Hint Okyanusu’nda Madagaskar adasında ülke.
Güney Afrika’nın doğusunda yer alan Madagaskar, bu kıtadan Mozambik boğazıyla ayrılır.
Coğrafya
Eski Gondvana kıtasının kalıntısı olan Madagaskar adası yüzölçümü bakımından dünyanın dördüncü büyük adasıdır. Kütle biçimindeki adanın büyük bir bölümü çok aşınmış ve batıda bir tortul tabakasıyla örtülmüş billursu kayalıklı bir tabandan oluşur. Kütle, bütün olarak biçim değiştirmiş, yükselmiş ve batıya doğru eğilmiştir; kırümalar, adanın iç kesimlerinde özellikle önemli yanardağ püskürmelerine yol açmıştır. Bununla birlikte, batıda, başlangıçtaki dizilişleri bozulmamış tortul tabakalar kat kat yaylalar halinde sıralanır. Bu jeolojik evrim üç ayrı topografya bütünü oluşturur: İç bölgedeki yüksek yaylalar; doğudaki dik yamaçlar; batıdaki düzlükler. İç bölgedeki yüksek yaylalar kuzey-kuzeybatı , güney-güneydoğu doğrultusunda adayı boydan boya kaplar. Bu bütün, enlemesine vadiler ve uzunlamasına kırıklarla oyulmuş yüksek yaylalardan (1 000 – 1 500 m) oluşur. Doğu yamacı çok sarptır. Güneyde 2 666 m’ye kadar (Andringitra) yükselirken, batı yamacı 800 m’ye kadar yükselen bir çökelti çukuruna bakan Bongo-Lava yamacını meydana getirir. Yayla üstünde yanardağ kütleleri yer alır: Kuzeyde, ülkenin en yüksek noktası Tsaratanana (2 886 m]; lavları 4 000 km2‘den geniş bir alana yayılmış olan Ankaratra; vb.
Doğu yamacında yüksek topraklarla küçük kıyı ovaları arasmda bir karşıtlık vardır; yamacın eteğindeki kıyı ovaları, lateritli tepelerle alçak ovaların birbirini izlediği karmaşık bir yüzey şekline sahiptir. Batıdaki yaylalar hafifçe eğik ve kuestalarla (tabaka basamağı) kesilmiş (Sakalava bölgesi) farklı sertlikte bir tabandan oluşur. Madagaskar kıyıları (5 000 km kadar), iç kesim yüzey şekillerinin bir yansımasıdır: Batı kıyılarında geniş girinti çıkıntılar yer alır ve çok değişik bir görünüm sunar (iyi akaçlanmayan alçak kıyı, denizin, yer yer kapladığı derin haliçler, gitgide sağlamlaşan delta tipi kıyı, Amber dağı eteklerinde kayalık dik yamaçlar). Buna karşılık doğu kıyıları yaklaşık 1 000 km boyunca dümdüz uzanır ve yer yer Pangalanes kanalıyla birbirine bağlanan kıyı şeritleri ve denizkulaklarıyla çevrilidir.
12° ve 16° güney enleminde yer alan Madagaskar’da, ayrıntıda çok sayıda ince farklılıklar gösteren tropikal tipte bir iklim egemendir. Güneydoğu alizelerine açık olan doğu kıyısında yıl boyunca sıcak bir iklim görülür ve bol yağış düşer; buradaki gür orman örtüsüne Antseranana’dan (Diego- Suarez) Taolagnaro’ya (Fort-Dauphin) kadar bütün doğu yamacı boyunca raslanır. İç kesimdeki yaylanın, yüksekliği ve
merkezî konumu nedeniyle en küçük bir alize etkisine ve ılıman bir yaz musonuna açık daha sağlam bir iklimi vardır. Sözgelimi, Antananarivo’da (eski Tananarive) yıl içinde düzenli olarak dağılmış (yılda 150 gün yağış) orta derecede (1,50 m) yağışlar ve ılıman bir iklim (ocakta 21 °C ve temmuzda 14,7 °C) egemendir.
Oysa kuzeybatı kıyısı, ocaktan şubata kadar tümüyle muson rüzgârının etkisi altındadır; bu çok yağışlı ayları, savanaların kavrulduğu uzun bir kuraklık mevsimi izler. Son olarak, iyi korunan güneybatının iklimi çok sıcak ve çok kuraktır (yılda 342 mm); bitki örtüsü çalılık ve dikenli bitkilerden oluşur Akarsuların tümünde ortak özellikler görülür; sık kesintilerle uzak yol taşımacılığını elverişsiz kılan eğimler gösterirler. Madagaskar’ın en önemli ırmağı Betsiboka’dır: Kolo îkopa, Mozambik kanalına dökülür.
Tarih
Madagaskar Tarihöncesi bir yerleşime sahne olmadı. Madagaskar halkı binyıldan başlayarak Asya ve Afrika’dan gelip, ülkenin önce kıyılarını, daha sonraları iç kesimlerini işgal eden halkların birbirini izleyen göç dalgaları sonucunda oluştu. Bu halkın yaşamında Doğu’ya özgü öğeler özellikle ağır basmıştır ve bunun izleri en çok dillerinde, bazı tarım yöntemlerinde (yaylalardaki ormanları yok eden tarla açma yöntemi, pirinç tarlaları) görülebilir.
Bu Asya-Afrika tabanına daha sonra batı kıyılarında ticaret merkezleri kuran Arap tüccarlar, ardından da Hintliler, Çinliler ve daha yakın tarihlerde de Avrupalılar eklenmiştir. Madagaskar adası XVI. yy. başlarında Portekizliler tarafından keşfedildi ve Sao Lourenço adası diye adlandırıldı. Portekizlilerin burada kurdukları birkaç ticaret merkezi, hiçbir gelişme gösteremedi ve çok geçmeden battı. XVII. yy’da, Fransızlar daha etkin sömürge merkezleri kurdular (Fort-Dauphin). Maliyeci Colbert zamanında, Madagaskar, Doğu Hindistan Şirketi yönetimine bağlandı; ama Fransızların öldürüldüğü Fort-Da- uphin olayı (1672) bir yüzyıl süreyle Fransız sömürgeciliğini engelledi. KRALLIKLAR VE KORUMA YÖNETİMİ. XVII. yy’da Madagaskar’da birbiriyle çekişen çeşitli klan ve krallıklar varlığını sürdürüyordu. Bunların arasında en güçlü olan İmerina, adanın birliğinin sağlanmasında bir hareket noktası oluşturdu. Hükümdarlarından Andrianampoinimerina (1777-1810), krallığı, birimi köy olan ilginç bir yönetim ve askerî örgütle donatarak çağdaşlaştırdı. Oğlu Radama I (1810-1828), İngiliz yardımıyla adanın doğu kıyılarını, daha sonra da bütün ülkeyi ele geçirerek 1817 ’ de kendini Madagaskar kralı ilan etti.
Kısa süren hükümdarlığı sırasında ülke Avrupa dünyasına açıldı ve Protestanlık kabul edildi. Ölümünden sonra karısı Ranavalona I (1828- 1861) Avrupalıları ülkeden çıkardı. Ardından gelen Radama II (1861- 1863), Fransa ile bir dostluk siyaseti başlattıysa da, genç yaşta öldürüldü. Yerine geçen dul karısı, daha sonra da kız yeğeni Fransızlara düşmanca davranırken, İngilizlere ve Protestanlığa yakınlık gösterdiler. Ülke içinde, adalete, Afrikalı kölelerin toplanması ve özgürlüklerine kavuşturulması işlerine çekidüzen veren 305 madde yasası (1881) kabul edildi.
Fransa, İÜ. Cumhuriyet döneminde Madagaskar’ı Fransız koruması altına almaya karar verdi. Doğu kıyısında yapılan ilk askerî müdahaleden sonra, genel vali Patrimonio, bir Fransız sömürge valisinin, askerî maiyetiyle birlikte Tananarive’e (günümüzde Antananariro) yerleşmesini öngören bir anlaşma imzaladı. FRANSIZ HİMAYESİ. Kıyıda sömürge yerleşme bölgeleri kuruldu; 5 Ağustos 1890’da, Zengibar’ı ele geçiren İngiltere, Madagaskar üstünde Fransız korumasını tanıdı. Yerli halkların Fransız varlığını kabul etmemeleri üstüne general Duchesne komutasında girişilen ikinci bir sefer, adanın ilhakıyla sonuçlandı. Sömürge başkanlığı bir askere, adaya huzuru sağlayan kraliçe Ranavalona ffl’ü (1883-1897) tahttan indirerek. Cezayir kentine süren ve tam bir fransızlaştırma sağlanması yolunda adayı kurumlaştıran general Gallieni’ye verildi. Yönetim ve polis örgütü kuruldu; okullar ve dispanserler yaptırıldı; karayolları açıldı; demiryolları döşendi; dışsatıma yönelik tarım ürünleri geliştirildi (kahve, vanilya, karanfil, pirinç, şekerkamışı). Ne var ki, bu iktisadi ve siyasal korumacılığa tepki olarak XX. yy. başlarında ulusal bir hareket filizlendi ve Halk Cephesi yönetimi (1936) sırasında gelişti. Mart 1947’de Madagaskar Demokratik Yeniden Doğuş Hareketi, adanın doğu ve kuzeyini Fransızlara karşı ayaklandırdı; ayaklanmada pek çok kişi öldü; ama bastırma hareketi daha da korkunç oldu (11 000 ölü). BAĞIMSIZLIK. 1946’dan sonra Fransa’nın denizaşırı toprağı sayılan Madagaskar, 14 Ekim 1958’de özerk bir cumhuriyet oldu. İlk başkan Philibert Tsiranana, 26 Haziran 1960’ta, Madagaskar’ın bağımsızlığını ilan etti. Eylül 1960 seçimleri, Tsiranana önderliğindeki Sosyal Demokrat Parti’nin başarısıyla sonuçlandı. Bu başarı 1965 başkanlık seçimiyle de kanıtlandı; Tsiranana, aşağı yukarı oybirliğiyle yeniden başkan seçildi. Ancak, görünüşteki bu tutarlı durgunluğa karşın ülke, sonunda rejimi yıkacak olan birtakım çalkantılarla kaynamaktaydı; güneyde son derece şiddetli kabilelerarası çatışmalar, yaylalarda yaşayanlarla kıyı bölgelerinde oturanları karşı karşıya getiriyordu. Öte yandan, iktisadi sıkıntılar (işsizlik), öğrenci ve işçi hareketleri, varlığını sürdüren Fransız etkisinin ağırlığına karşı milliyetçi istekler, rejime karşı tüm grupları bir araya toplayan aşırı sol partilerin (Monima, Zoam) yarattığı ayaklanma ortamı, ülkede genel bir bunalıma yol açtı. Nisan 1971’de Toleara (Tulear) bölgesinde şiddetli karışıklıklar patlak verdiyse de, en geniş yandaş topluluğuna sahip olan Monima, derhal çökertildi. Ne var ki, bir yıl sonra (13-17 Mayıs 1972) Antananarivo’da öğrenci hareketi, işçilerin ve ardından köylülerin de katılmasıyla devrimci bir eyleme dönüştü.
MADAGASKARLILAŞTIRMA HAREKETÎ. Mayıs 1972 olaylarını izleyen halk hareketi, dört ay önce oyların % 99’u ile yeniden cumhurbaşkanlığına seçilmiş olan başkan Tsiranana’yı tüm yetkilerini başbakanı general Ramanantsoa’ya bırakmaya zorladı. Başbakan 27 Mayısta yeni bir hükümet kurdu ve 29 Ağustosta sıkıyönetim ilan etti, 8 Ekim “serbest seçimleri”yle tüm yetkileri üstlendi (oyların % 96’sı), iktisadi ve siyasal sömürgecilikten kurtulma yolunda geniş bir eyleme (“madagaskarlılaştırma”) girişti. Fransa üe tüm bağlantıları koparmaksızın, işbirliği anlaşmalarının yeniden gözden geçirilmesini istedi ve Madagaskar Mayıs 1973’te önce serbest bölgeden, sonra da O.C.A.M’den (Afrika ve Madagaskar Ortak Örgütü) çekildi. Şubat 1975’te Ramanantsoa’nm öldürülmesi, iktidarın, bakanlardan general Andriananahazo’nun eline geçmesi, daha sonra haziranda Ratsiraka’nm devlet başkanlığına atanması, adayı sarsan karışıklıklar arasında en önemli yeri tuttu.
O tarihten sonra, varlığını sürdüren güçlüklere ve bunalımlara karşın, 1976 yılı yeni rejimin sağlamlaştırılması, yeni bir devlet ve topluma doğru gerçek hareket noktasını belirleyecek 1977 yılı planlarının hazırlanmasıyla geçti; hükümet, etkinliklerini başlıca dört alanda yoğunlaştırdı; Toprak reformu, sosyalist ve ulusallaştırılmış girişimlerin geliştirilmesi, merkeze bağlı olmayan ortaklaşmalarla ilgili yeni bir statünün hazırlanması ve sosyalist fokonolona’lan (köyün devletle ilgili bütün yönetim işlerini yürüten köy halk birlikleri) temel alan eğitim yapısının yeniden düzenlenmesi.
Madagaskar dış siyaseti temel değişimlere uğradı. Önce, Fransa ile anlaşmaların yeniden gözden geçirilmesi, ilişkilerde eşitliğin korunmasına yol açtı ve Madagaskar’daki Fransız askerî üslerinin kaldırılmasını sağladı. İkinci olarak, bağlantısızlık, olumlu bir yansızlık ve barış içinde birlikte yaşamaya dayanan bir siyaset benimsendi. Bu da sosyalist ülkelerle diplomatik ilişkiler kurulmasına yol açtı. Üçüncü olarak da Madagaskar’ın genelde Üçüncü Dünya Ülkeleri’ne ve özellikle de Afrika’ya bağlılığı vurgulandı.
Coğrafya açısından önemli bir stratejik noktada (hammadde yollarının kavşak noktası; Afrika, Ortadoğu ve Güneydoğu Asya arasında sınır) yer alan Madagaskar, hiçbir yabancı ülkeye ayrıcalık tanımadı. Bu nedenle, Çin ve S.S.C.B. ile yakınlaşması, ticari bağlantılarında ağır basmayı sürdüren Batılı ülkelerle olan ilişkilerini olumsuz yönde etkilemedi.
1975’te devlet başkanlığına getirilmiş olan Didier Ratsiraka, 7 Kasım 1982’de yedi yıllık bir süre için yeniden seçildi. Temmuz 1983’te bir hükümet değişikliğine girişerek Bakanlar Kurulu’na yeni bir düzen verdi. 1984-1985 hükümet programında özellikle dışsatım gücünün artırılması öngörüldü. Madagaskar, Nisan 1984’te, kredi almak amacıyla Paris’te IMF ile bir toplantı yaptı. Ülkenin güneyinde eski önder Monja Jaona’nın yönettiği Madagaskar’ın Bağımsızlığı İçin Ulusal Hareket’in (MBİUH), muhalefetini gün geçtikçe sertleştirmesi sonucunda, besin maddeleri kıtlığını protesto etmek için ayaklanmayı andıran gösteriler düzenlendiyse de, sertlikle bastırıldı (1986). Yeniden cumhurbaşkanlığına seçilen (1989) Ratsiraka, dünyadaki değişiklikleri de göz önüne alarak, rejimi liberalleştirmeye girişti; ama muhalefetin, 1991 Haziranından başlayarak, bir Ulusal Konferans toplanması için gösteriler düzenlemesi ve genel greve gidilmesi üstüne,
1991 Temmuzunda sıkıyönetim ilan etmek, bu önleme karşı gösteriler sürünce de, 1991 Aralığında geçici bir hükümet kurulmasını kabul etmek zorunda kaldı. 1992 Mayısında yeni bir Anayasa’nın halkoyuyla kabul edilmesinin ardından, serbest seçimlere gidileceği açıklandı.
Ekonomi
Madagaskar’da çoğu kez göçebe olarak ve yaygın biçimde yapılan besin maddesi üretimine yönelik tarım, genellikle ormanların yakılmasıyla elde edilen ve tavy diye adlandırılan alanlarda yapılır. Yetiştirilen başlıca ürünler manyoka, mısır, darı, hintdarısı ve patatestir. Temel beslenme maddesi olan pirinç Antananarivo, Antsirabe ve Fianarantsoa havzalarındaki sulanan çeltik tarlalarında ve Alaotra gölü çevresinde yetiştirilir. Avrupalıların yerleştirdiği dışsatıma yönelik tarım günümüzde Madagaskarlılar tarafından yapılmaktadır. Çok sayıdaki tropikal ürün arasında Mananjary, Manakara ve Toamasina (eski Tamatave) dolaylarında yetiştirilen kahve, Mahajanga’da (eski Majunga) elde edilen şekerkamışı, pamuk ve tütün sayılabilir.
Baharat maddeleri üretimine yönelik bitkilerin yetiştirilmesi, adaya XVII. yy’da “Baharat Adası” adı verilmesine yol açmıştır: Sambirana bölgesinde yetiştirilen karabiber; doğu kıyısında yetiştirilen vanilya; Sainte-Ma- rie adasına özgü bir ürün olan karanfil; kokulu bitkiler (ilang-ilang, sardunya). Ayrıca meyvecilik (elma, şeftali, turunçgiller) ve bağcılık (Antananarivo ve Betsileo bölgesi) da gelişmektedir.
Adanın hayvan yetiştiricüiğine elverişli olduğu bir gerçektir ama, hayvancılıktan pek büyük bir gelir sağlanamaz. Kasaplık hayvanlardan sağlanan etin büyük bir bölümü konservecilikte kullanılır (Antseranana, Toamasina [Tamatave], Antsirabe fabrikaları); süt ürünleri sanayisi henüz gelişmemiştir.
Ormanlar, ülkenin % 21’ini kaplar; ama işlenmeye uygun kereste (abanoz, akaju, pelesenk) yalnızca doğudaki ormanlardan elde edilir. Madagaskar zengin ama güçlükle işletilebilen ve ulaşım güçlükleri nedeniyle pahalıya mal olan maden kaynaklarına sahiptir; rezervleri 3 milyar t olarak hesaplanan Sakoa kömürü denize kadar taşınması gerektiğinden, üstelik Güney Afrika kömürü daha ucuza geldiğinden hemen hiç işletilmemiştir. Yakın dönemde işletilmeye başlanan maden kaynakları uranotorianit, Antsirabe bölgesinde ve ülkenin doğusunda çıkartılan grafit, krom ve adanın güneyinde çıkarılan mikadır.
Etkin nüfusun % 5’inin çalıştığı sanayide, tarım ürünlerinin işlenmesi ön plandadır; Tütün, şeker, yağ, konserve, bira fabrikaları; içki damıtım merkezleri (rom); dokuma sanayisi (pamuk). Bunlara makine yapım atölyeleri, çimento fabrikaları ve tabakhaneler eklenebilir. Ayrıca Toamasina’da bir petrol rafinerisi bulunur. Ulaşım yollarının yetersizliği Madagaskar iktisadının en zayıf noktalarından biridir. Çok sayıda, ama donatım bakımından yetersiz limanların, sürekli onarılması gerekmektedir: Toamasina; Mahajanga; Toleara; Antseranana. Asfaltlanmış olan, bu nedenle de yıl boyunca kullanılabilen karayollarının uzunluğu ancak 3 500 km kadardır; demiryollarıysa henüz çok az gelişmiştir (884 km). Buna karşılık hava trafiği gün geçtikçe yoğunlaşmaktadır: Antananarivo, Toamasina, Mahajanga ve Toleara’da birer havalimanı bulunur; ayrıca iç ulaşıma yönelik çok sayıda küçük havaalanı vardır.
Son Yorumlar