Bir enerji türünü başka bir enerji türüne dönüştürmek ya da belli bir etki oluşturmak amacıyla birleştirilmiş düzenekler bütünü.
Makinelerin incelenmesi ve ortaya konulması, mühendislik tekniklerinden kaynaklanır ve karmaşık hesaplar gerektirir. Otomatizm ve düzenleme sistemleri, bir makinenin çalışmasının, yapacağı işleve uyarlanmasını sağlar.
Makinenin kökenleri kaldıracın bulunmasına kadar uzanır (İ.Ö. 5000). Askeri mühendisler, eskiden kentlerin kuşatılmasında kullanılan savaş aletlerini gerçekleştirmek için çıkrık, ip ve makara gibi basit makine düzeneklerinden yararlanmışlardır.
Bilimsel yazıların yayımlanmasını sağlayan baskı makinelerinin ortaya çıkmasıysa XV. yy’da, Rönesans’ın başlangıcında oldu. Bu dönemde Leonardo da Vinci, sonraları havacılıkta kullanılan ilkelere göre yapılmış “uçan makineler”e ilişkin dikkat çekici araştırmalar gerçekleştirdi.
İlk sanayi makineleri XVIII. yy’da yapıldı (1769 da buhar makinesi). XIX. yy’da çok sayıda yeni makine çeşitleri bulunarak halkın kullanımına sunuldu (1830’da dikiş makinesi. 1873’de yazı makinesi). Bu yüzyıl gerçekten de makinelerin sanayide yaygın olarak kullanılmaya başlandığı dönem oldu. İnsan makinelerin ve sanayileşmenin çevresindeki gücü kırmayı ve en eski düşlerini gerçekleştirmeyi sağlayacağını düşünüyordu; oysa makineleşme insanın etkinliklerini giderek ortadan kaldırmış, bireyin özgürlüğüne karşı çıkarak, yeni iktisadi ve siyasal sistemlerin doğmasına yol açmıştır.
İnsan-makine birlikteliği çoğunlukla makine yararına oldu ve makineleşmenin insan özgürlüğüne etkisi üstüne yapılan tartışmalar günümüzde de varlığını sürdürdü. Bilgisayarların ortaya çıkması ve otomatikleştirme bu konudaki tartışmayı yeniden başlattı ama bu. eskisi kadar yoğun olmadı; çünkü hesap makinelerine komutları veren insandı.
Makinelerin Sınıflandırılması
Makineler, basit makineler ve bileşik makineler olarak sınıflandırılabilirler.
Oldukça zayıf bir fiziksel kuvvet kullanarak enerjinin geliştirilmesini sağlayan basit makineler az sayıda bileşen içerirler. Bunların arasında kaldıraç, makara,palanga, çıkrık, kriko sayılabilir.
Bileşik makineler çok fazla bileşenlerden oluşurlar ve yaptıkları işlevlere (enerjiyi dönüştürmek ya da üretmek veya bir işi insanın yerine gerçekleştirmek için enerjiyi kullanmak) göre sınıflandırılabilirler. Birinci kategoride hidrolik makineler (türbinler), elektrik makineleri (dinamolar, alterna- törler), termik makineler (buhar makineleri, soğutma makineleri), pompalar, vantilatörler, kompresörler yer alır. Bu kategorideki makinelere, çıkışta yararlanılan güç ile girişte kullanılan güç arasındaki oran olan verim kavramı uygulanır; verim, giriş ve çıkıştaki enerji yitimlerinin bağıl önemini belirtir. Bir elektrik makinesinin verimi en çok % 95, içten yanmalı bir motorunki yaklaşık % 30, bir buhar makinesininkiyse % 10’dur. İkinci kategorideyse işlev olarak enerjiyi, insanın fiziksel ya da zihinsel etkinliklerinde yardımcı olmak ya da bunların yerini almak için kullanan makineler gruplandınlabilir. Bu kategorinin en belirgin türleri, işlevi parçaları işlemek olan takımtezgâhıdır. Bunlara ayrıca, tarım makinelerini (biçerdöverler), ağaç işlerinde kullanılan makineleri (rende makineleri), dokuma makinelerini, demir sanayisiyle ilgili makineleri (hadde makineleri), maden ocağı makinelerini (havözler), dizgi makinelerini (linotipler), yazı makinelerini, baskı makinelerini (rotatifler), ev işlerinde kullanılan makineleri (çamaşır makineleri, sebze ayıklama makineleri, ütüler), kaldırıcı makineleri (asansörler) de eklemek gerekir. Bu tür makinelerin kullanımı makineleşme ve otomatikleşme kavramlarına bağlıdır. İnsana düşüncelerinde, hesaplarında ve kararlarında yardımcı olan makineler arasında da hesap makineleri, bilgisayarlar, tarama ve sınıflandırma makineleri, çeviri makineleri, vb. sayılabilir. Pek çok bileşen içeren bu makinelerde genellikle elektronikten ve boyutları küçültme (minyatürleştirme) tekniklerinden yararlanılır.
Son Yorumlar