İzmir kenti kara içine derin bir biçimde sokulmuş olan İzmir körfezinin bitim yerinde kurulmuştur. Kentin kuruluşunda önemli yeri olan İzmir körfezi, Urla yarımadasına paralel olarak kuzey-güney doğrultusunu, sonra kara içine iyice sokularak doğu-batı doğrultusunu almıştır. Bu doğrultuda da iyice darlaşır; Karşıyaka-Konak Meydanı arasında genişlik 2 km’ dir. Körfezin bu dar yerinde Hekim adası ve Uzunada bulunur. Kentin yakın çevresi dağlıktır. Kuzeydoğuda Yamanlar dağı, doğuda Nif dağı, güneyde Kızıldağ, batıda Urla yarımadasının dağlık kütlesi ile çevrilmiş olmasına karşın, bu dağlar arasındaki boğazlar, İzmir’in öbür bölgelerle bağlantısını sağlar. Doğuya giden yol Belkahve geçidini aşarak, kuzeydoğuya giden yol, Sabuncu belini aşarak Gediz vadisine ulaşır. Kuzeye yönelen yollardan birisi Menemen boğazından geçer, öbürüyse Gediz’in Akhisar çayını izler. Güneye yönelen yollar Kızılçullu deresi vadisini izleyerek Cuma ovası çukur alanına, buradan da Torbalı ovasına ulaşır. İçeriye doğru uzanan Küçük Menderes vadisi ulaşımda kolaylık sağlar. İzmir kenti kurulduğu yerin elverişli koşulları nedeniyle her zaman önemli bir ticaret kenti olmuştur. Ege bölgesinin tümünün ve bu bölgeye komşu olan bölgelerin ürünleri İzmir’de toplanır, buradaki atölyelerde işlendikten sonra satılır. Böylece İzmir’de dış ticarete bağlı bir sanayi gelişmiştir.
İzmir kenti körfezin bitim yerinde, kuzeyde Karşıyaka’nın batı ucunda Bostanlı’dan başlar, körfezin çevresini 27 km’lik bir hilal çizerek çevirir ve güneyde Üç kuyular’da sona erer; Balçova ve İnciraltı gibi yerleşmelerle batıya doğru sürer. Yerleşme, kuzeyde Bostanlı’da doğal bir engelle karşılaşır; Gediz’in eski ağzındaki bataklıklar yerleşmeye engel olmaktadır.
Karşıyaka semti doğuya doğru, Turan ve Bayraklı ile birleşmiştir. Kentin körfez kıyısında yer yer daralıp genişleyen bir yerleşme alanı vardır. Körfez çevresinde en çok genişlediği yer, Kızılçullu deresinin körfez bitimine yaydığı üçgen biçimli delta üstündedir. Bu delta, Alsancak’a doğru ilerler. Doğusunda İzmir’in ticaret limanına bağlı tesisler yer alır, batısındaysa Alsancak ve Konak Meydanı arasındaki birbirine paralel birkaç kordon, İzmir’in en canlı kesimini oluşturur. Konak semtinin batısında Göztepe, Güzelyalı ile süren yerleşme, Hatay ile birleşerek İzmir’i bu yönde de genişletmiştir. Büyük İzmir’in yerleşme alanı dışındaki Buca, Seydiköy-Gaziemir, Bornova günümüzde kentin sürekli yerleşme alanı içine girmiş ve aradaki boşluklar gecekondularla dolmuştur. Kentin bu alansal olarak büyümesine paralel olarak nüfusu da sürekli olarak artmıştır. Cumhuriyet’in başlarında 154.000 (1927 sayımı) olarak saptanan nüfusu, 1950’de 200.000’i (227.578), 1965’te 400.000’i (411.626), 1970’te 500.000’i (520.882) aştı. 1985’te 1 milyonu da aşarak 1,5 milyona yaklaşan kentin nüfusu, 1990 sayımında 1.757.454 olarak sayıldı.
Son Yorumlar