Merimee, Fransız yazarı (Paris, 1803-Cannes, 1870],
Anne ve babası yetenekli birer ressam olan Prosper Merimee, Henri IV Lisesi’nde öğrenim gördükten sonra, bir yandan hukuk okudu, bir yandan da döneminin edebiyat çevrelerinin toplandığı salonlara girip çıkmaya başladı. Hukuk öğrenimini bitirdikten sonra avukat olarak Ticaret Bakanlığında görev aldı. îşinden geri kalan zamanlarında, bir İspanyol kadın oyuncu tarafından yazılmış oyunlar biçiminde sunduğu Theâtre de Clara Gazul (Clara Gazul’un Tiyatrosu, 1825) adlı derlemeyi yazdı. Bu yapıtın beğenilmesi üstüne, İllyria kaynaklı olduğunu ileri sürdüğü bir halk şarkıları derlemesi olan La Guzla ’yı yayımladı ve büyük bir başarı elde etti. Daha sonra La Revue des Deux Mondes Ue La Revue de Paris adlı dergilerde oyun ve öyküler yayımladı: Bunlar arasmda Altın Araba (Le Carrosse du Saint-Sacrement, 1829),L’Enlevement de la redoute (1829), Tamango (1829), Etrüsk Vazosu (Le Vase etrusque, 1830) sayılabilir. Ayrıca, 1829’da Charles IX’un Kanlı Saltanatı (La Chronique du regne de Charles IX) adlı tarihsel bir roman çıkardı.
Bu arada İngütere (1826) ve İspanya’ ya (1830) yolculuklar yaptı. İspanya’ da, Montijo kontu ve kontesiyle yakınlık kurdu. 1833’te tarihsel anıtlar genel müfettişliğine atanınca, bu anıtları yalandan görmek amacıyla Fransa’ yı baştan başa dolaştı ve bu yapıların korunması konusunda başarılı çalışmalarda bulundu. Edebiyat alanındaki etkinliklerini, la Double Meprise (Çifte Yanılgı, 1833), İlle Venüsü (La Venüs d’İlle, 1837) ile en tanınmış yapıtlarından olan Colomba (1840) ve Carmen (1845) ile sürdürdü.
Görgü ve bügisini gezerek artırma tutkusunu İtalya’ya, Yunanistan’a ve Türkiye’ye (1840-1841) yaptığı yolculuklarla giderdi. Yolculuk amlarının yanı sıra tarih ve sanat üstüne incelemeler yayımladı. Bu çalışmaları Merimee’nin Edebiyat ve Yazıtlar Akademisi’ne, daha sonra da Fransız Akademisi’ne üye seçilmesini sağladı. Daha önce yakınlık kurduğu Montijo aUesinin kızının Napoleon ile evlenmesi saray çevresine yaklaşmasına yol açtı ve 1853’te imparatorluk dönemi senatörü oldu, sarayın düşünsel etkinliklerini düzenledi. Birkaç kısa metin (Les cosaques d’autrefois [Eski Zaman Kazaklan, 1863]; Lokis (1868); ölümünden sonra yayımlanan La ChambreBleue [Mavi Oda, 1872]) dışında fazla bir şey yazmadı ama, kültür alanındaki çalışmalarını yoğunlaştırdı. Puşkin, Gogol ve Turgenyev’den yaptığı çevirilerle yeni Rus edebiyatım Fransız okurlarına tanıtmaya çalıştı. Ölümünden sonra yayımlanan Lettres â une înconnue (Bilinmeyen Bir Kadına Mektuplar, 1873) bir “fantezi” görünümünde olmasına karşın, yöneticilik mesleğiyle yaratma tutkusu arasmda kalmış Merimee’nin içburukluğunu ortaya koydu.
Önceleri romantizmi benimseyen Merimee, dostu olan Stendhal’in etkisinde kaldı. Olağanüstü durumlara ilişkin beğeniyi vermeye, enerji dolu ve üstün nitelikli kişileri betimlemeye, yöresel özellikleri sunmaya çalışırken, yarattığı kişilerin gerisinde kendi varlığını silmeye ve böylece anlatısına gerçekçiliğin soğukkanlılığını getirmeye yöneldi.
Son Yorumlar