Kaynaklardan ekosistem, popülasyon, habitat ve tür kavramları hakkında bilgi toplayınız. Bunlara ait resimler bularak bir poster hazırlayınız. Hazırladığınız posteri sınıfta arkadaşlarınıza sununuz.
Baharla birlikte görmeye başladığımız canlı gruplarından biri de karıncalardır. Karıncaların ilginç dünyasıyla tanışmanın tam zamanı! Karıncaları “çalışkan” canlılar olarak tanırız. Bakın daha ne gibi ilginç özellikleri var!
Karıncalar, böcek, şekerli yiyecek ve tohumları çok severler. Yuvalarına her gün ortalama 2400 böcek taşırlar ve böceklerin çoğunu yavru karıncalara verirler. Bir karınca, büyük bir besin bulduğu zaman yuvaya döner ve başka işçi karıncaları toplar. Yuvaya dönerken yol boyunca özel bir koku bırakarak besinin yerini kolayca tekrar bulur. Aynı türden karıncalar, karşılaştıkları zaman antenlerini kullanarak birbirlerini tanırlar. Bu sayede aynı yuvadan olup olmadıklarını anlarlar. Karıncalar, besinlerini ve yuvalarını çok iyi korurlar.
Karıncalar, tek başlarına oldukları zaman tehlikelere ve avcılara karşı daha duyarlı olurlar. Büyük ama tek başına olan bir karınca, kendisinden çok daha küçük karıncaların saldırısına uğrayabilir. Karıncalar birbirlerinin avcısı olabildikleri gibi ayılar da karıncaların avcısıdır. En iyi bilinen karınca avcılarından birisi de “karınca aslanı” adı verilen böcek türüdür. Karıncalar, bazı böcek türlerini de koruyup kollarlar. Bunu yapmalarının nedeni onlar sayesinde bazı bitkilerin öz sularını elde etmeleridir. Bu böcekler bazı maddeler salgılayarak bitkilerin öz sularını çıkarmalarını sağlarlar. Karıncalar da çıkan bu öz sudan yararlanır.
Karınca yuvaları toprakta olduğu gibi ağaçta da olabilir. Bu, bulunduğu yere ve iklime göre değişir. Karıncalar gibi diğer canlıların da kendilerine uygun olarak seçtikleri ve düzenledikleri yaşam alanları vardır. Aynı ormanda yaşayan tüm canlılar ormanın kendi yaşam koşullarına en uygun bölgelerinde yaşama alanlarını oluştururlar.
Güneş sisteminde bulunan Dünya’mızda farklı canlılar yaşamaktadır. Yeryüzünde her canlının kendine özgü yaşam alanı vardır. Canlılar kara ve su gibi özel alanlarda yaşayabildiği gibi her ortamda yaşayabilen canlı türleri de vardır.
Bir canlının yaşayıp üreyebildiği, korunabildiği, besin sağlayabildiği yer onun habitatı diğer bir ifade ile yaşam alanıdır. Habitat, bir okyanus ya da bir çayırlık kadar büyük olabileceği gibi çürümüş bir ağaç kütüğünün altı ya da bir başka canlının bağırsağı kadar küçük de olabilir. Örneğin develerin habitatı çöller, penguenlerin habitatı ise Güney Kutbu’dur. Aynı habitatta farklı canlılara da rastlanabilir. Penguenlerin habitatında fok balığı da yaşayabilir. Aynı canlının farklı türleri farklı habitatlarda yaşayabilir. Örneğin boz ayı ile kutup ayısının habitatları farklıdır.
Aşağıda bir aslanın fotoğrafı görülmektedir. Ortak bir atadan gelen, çiftleştiklerinde kısır olmayan döller veren benzer bireyler topluluğuna tür denir. Kedi, köpek, kaplumbağa, karınca, çam, papatya vb. türe örnek olarak sıralanabilir.
Belli bir bölgede yaşayan, aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluğa popülasyon denir. Van Gölü’nde yaşayan incikefali, Adana Aladağlar’daki kızılçamlar, Hatay Samandağ’daki kral kelebekleri birer popülasyon örneğidir.
Aşağıdaki fotoğrafta ise birden fazla aslanın oluşturduğu aslan popülasyonu bulunmaktadır. Aslanların diğer canlılarla birlikte bulunduğu bu fotoğrafta bitkiler ve dağın da bulunduğu dikkatinizi çekti mi?
Canlılar hava, su, toprak ve güneş olmadan yaşamlarını sürdürebilirler mi? Bir yaşam alanındaki canlı ve cansız faktörler, burada yaşayacak olan canlı çeşitliliğini de belirlemiş olur. Belirli bir habitatta canlı ve cansızların karşılıklı etkileşim halinde olduğu yaşam birliğine ekosistem denir. Ekosistemin canlı faktörleri bitki, hayvan, mantar vb. cansız faktörleri ise hava, su, toprak, rüzgâr ve güneş ışığıdır.
Ekosistemler, canlı ve cansız varlıklar arasında, etkileşimin devam ettiği düzenli ve dengeli sistemlerdir. Küçük bir karıncadan kavak ağacına kadar bütün canlılar, hem birbirleriyle hem de çevredeki cansız varlıklarla etkileşim içindedir. Dünyamız da basitten karmaşığa doğru düzenli ve dengeli bir sisteme sahiptir.
Organizmalar (türler) popülasyonları, popülasyonlar ekosistemleri ve ekosistemler de yaşadığımız Dünya’daki canlı hayatını oluşturur.
Genel olarak ekosistemleri su ve kara ekosistemleri olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Su ekosistemi; deniz, nehir, dere, çay, göl ve bataklık şeklinde sınıflandırılabilir. Deniz ekosistemi, yeryüzünün en büyük ekosistemlerinden biridir. Bu ekosistemde tek hücrelilerden çok hücrelilere kadar pek çok popülasyon yaşar. Tek hücreli olan bakteri ve paramesyumdan, çok hücreli olan balina, yunus ve alglere kadar bir çok farklı canlıya ev sahipliği yapar. Suyun derinliği, tuz oranı, sıcaklık, ışık miktarı ve bitki örtüsü yanında cansız faktörler de bu ortamdaki canlı çeşitliliğini belirler.
Dere, nehir, çay gibi hareketli sular, akarsu ekosistemleridir. İçerisinde çok sayıda hayvan ve bitki türü barındırır. Göl gibi kapalı olan durağan sular göl ekosistemini oluşturur. Balık, kurbağa, sülük, böcek gibi pek çok canlıyı barındıran bazı göller, çevresinde de zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Hatta Manyas Kuş Cenneti örneğinde görüldüğü üzere bazı göller pek çok kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır.
Kara ekosistemi; orman, çöl, mağara, çayır gibi yaşam alanlarından oluşur. Çöller, az yağış alan sıcak ve kurak iklimin hakim olduğu ekosistemlerdir. Çöllerde gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı çok fazladır. Gündüzleri çok sıcak (40 °C ile 50 °C), geceleri ise çok soğuktur (-20 °C ila -25 °C). Bitki örtüsünün çok seyrek bulunduğu geniş araziler olan çöllerde daha çok iri gövdeli hayvanlar yaşar. Bunlar vücutlarında yağ depo ederek susuzluğa dayanabilirler. Aynı şekilde çöl bitkileri de su bulabilmek için köklerini çok derinlere salarken yapraklarının dikensi şekilde olması sayesinde çöl yaşamına uyum sağlarlar. Dünyanın en büyük çöl ekosistemi Kuzey Afrika’da bulunan Sahra Çölü’dür.
Yağmur ormanları, çöllerin aksine yıl boyunca yağış alan ve sıcaklık ortalamasının 24 °C’un altına düşmediği ortamlardır. Su miktarının bolluğu, sıcaklığın normal değerlerde olması bölgedeki bitki çeşitliliğini ve dolayısıyla hayvan çeşitliliğini artırmıştır. Doğal kaynaklardan yana da çok zengin olan bu ekosistemler; yırtıcı kuşlardan palmiyelere, maymunlardan çalılara kadar birçok canlı türünü barındırır. Yağmur ormanlarının en büyüğü Amazon ormanlarıdır.
ekosistem: Doğada birbiriyle etkileşim içinde olan canlılar ile cansız çevrelerin oluşturduğu bütün. Bir deniz, bir orman, yaşadığınız yerdeki bir göl ya da akarsu birer ekosistemdir.
habitat: Bir grup organizmanın yaşadıkları yer, yaşam alanı olarak ifade edilir. Okyanus, çayırlık, çöl vb. bir habitat olabilir. Örneğin hamsinin habitatı Karadeniz, inci ketalinin habitatı Van Gölü’dür.
popülasyon: Bir habitatta yaşayan, aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluğa denir. Örneğin bir gölde yaşayan sazan balıkları bir popülasyon oluşturur. Uludağ’daki geyikler, Karadeniz’deki hamsiler popülasyona örnek verilebilir.
tür: Ortak bir atadan gelen, yapı ve görev bakımından benzer özelliklere sahip, kendi aralarında üreyip verimli döller meydana getiren canlıların oluşturduğu topluluk. Buna göre aslan, geyik, köpek, çam ağacı, erik ağacı vb. birer türdür.
Bu sitede aradığım şeyi tam olarak bulamadım biraz daha anlaşılır ve öz olsaymış çok daha güzel olurmuş …