Kıkırdaklıbalıkların (Chondrich thyes) çoğunu kapsayan altsınıf. Keskisolungaçlılar (Selachii ya da Elasmobranchii) altsınıfının günümüzde iki üsttakımmdan yalnızca birinin, yani gerçek keskisolungaçlılar üstta kımının yaşayan üyeleri vardır. Öbürü, yani ilkel keskisolungaçlılar üsttakımıysa Devonyen ve Jüra devrinde yaşamış olan fosil keskisolungaçlılan kapsar. Gerçek keskisolungaçlılar arasmda iki takım ayırt edilir. Bunlardan biri, köpekbalıkları (Pleurotremata) takımıdır (solungaç yarıkları bedenin yanlarından açılır),öbürüyse vatozlar ve uyuşturanbalıkları içine alanHypotremata takımıdır (solungaçyarıkları bedenin alt tarafındadır). Bazı gerçek keskisolungaçlılar, günümüzdeki biçimleriyle Tebeşir devri denizlerinde bile yaşamışlardır.Zaten bunlar en eski balık gruplarından birini oluştururlar.
Köpekbalıkları
Köpekbalıklarının, 60 milyon yıldan beri yaşadıkları bilinir. Bu balıkların bedeni iğ biçiminde, bir başka deyişle aerodinamiktir. Beden güçlü bir kuyrukla son bulur. Burun bölgesi sivridir; solungaç yarıkları başın arkasında, bedenin her iki yanında bulunur. Köpekbalıklarının iskeletleri, aralarında kafatası da olmak üzere kemik değil, kıkırdaktan oluşmuştur. Çeneleri, kafatasına kaynaşmış değil, bağ dokusuyla bağlanmıştır; çenelerde değişik biçimlerde, ama her zaman çok sivri, güçlü ve korkunç olan dişler bulunur. Köpekbalıkları kesinlikle etçildirler. Ağızlarının başın alt tarafında bulunması, bu yırtıcı balıkların avları açısından elverişli bir durum sayılır. Çünkü, ağız burada bulunduğu için, hayvan avını yakalayıp, öldürmek istediğinde bir dönüş yapmak zorunda kalır.Bu da avın kaçabilmesi için küçük de olsa bir şans sayılır. Bedeni yılan biçiminde olan ve boyu 1,50 m’yi geçmeyen kıvırcık solungaçlı balığın (Chlamydoselachus anguineus) ağzı karın bölgesinde, daha doğrusu başın alt tarafında değildir. Bu tür, derin suda yaşar. Yassılaşmış kafatasının iki yanında, uçlarında gözleri taşıyan iki yan uzantının bulunmasıyla nitelenen çekiç balığı (Sphyrna zygaena) 4-5 m boya erişebilir ve sıcak denizlerde yaşar. Pamuk balığı (Prionace) ve kaplan köpekbalığı (Galeocerdo cuvieri) son derece yırtıcıdır. 4-6 m boyunda olan bu balıklar, açık denizde Tasladıkları gemileri uzun süre izlerler ve gemilerden düşen canlı ya da cansız her şeyi yutarlar. Aynı aile içinde yer alan Carcharhinus cinsi bazen tatlı sudan da hoşlanır. Büyük camgözün boyu (Cetorhinus maximus) 9 m’ye erişir; bu hayvan 10-60 bireylik topluluklar halinde yaşar. Harharyas ya da beyaz köpekbalığmın (Carcharodon carcharias) boyu 10 m’ye ve ağırlığı 2 t’a erişebilir; birçok uzmana göre, tipik bir “insan yiyici”dir. Her ne kadar büyük camgözün bazı örneklerinin boyu 15 m’den daha az olmazsa da, bu tür, harharyasa oranla daha “az korkunçtur.
Töreleri pek iyi bilinmeyen daha birçok köpekbalığı cinsi ve türü vardır. Pleurotremata takımından olan ama yukarıda adı geçen köpekbalıklarına benzemeyen kıkırdaklı balıklar da vardır. Sözgelimi, testerebalıkiarı ve kelerler bunlardandır. Testerebalıklarının (Pristis) adlan, başın ön bölümünün sırtkarın yönünde yassılaşarak uzamasından oluşan, içten kalkerli çubuklarla desteklenmiş, yanlarıysa dişlerle donanmuş uzun (1,50 m) bir mahmuzdan (rostrum) kaynaklanır. Bu testere, balığm eşelemesine ve avını öldürmesine yarar. Kelerlere (Squatina) gelince, bunlar görünümleri bakımından köpekbalıklarıyla vatozlar ve uyuşturanbalıklar arasında yer alırlar. Her ne kadar üçgensi geniş göğüs yüzgeçleri bulunuyorsa da bunları, vatozlar gibi, yüzmek için kullanmazlar, kuyruklarıyla hareket ederler. Boyları da 2 m’ye ulaşabilir.
Özkedibalıkları
Vatozlar ve torpilbalıkları ya da uyuşturanbalıklar, özkedibalıkları (Rajiformes) takımını oluşturur.
Vatozun anatomi bakımından başlıca özelliği, bedenin sırtkarnı yönünde yassılaşmış olmasıdır; göğüs yüzgeçleri, baş ve gövdenin her iki yanında bunların uzantısıymış gibi görünür. Solungaç yarıkları, hayvanın karın bölümüne açılır. Özkedibalıklarmın genel adı olan Hypotremata da bu özelliklerinden kaynaklanır. Vatozlar, genellikle suların dibinde, kann tarafları alta gelecek biçimde yaşarlar. Karın bölümleri, dilbalıklan ve öbür yassı balıkların yan tarafları gibi renksizdir. Gerçek anlamıyla vatozlar, öbür Hypotremata arasında yalnızca bir cinstirler(7?a/aj. Hypotremata’ya bağlı balıklar, baş ve gövdenin uzantısı gibi olan “kanada benzer” göğüs yüzgeçlerinin özgün yapısından dolayı çok özel bir biçimde yüzerler. Vatozların hareketleri, yüzgeçlerinin dalgalanmalarıyla bir kuşun uçuşunu anımsatır. Derileri düz ve parlak ya da çivi adı verilen plakamsı pullarla yer yer örtülüdür. Tropikal denizlerde ve Akdeniz’de yaşayan fulya balığı (Myliobatis aquila) cinsinde, göğüs yüzgeçleri son derece genişlemiş ve hayvanın,kendi sınıfının en iyi yüzücüsü olmasını sağlamıştır.Rhinoba thos’un ancak gerçek vatozlarmki kadar geniş göğüs yüzgeçleri vardır; bunlar tropikal denizlerin kıyı bölgelerinin diplerinde yaşarlar. Uzunlukları 3 m kadardır. Manta’lar ve kulaklı fulya balıklarının (Mobula) sivri ve arkada birdenbire kesilen göğüs yüzgeçleri vardır, gözleri ve kıkırdaktan yapılmış hareket edebilen iki uzantı ya da boynuz, başlarının ön kenarında yer alır. Bazı örneklerinin göğüs yüzgeçleri uçları arasındaki uzaklık 8 m’ye. ağırlıklarıysa yaklaşık 3 t’a ulaşır. Ağızları öbür cinslerdeki gibi kan tarafında değil ama başın ön bölümündedir.
Torpilbalıkları Ya da Uyuşturan Balıklar
Özkedibalıklarmın bazı üyelerinde zehir organları vardır; birçok tür de, özellikle de torpilbalıkları ya da uyuşturanbalıklar (Torpedo) elektrik organlarıyla donanmıştır. Öbür cins ve türlerin (sözgelimi, uzun kuyruğunda çok sert bir iğne bulunan, Akdeniz kıyılarının dikenli uyuşturanbalığı [Dasyatis pastinaca]) tersine,torpilbalıklarında yuvarlak kenarlı göğüs yüzgeçleri başın ön bölümüne doğru uzanmaz, kuyruk da kısadır. Elektrik organı, sırt bölümünde başın her iki yanına yerleşmiştir. Bu organ beden yüzeyine dikey konumlu yüzlerce altıgen prizma içerir. Her prizmada bir volta pilinin öğelerine benzer elektrik plakaları üst üste dizümiştir. Bu, boşalması merkezi beyinde bulunan bir refleks mekanizmasına bağlı gerçek bir “pil”dir. Uyuşturanbalık, düşmanlarının cins ve büyüklüğüne göre, oluşturduğu elektrik akımının ya tümünü kullanır ya da yalnızca birkaç prizmadaki elektrik yükünü boşaltır.
Son Yorumlar