14. yüzyıl başlarında Anadolu, Balkanlar ve Bizans İmparatorluğu’nun siyasi durumu hakkında bir araştırma yapınız. Alaaddin Keykubad’ın ölümünden sonra ülke içinde karışıklıklar baş gösterdi. Asya’nın büyük bölümünü ele geçiren Moğollar, Anadolu’nun içlerine kadar ilerlediler. Selçuklu ve Moğol orduları Sivas’ın doğusunda Kösedağ Savaşı’nda karşılaştılar. Selçuklu ordusu sayıca daha kalabalık olmasına rağmen Moğol ordusunun saldırısı karşısında dağıldı (1243).
Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu’da Moğol hâkimiyeti başladı. Moğollar, Anadolu’ya gönderdikleri vali ve komutanlarla ülkeyi yönetmeye başladılar. Son Selçuklu hükümdarı II. Mesud’un ölümü ile Türkiye Selçuklu Devleti son buldu (1308).
Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun büyük bölümü Moğol hâkimiyetine girdi. Türkler, Türkiye Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve yıkılması sürecinde beylikler kurarak bağımsızlıklarını korumaya çalıştılar. Böylece Anadolu’da siyasi birlik parçalandı; yeniden beylikler dönemi başladı. Bu beylikler, özellikle Anadolu’nun batısında Moğol baskısından uzak Bizans İmparatorluğu sınırında kuruldu. Kısa sürede Bizans’a ait toprakları fetheden Türk beylikleri Marmara ve Ege Denizi’ne ulaştılar. Böylece Anadolu’nun tamamına yakını Türk hâkimiyeti altına girdi. Beylikler Anadolu’da düzen ve asayişi yeniden sağladılar.
Germiyanoğulları ve Karamanoğulları, beylikler içinde en güçlü ordulara sahipti. Bunların askerleri sürekli eğitim ve manevralarla kendilerini yetiştirirlerdi.
Uç bölgelerinde görev alan Türkmen beyleri, Anadolu’ya obaları, boy ve oymakları ile geldiler. Daha
sonra gelen Türkmenler nüfusun artmasını sağladı. Türkmen Beylikleri bağımsızlıklarını kazanınca Anadolu’da yeni bir Türkleşme ve canlanma dönemi başladı. Moğolların baskısıyla Türkmenler, Batı’da Bizanslılara karşı fetihlere giriştiler. Uçlarda yapılan savaşların gaza ve cihat anlayışıyla olması fetih hareketlerini hızlandırdı. Bu beylikler, Anadolu’nun Türkleşmesine ve buradaki Türk kültürünün kökleşmesine katkıda bulundular. Göçebelere toprak verdiler.
XIV. yüzyılda Türkiye’nin batısında bulunan beylikler, Ege Denizi’ndeki ticaret şehirlerini ele geçirerek
Avrupalılarla ticari temaslarda bulundular. İzmir ve Selçuk gibi önemli ticaret merkezlerine sahip olan Aydınoğulları (kuvvetli donanmaları ile) bu bölgede söz sahibi oldular. Menteşeoğulları ve Saruhanoğulları bulundukları yerlerde önemli ticaret merkezlerine sahip oldular. Bu beylikler, Adalar ve İtalyan şehirleri ile ticari ilişkiler kurdular. Bu beyliklerin bastırdıkları paralar İtalya şehirlerinde de kullanılmaya başladı.
XIV. yüzyılda Türk dili ve edebiyatında büyük gelişmeler oldu. Bunda şairlerin Türkçe söylemeleri ve yazmaları büyük rol oynadı. Kırşehirli fieyh Ahmed Gülşehrî, devrinin tanınmış şairlerindendir. Âşık Paşa da eserlerinde sade bir Türkçe kullanmıştır. Bu yüzyılda Hoca Mesud, Aydınoğlu Umur Bey adına Kelile ve Dimne’yi Farsçadan Türkçeye tercüme etti. Germiyanoğullarından Yakup Bey Türkçenin gelişmesine katkıda bulundu. Kadı Burhaneddin Ahmed ise Azeri lehçesi ile yazdığı Türkçe Divan’ı ile Türkçenin gelişmesine hizmet etti.
Son Yorumlar