1. Dünya Savaşı (1914 – 1918)
Avusturya – Macaristan veliahdı Ferdinand, Sırbistan ziyareti sırasında Sırp Gavrilo Princip (Gavrilo Prinsip) tarafından öldürüldü. Avusturya – Macaristan bu olay üzerine Sırbistan İki devlet arasında başlayan savaş, İtilaf ve İttifak devletlerinin katılımıyla büyük bir dünya savaşı halini aldı.
a. 1. Dünya Savaşında Osmanlı Devleti
I. Dünya Savaşı başladığında Osmanlı Devleti tarafsızlığını ilan etmişti. Ancak Trablusgarp ve Balkan Savaşlarında büyük toprak kaybeden , kaybettiklerini geri alabilmek için hem askeri hem de siyasi çalışmalar yapmaya devam ediyordu. Avrupa’daki bloklaşmada kendine yer arayan Osmanlı Devleti İtilaf Devletleri safında yer almak istiyordu. Fakat İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti topraklarını paylaşma niyetinde oldukları için bu teklifi reddetti. Bu durumda yalnız kalmak istemeyen Osmanlı Devleti, Almanya’nın da yoğun çabaları sonucunda İttifak Devletleriyle görüşmelere başladı. Osmanlı iktidarındaki İttihat ve Terakki üyelerine göre savaşı Almanya kazanacaktı ve onun yanında yer alınmalıydı. Almanya da Osmanlı Devletini yanında görmek istiyordu. Osmanlı Devletinin savaşa girmesiyle Ruslara ve İngilizlere karşı yeni cepheler açılacak ve Almanya’nın yükü hafifleyecekti. İngiltere’nin Uzak Doğudaki sömürgeleriyle yolları kesilecek ve Rusya’ya yardım gidemeyecekti. Ayrıca halifenin cihat çağrısıyla İngiliz sömürgesi altındaki Müslümanlar, Osmanlı Devleti adına savaşacaklar ve İngiltere’yi zor durumda bırakabileceklerdi. 2 Ağustos 1914 tarihinde gizli Türk – Alman ittifakının imzalanması sonucu Osmanlı Devleti İttifak Devletleri tarafında yer aldı.
İngiliz donanmasından kaçan iki Alman gemisi Goeben ve Breslau (Goben ve Breslav) Osmanlı Devleti’ne sığındı. Osmanlı Devleti, gemileri Almanya’dan satın aldığını bildirdi. Goeben’e Yavuz, Breslau’a Midilli adı verildi. Bu gemiler Karadeniz’e açılarak Rusya’nın Sivastopol ve Odessa Limanlarını bombaladı. Bu olay sonucunda Osmanlı Devleti İttifak Devletlerinin yanında savaşa girmiş oldu.
Osmanlı Devletinin katılmasıyla savaşta yeni cepheler açıldı ve savaş daha geniş bir alana yayıldı.
Galiçya – Romanya – Makedonya Cepheleri
Bulgaristan ve Avusturya Macaristan İmparatorluğu’na yardım için savaşıldı. Rusya savaştan çekilince cepheler kapandı.
Kafkasya Cephesi
Bu cephede Rusya ile mücadele edildi. Rus güçlerini durdurmak ve Orta Asya Türkleri ile birleşmek için savaş yapıldı. 3 Mart 1918’de Brest – Litowsk Antlaşması ile cephe kapandı.
Çanakkale Cephesi
İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti’ni savaş dışında bırakmak ve Rusya’ya yardım gönderebilmek amacıyla Çanakkale Boğazı’na saldırdılar. Önce denizden saldıran İtilaf Kuvvetleri 18 Mart 1915’te büyük bir yenilgi aldı. Denizden geçemeyen İtilaf kuvvetleri karadan başlattıkları çıkarmalarda da Mustafa Kemal ve diğer Türk komutanlarının yönetimindeki Türk ordusu karşısında bir kez daha mağlup oldu.
Irak Cephesi:
İngiltere’nin Orta Doğu petrollerini korumak ve Rusya’ya Kafkaslardan yardım götürmek istemesi nedenleriyle bu cephe açıldı. Bağdat ve Kerkük’ü alan İngilizler başarılı oldu.
Suriye – Filistin Cephesi
Kanal Cephesi’ndeki yenilgi üzerine kuzeye ilerlemek isteyen İngilizlerle savaşıldı. Arap kabilelerinin de yardımıyla İngilizler Suriye’yi ele geçirdi.
Kanal Cephesi
Bu cephe İngiltere’nin sömürge yolu bağlantısını kesmek ve Mısır’ı geri alabilmek için açıldı. İngilizler savaşta başarılı oldu ve Sina Yarımadası’nı ele geçirdiler.
Hicaz – Yemen Cephesi
Arap Yarımadası’ndaki İngiltere ilerleyişine karşı ve kutsal yerleri korumak için bu cephede İngilizlerle savaşıldı. İngilizler Hicaz Bölgesi’ni ele geçirdiler.
b. 1915 Ermeni Olayları
Rus ordularının Osmanlı ve Rusya’daki Ermenilerden kurulmuş olan gönüllü birlikler öncülüğünde doğuda Osmanlı topraklarına girmesiyle Osmanlı ordusunda bulunan Ermeniler de silahları ile birlikte firar ederek Rus kuvvetlerine katıldılar. Seferberlik ilanına rağmen askere gitmeyi reddeden Ermeniler de dağa çıkarak çeteler oluşturdular. İlerleyen Rus orduları 1915 yılı ortalarından itibaren Van, Muş ve Bitlis’i, ardından da Erzurum, Erzincan ve Trabzon’u işgal ettiler.
Aslında Ermeniler, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na katılmasını fırsat olarak görmüşlerdi. Hınçak ve Taşnak komitelerinin öncülüğünde Anadolu’nun birçok yerinde isyan başlattılar ve Rusların işgal ettiği bölgelerde masum halka karşı katliama giriştiler. Kendilerine katılmayan Ermenileri bile öldürmekten çekinmediler. Ermeni komitelerinin “Kurtulmak istiyorsan önce komşunu yok et.” talimatı üzerine isyancı Ermeniler, eli silah tutan Türk erkeklerinin cephelerde bulunması ile savunmasız kalan Türk köylerine saldırarak katliam yaptılar. Van’ın Zeve köyünde olduğu gibi birçok köyün halkını çoluk çocuk demeden katlettiler. Kayseri’de, Maraş’ta, Muş’ta, Bitlis’te, Diyarbakır’da, Elazığ’da ve Van’da isyan ederek katliamda bulundular. Ayrıca Osmanlı kuvvetlerini arkadan vuran Ermeniler, Osmanlı birliklerinin harekâtını engellemiş, ikmal yollarını kesmiş, köprü ve yolları imha etmiş, Rusya’ya casusluk yapmış ve bulundukları şehirlerde isyan ederek Rus işgalini de kolaylaştırmışlardır.
I. Dünya Savaşı’nın bütün hızıyla sürdüğü Çanakkale Cephesi’nde ölüm – kalım mücadelesinin verildiği bu dönemde, Osmanlı Devleti, Ermeni – Rus iş birliğini önlemek için birtakım önlemler almak zorunda kaldı. 24 Nisan 1915’te “Ermeni komite merkezlerinin kapatılması, belgelerine el konulması ve komite başkanlarının tutuklanması”nı bir genelge ile tüm komutanlıklara bildirdi. Bu genelge üzerine İstanbul’da Hınçak ve Taşnak komite büroları kapatılarak üyeleri tutuklandı. Ermenilerin, 1915 olaylarının yıl dönümü olarak andıkları 24 Nisan günü bu genelgenin yayımlandığı gündür.
Alınan önlemler sonuç vermeyince 27 Mayıs 1915’te Tehcir (Göç) Kanunu çıkarıldı. Bu yasa ile Ruslarla iş birliği yaparak katliama girişen Ermeniler , tehlike oluşturdukları için yaşadıkları illerinden güvenli bir Osmanlı toprağı olan Suriye’ye göç ettirildiler. Osmanlı Devleti, savaş içinde olmasına rağmen göç ettirilen Ermenilerle ilgili tedbir ve önlemler almıştır. Göç ettirilen Ermenilerin vergileri ertelenmiş, diledikleri eşyalarını almalarına izin verilmiş, yol boyunca saldırılara karşı korumak ve ihtiyaçlarının giderilmesi için memurlar görevlendirilmiş, can ve mal güvenlikleri için karakollar kurulmuştur. Ayrıca I. Dünya Savaşı’nın sona ermesi halinde uygulanmak üzere Tehcir Kanunu’na tabi tutulan Ermenilerin dönüşlerini düzenleyen Geri Dönüş Kararnamesi yayınlanmıştır.
Son Yorumlar