Sait Faik Abasıyanık Kimdir? Hayatı ve Eserleri Nelerdir? ABASIYANIK (Sait Faik), Türk hikaye yazarı (Adapazarı 1906 İstanbul 1954) ilk öğrenimini Adapazarı’nda Rehberi Terakki mektebinde yaptı, onuncu sınıfa kadar İstanbul Erkek lisesinde devam ettiği orta öğrenimini, Bursa lisesinde tamamladı (1928). Bir ara İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesine devam etti, babasının isteği üzerine İsviçre’ye, ekonomi öğrenmeye gitti (1931); on beş gün sonra öğrenimini bir yana bırakarak, Lozan’dan Fransa’ya Grenoble’e geçti; üç yıl orada kaldı. Kısa bir süre Halıcıoğlu Ermeni Yetim mektebinde Türkçe grup dersleri öğretmenliği yaptı, yine bir ara ticaretle uğraştı; 1942 yılında bir ay Haber gazetesinde adliye muhabiri olarak çalıştı, ama hep babasının geliriyle geçindi, ömrü Burgaz adasındaki köşklerinde annesiyle geçti. 1953 yılında Mark Twain demeğinin (A.B.D.) şeref üyeliğine seçildi.
İstanbul’da lise sıralarında şiirler kaleme alan (1925-1928) Sait Faik, ilk hikayelerini (Zemberek, Beyaz Mendil) Bursa’da yine lise öğrencisi iken yazdı. İlk yazısını Milliyet gazetesinde (1930-1931), şöhretini sağlayan ilk hikayelerini Varlık dergisinde yayımladı. Hikayelerinde konu ve olay yerine, şiire ve etkiye en uygun zaman parçaları üzerinde durmasını seven, bu dramatik zamanları irdelemekte büyük başarı gösteren Sait Faik, bir İstanbul hikayecisiydi. Hikayelerine eğildiği, düşüren, düşürülmüş insanlarda çok kere kendi sıkıntı ve avareliklerinin dramını yaşadı.
İşinde gücünde çalışkan insanlar gördükçe, kalabalıklardan, şehirden, sevinç duydu; kötülerle karşılaştıkça kırlara, kıyılara, sakintenha adalara (Burgaz, Hayırsız), balıkçılara kaçtı. Deniz hikayelerinde kahraman sayısı az ve belli karakterler, şehir hikayelerinde ise dikkati dağıtacak kadar karakterler bol ve çeşitlidir. Sait Faik, yığınlar içindeki gizli hikayeleri bulup çıkardığı gibi, tabiat senfonisini de derinlere işleyen bir ustalıkla yaşatmasını bildi. İnsanları, kırları, denizi, tabiat köşeleri ve hayvanlarıyla, yaşamayı, bölünmez bir bütün olarak gördü. Kalemini bütün güzelliklerin hakkını aramak, vermek, göstermek uğruna kullandı.
Yirmi yıllık sanat hayatında bize Medarı Maişet Motoru (1944; 2. baskısı Birtakım insanlar adiyle, 1952) ve Kayıp Aranıyor (1953, 1958) adlarında iki roman, Şimdi Sevişme Vakti (1953, 1958) adlı bir de şiir kitabı bırakmış olan Sait Faik’in hikayeleri ise, şu on kitapta toplandı: Semaver (1936), Sarnıç (1939), Şahmerdan (1940), Lüzumsuz Adam (1948), Mahalle Kahvesi (1950). Havada Bulut (1951), Alemdağ’da Var Bir Yılan (1954), Az Şekerli (1954), Tüneldeki Çocuk (1955), Mahkeme Kapısı (1956). Son kitabına mahkeme röportajları toplanmışsa da, taşıdıkları hava bakımından bunlara da hikaye diyebiliriz; sondan önceki iki kitabında da röportajlarına rastlanır. Sait Faik’in 41 hikayesi, Sabri Esat Siyavuşgil tarafından Fransızcaya çevrilerek Un Point sur la Carte adlı bir kitapta derlendi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Hollanda’da yayımlandı (1962).
Abasıyanık (SAİT FAİK) Hikaye armağanı, ölümünden sonra annesi Makbule Abasıyanık, kitaplarının gelirinden karşılanmak ve Sait Faik’in ölüm yıl dönümlerinde (mayıs) bir önceki yılın en beğenilen hikaye kitabına verilmek üzere, 2 000 lira tutarında bir Sait Faik Abasıyanık Hikaye armağanı tesis etti (1955). Bu armağanı ilk beş yıl içinde şu hikayeciler kazandılar: 1955’te Gazoz Ağacı ve On İkiye Bir Var kitaplarıyla Sabahattin Kudret Aksal ile Haldun Taner; 1956’da Haney Yaşamalı kitabıyla Tahsin Yücel; 1957’de Değişik Gözle kitabiyle Necati Cumalı; 1958’de Kardeş Payı kitabıyla Orhan Kemal; 1959’da Berber Aynası kitabıyla Oktay Akbal. Makbule Abasıyanık’ın ölümünden sonra, vasiyeti gereğince bütün mirasıyla beraber, oğlunun kitaplarının telif hakkı da Darüşşafaka’ya kaldı.
Darüşşafaka cemiyeti vasiyetnamede öngörülen 2 000 liralık armağanı 4 000 liraya yükseltti armağanı kazanan eser, yazarın ilk hikaye kitabı ise 5 000 lira verilmesi kararlaştırıldı. Bu devrenin ilk armağanı, yazarın onuncu yıldönümünde Sait Faik Abasıyanık müzesinin açılış günü dağıtıldı. Adnan özyalçıner Sur, Mehmet Şeyda Başgöz Etme Zamanı adlı hikaye kitaplarıyla armağanı kazandılar; 1965’te Mahmut özay Yorgo, Kâmuran Şipal Elbiseciler Çarşısı; 1966’da Cengiz Yörük Çölde Bir Deve; 1967’de Tarık Dursun K. Yabanın Adamları; 1968’de Muzaffer Buyrukçu Kavga adlı kitaplalarıyla Armağanı kazandılar.
Abasıyanık (SAİT FAİK) müzesi, İstanbul’da, Burgaz adasında, yazarın oturduğu, eserlerini yazdığı köşk ölümünün onuncu yılında (11 mayıs 1964) müze olarak halka açıldı. Köşkün gereken onarımını Dârüşşafaka cemiyeti yaptırarak, Sait Faik Abasıyanık Kültür Mirası ve Sait Faik Müzesi İstişare komitelerinde çalışmak üzere, yurdumuzun tanınmış edebiyatçılarını davet etti. Müze bir görevli tarafından yönetilir. Giriş serbesttir.
Son Yorumlar