YAŞAM TARİHİ
Bir gezegen olan dünyamızın ne zaman oluştuğu, yaşamın (canlılığın : hayatın) bu gezegende hangi tarihlerde başladığı ve nasıl değişip geliştiği, ayrıca günümüze kadar olan süreçte büyük yaşam olaylarının hangi devirlerde meydana geldiği bazı metotlar kullanılarak ve eldeki fosil kayıtları değerlendirilerek izah edilmeye çalışılmaktadır. Bu konuda değişik görüşler vardır. Değerlendirmeler yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bu değerlendirmelerden, yaşam tarihi kronolojisinin aşağıdaki gibi olduğu ileri sürülmektedir.
- Dünya yaklaşık 4,5 milyar yıl önce oluştu.
- Yeryüzünde hayat 3,5 – 4 milyar yıl önce baş|adı.
- Şimdiye kadar bulunan en eski organizma fosilleri 3,5 milyar yıllık kayalar içerisinde gömülü olan ve günümüzde hâlâ yaşamını sürdüren bakterilerle büyük benzerlik gösteren mikro fosillerdir.
- Günümüzden 3,5 – 2 milyar yıl önce atmosferde oksijen birikmeye başladı.
- 2,1 milyar yıl önce ökaryotik yaşam başladı. (Bazı kaynaklara göre 2,7 milyar yıl önce, oksijenin birikmeye başladığı dönemlerde).
- Çok hücreli ökaryot organizmalar 1,2 milyar yıl önce meydana geldi.
- Yaklaşık 540 milyon yıl önce hayvan türlerindeki çeşitlilik artış göstermeye başladı.
- Yakiaşık 500 milyon yıl önce bitkiler, mantarlar ve hayvanlar karasal ortamlara yerleşti.
- Günümüzdeki memeli takımlarının çoğu (insanı da içine alan takım) 50 – 60 milyon yıl önce oluştu.
- En fazla yayılış gösteren karasal hayvanlar ekIembacaklılardır.
- Kurbağalar balıklardan köken almıştır.
- Sürüngenler kurbağalardan köken almıştır.
- Sürüngenler kuş ve memelilerin her ikisine atalık etmiştir.
BAZI EKOLOJİK – EVRİMSEL KURALLAR
a. Allen Kuralı :
Soğuk iklimde yaşayan memeli ve kuşların üyeleri ve vücut çıkıntıları (kulak, burun, kuyruk…) sıcak iklimde yaşayan akrabalarına göre daha küçüktür. Mesela kutup ayıları ve tavşanları güneyde yaşayan akrabalarına göre daha küçük kulaklıdır. Bu olay, toplam yüzeyi küçültüp (Yüzey / Hacim oranını azaltıp) ısı kaybını azaltmaya yönelik bir adaptasyondur.
b. Bergmanın Kuralı :
Memeli ve kuşlar gibi sıcakkanlı hayvanların akraba gruplarında, soğuk iklimde daha büyük vücutlu, sıcak iklimde daha küçük vücutlu bireyler yaşar. Mesela Güney Amerika’dan Antartika’nın içlerine doğru gidildikçe penguenlerin vücut büyüklüğü artar. Çünkü vücut büyüdükçe, yüzey / hacim oranı küçülür ve ısı kaybı azalır.
c. Cope Kuralı :
Hayvanlar evrimsel gelişim sırasında vücutlarını büyütme eğilimi göstermişlerdir. Böylece daha fazla besin depolanabilmiş ve çevre koşullarına bağımlılık azalmıştır.
d. Gloger Kuralı :
Kuş ve memeli türlerinde renk, sıcaklık ve rutubetin fazla olduğu ekvatorda daha koyudur. Fakat kuzey kutbuna doğru gidildikçe renk açılır.
e. Gaus Kuralı :
Ekolojik nişleri aynı olan iki tür, genelde aynı habitatı paylaşmaz. Bunlardan biri diğerini yok eder veya dışarı atar.
f. Dollo Kuralı : Evrim geriye dönük değildir. İleriye giden bir sistemler topluluğudur.
ADAPTASYON (UYUM) :
Adaptasyon bir canlının belirli biyolojik, kimyasal ve fiziksel koşulları olan ortamda yaşamasını mümkün kılan ve kalıtsal olarak kontrol edilen özelliklerdir. Ataptasyon besin temini, gaz değişimi, madde taşınımı, vücut sıvılarının düzenlenmesi, hormonal ve sinirsel kontrol, kas aktivitesi, üreme ve davranışla ilgilidir.
Hayvanlarda bazı refleks ve içgüdüler, canlıların yaşamını tehdit eden tehlikelere karşı kendini savunmasını sağlar. Bunların değişik şekileri vardır.
a. Kaçma:
En yaygın içgüdülerden biridir. Tehlike anında yaşam ortamını terkeden hayvan, iç güdüyle yaşam ortamını çok rahat bir şekilde bulabilir.
b. Ölü Taklidi Yapma:
Özellikle hareket yeteneği az olan hayvanlar kendilerini ölü gibi göstererek düşmanlarından kurtulabilir.
c. Korkutucu Renklenme:
Çoğunlukla az hareketli hayvanlarda görülür. Bu hayvanlar tehlike anında parlak renkler, korkutucu desenler, göz lekesi veya benzeri desenler oluşturarak korunur.
d. Zehirli ve Pis Kokulu Sıvılar Çıkarma :
Bazı hayvanlar tehlike sırasında zehirleyici, tahriş edici ve pis kokulu sıvılar çıkararak kendilerini korur.
e. Kamuflaj :
Birçok hayvan bulunduğu ortama uyum sağlar. Çoğunlukla rengi bulunduğu zeminin rengiyle örtüşür. Bazı hayvanlar kendi pigment hücrelerinin durumunu değiştirerek bulunduğu zeminin rengine kısa sürede uyum sağlar.
f. Mimikri :
Bir çeşit taklit etmedir. Bir hayvanın, aynı bölgede yaşayan korkutucu, zehirli veya nahoş bir hayvana kendisini benzetmesidir. Çok çeşidi vardır.
Son Yorumlar