Türk ressamı Kavruk Hasan (Akseki, 1919).
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nü bitiren (1944) Haşan Kavruk, daha öğrenciliği sırasında devlet sergilerine yapıt vererek sanat yaşamına başladı. Amatör sergilerde üç kez birincilik kazandı. Silifke, Samsun ve İstanbul’daki orta dereceli okullarda bir süre resim öğretmenliği yaptıktan sonra, 1947’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından resim öğrenimi için Paris’e gönderildi. İki yıl Andre Lhote Akademisi’nde çalıştı. Bu arada Paris Güzel Sanatlar Okulu’nun fresk atölyesine devam ederek buradan sertifika aldı. Dönüşünden önce Avrupa’nın sanat merkezlerindeki müzeleri gezip gördü. Paris’te çalıştığı yıllarda yapıtlarını ünlü Salon d’Automne’da sergiledi. İstanbul’a dönünce düzenli olarak devlet sergilerine resim verdi; İstanbul, İzmir ve Ankara’da kişisel sergiler açtı. Lugano’da uluslararası Bir sergide, Amsterdam, Viyana ve Paris ibi kentlerde yapıtlarını sergiledi, İzmir’de açılan ilk sanat şenliğinde, resim dalında birincilik ödülünü, 1987’de Adalar Resim Yarışması ’nda birincilik ödülünü aldı. Milli Eğitim Bakanlığı müfettişliğinde bulundu. Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda öğretim üyesi olarak çalıştı (1982’de emekliye ayrıldı). Müfettişliği sırasında Anadolu’da gezip gördüğü yörelerle ilgili folklor özellikli yapıtlar, el işleri derledi. Sanat üstüne yazıları çeşitli dergi ve gazetelerde yer aldı.
Sanatı
Haşan Kavruk, Yaşadığım Anadolu adım verdiği bir dizi yağlıboya resminde, Anadolu doğasım ayrıntıya dayanan belgeci bir tavırla vermek yerine, taşı toprağı ve ağacıyla, bu doğanın renkli ve değişken niteliğim soyutçu bir resim anlayışıyla yansıtmayı yeğlemiştir. Bu bakımdan, onun resimlerine hareket noktası oluşturan doğasal görüntü, resim işlevinin ötesinde, sanatım yönlendirici bir katkı getirmez. Yalnızca doku zenginliğine ve soyut anlatıma bağlı, dinamik ve hareketli bir fırça esprisi, Haşan Kavrukta zaman zaman şiirsel soyutlamaya varan bir anlayışın gelişmesine ortam hazırlamıştır. Eğitimini gördüğü Lhote kübizmi, onun bu özgür paletini hemen hiç etkilememiştir. Türkiye’de 1950’lerde sayılı ressamların elinde yoğunlaşma belirtisi gösteren soyutçu eğilimde, Haşan Kavruk’un da önemli bir yeri vardır.
Son Yorumlar