Engerekgiller (Viperidae) ailesinden, kısa kuyruklu, yassı başlı, başının arkasında belirgin bir daralma gösteren yılan.
En yaygın engerek yılanı olan ve Avrupa engereği diye adlandırılan Vipera aspis, 70-75 sm kadar olan boyu, boynundan iyice farklı üçgenimsi başı, küçük ve oldukça düzensiz bir biçimde dizilmiş boyun pulları, burun ucunun yukarı doğru kalkık olması, iyice kaim olan bedeninin kısa ve ince bir kuyrukla son bulması gibi özellikleriyle tanınır. Renkleri, sırtta daha koyu lekeler bulunmak koşuluyla külrengi griden, sarımsıya, esmer kırmızıdan siyaha kadar çeşitlilik gösterebilir. Avrupa engereği sıcak ve kuru, çakıllı yerlerde yaşar, kentenkelelerle ve küçük kemiricilerle beslenir. Kışı derin deliklerde hareketsiz halde geçirir. Çiftleşme martta olur ve yaklaşık dört aylık bir gebelik süresi sonunda, yumurtalar annenin karnında açılır. 10-20 kadar yavru, yumurtadan çıkıp doğduklarında 15 sm uzunluktadır. Bu engerek türü özellikle Güney Avrupa’da yaşar.
Vipera cinsinden olan bşyağı engerek Vipera berus ya da Pelias berus’a kuzey engerek yılanı da denir. Başının daha dar ve uzun olmasıyla ve başın üstünde çokgen plakaların bulunmasıyla nitelendirilen bu türün sırtında, çift sıra esmer lekelerle çevrili siyah bir şerit zigzag çizerek uzanır. Bu tür, Kuzey ve Orta Avrupa’dan doğuda Çin’e kadar yayılmıştır.
Kum engereği (Vipera ammodytes), burnunun ucunda yaklaşık 5 mm yükseklikte, koni biçiminde, yumuşak ve pullarla örtülü bir çıkıntının bulunmasıyla öbür engereklerden ayırt edilir. Daha çok geceleri ortaya çıkar. Doğu Avrupa’nın ve Anadolu’nun kurak, kayalık, güneşli bölgelerinde yaşar.
Orsini engereği ya da çayır engereği (Vipera ursinii), bayağı engereğe benzer, ama daha küçük boyuttadır (45-60 sm) ve başının üstünde yalnızca bir tek plaka vardır. İtalya’da, Fransa’da, Orta Avrupa’ da yaşar (ülkemizde de bu türün, biri Kuzeydoğu Anadolu’da, öbürü Güneybatı Anadolu’da yaşayan iki alttürü vardır). Asya’da Hint engereği ya da Asya engereği diye de adlandırılan Russell engereği (Vipera russelli), son derece etkili zehiri nedeniyle tehlikeli bir hayvandır. Bu türün, sarıyla çevrilmiş, siyah halka biçiminde lekeleri vardır. Hindistan’da, Sri Lanka’da, Birmanya’da yaşar. Türkiye’de, bir kum engereği ve çayır engereğinin yanı sıra siyah engerek,san engerek ya da Akdeniz engereği ve şeritli engerek gibi türlere de raslanır.
Yılan Sokması ve Tedavisi
Bayağı engereğin (Vipera berus) ve Avrupa engereğinin (Vipera aspis) sokması, her zaman tehlikeli, bazen de öldürücüdür ve hemen girişimde bulunmayı gerektirir. Yılan tarafından sokulan, daha doğrusu ışınlan kişi, o anda iğne batması gibi bir acı duyar. Yılanın dişlerinin battığı yerde, 6-8 milimetre aralıklı iki kırmızı iz kalır ve buradan kanlı bir su sızar; 5-15 dakika içinde, yaralı organın bütününe yayılan bir ödem oluşur; aynı zamanda şiddetli ağrılar başlar. Deri, kurşuni mor renkli bölgeler ile açık mor ya da lâl rengine benzer renkte lekelerin almaştığı bir mermer görünümü alır. Genel belirtiler, iç daralması ve çarpıntıyla birlikte dolaşım (atardamar basıncı düşmesi; genel güçsüzlük), sindirim (bulantı; mide krampları; kusma; ishal), solunum (havasız kalma duygusu) ve böbreklerle ilgili (böbrek yetersizliği) bozukluklardır. Yılan sokmasını izleyen günlerde sık sık ateş yükselir ve bazı hastalarda belirgin derecede su yitimi olur. Öbür engerekgiller (sözgelimi Bitiş, Echis, Cerastes), daha da tehlikelidirler. Bunların sokması durumunda, yukarda sözü edilen bütün belirtiler daha belirgindir ve tedaviye girişilmezse daha tehlikeli biçimde gelişirler. Sokulan yerdeki canlı dokunun belli bir bölümünün, kısa süre içinde derine doğru öldüğü görülür. Tedavi, her şeyden önce, serum tedavisine dayanır. Sokan engereğin türünü her zaman saptama olanağı bulunmadığından, çeşitli türlere karşı etkili, çok değerli serumlar hazırlanmıştır. Serum tedavisinde, serum, zehirin etkinliği sonucu ortaya çıkan zehirli maddeler serbest hale geçmeden önce, damla damla verüdiği zaman etkili olur. Bu nedenle tedaviye hemen başlamak gerekir.
Son Yorumlar