Ankara’ya giderek Merkez Hastanesi başhekimliğini üstlendi. Cumhuriyet’ten sonra İzmir’de bir süre Kızılay hekimliği yaptıktan sonra, emekli oldu (1923).
MÜZİKBİLİM VE BESTE ÇALIŞMALARI
Yaşamının geri kalan yıllarını İstanbul’da müzikbilim ve beste çalışmalarıyla geçiren Mehmet Suphi Ezgi, Türk müziği skalasım ve makamlarını, fiziksel-matematiksel verilere dayanarak açıklama yolunda çalışmalar yapan Hüseyin Saadettin Arel’le işbirliği yapmıştır (bu işbirliği, günümüzde “Arel-Ezgi Sistemi” diye anılan ve bütün öğretim kurumlan tarafından benimsenmiş ‘olan kuramın oluşmasını sağlamıştır).
Dönemlerin ve bestecilerin üsluplarını çok iyi tanıyan, bu sayede, sonradan çeşitli süs motifleri eklenerek bozulmuş eski yapıtları özgün yapısına kavuşturmada büyük başarı gösteren Ezgi, uzun süren Belediye Konservatuvarı Türk Musikisi Tetkik ve Tasnif Heyeti üyeliği sırasında, yüzlerce klasik yapıtın notalarının yayımlanmasında da önemli rol oynamış, Ameiî ve Nazarî Türk Musikisi (1933-1953) adlı beş ciltlik yapıtında, Arel’le birlikte oluşturdukları kuramı açıklamış, makamlar, usuller, formlar ve besteciler üstüne bilgi vermiştir.
BESTELERİ
Dinsel ve dindışı formların aşağı yukarı tümünde 700’ü aşkın beste yapan Ezgi, 165 yapıtının notasını yayımlamıştır. Besteleri arasında Lale Devri Opereti gibi oldukça modem birkaç parça bulunmakla birlikte, Mehmet Suphi Ezgi, besteci olarak, özellikle Zekai Dede’nin yolunu izlemiştir. Gerek ses için, gerek çalgı için yapıtlarının, belirleyici öğeleri arasında,melodilerin akıcılığı, geçişlerin rahatlığı, müzik tümcelerinin sağlamlığı sayılabilir. Başlıca yapıtları, Baktıkça hüsn-ü ânına (hicaz beste); Birlikte bu akşam yine mey nuş edelim gel (kürdilihi- cazkâr şarkı), Gerdaniye Peşrevi ve Gerdaniye Sazsemaîsi’dir.
Son Yorumlar