A.B.D’li ruhbilimci ve felsefeci (New York, 1842-Chocorua, New Hampshi- re, 1910).
Resim, kimya, Amazon bölgesinin keşfedilmesi gibi çeşitli alanlarda çalıştıktan sonra 1869’da tıp doktoru, 1872’de fizyoloji ve daha sonra Harvard’da felsefe profesörü (gerçek yeteneği bu konudaydı) olan William james 1891’de, on iki yıl önce hazırlamaya başladığı ve ruhbilimde bir çığır açan The Principles of Psychology’yi (Ruhbilim İlkeleri) yayımladı. Bu kitabmda düşünceyi bir bilinç akışı olarak betimledi ve Bergson’un “derin ben” kuramına temel hazırladı. William james’e göre bilinç, kişiseldir, durmadan değişir, sürekli olarak ayıklamalar yapar, vb.
Gene aynı kitapta, heyecanların çevresel kuramıyla, geleneksel ruhbilimin aşırı zihinciliğini eleştirdi ve fizyolojik olayların oynadığı temel rolü ortaya koydu. Organizmayı bir bütün olarak ele alan bu yeni görüş, bir sonraki kuşağın davranışçılığına zemin hazırladı. William james, Amerikan ruhbiliminin işlevcilik doğrultusuna girmesini sağladı. İşlevcilik insanoğlunun çevresine uyarlanmasını sağlayan ruhsal olayların betimlenmesine önem veriyordu.
Pragmacılık
William james’in felsefe görüşleri, özgün bir yan taşır. Bergson, William james’in Pragmatism (Pragmacılık) adlı yapıtına 1911’de yazdığı önsözde bu felsefe görüşünün temelini şöyle açıkladı: “Öteki öğretiler için yeni bir doğru, bir keşif olduğu halde, pragmacılık için bir icattır.” Ama bu icat, keyfi bir şey değildir ve ortaya koyabileceği uygulamaların verimliliğine göre değerlendirilir.
Pragmacılık, günlük yaşamın dünyası ile felsefe sistemlerinin dünyası arasındaki kopukluğu ortadan kaldırmaya yönelir. Her kuramın, tartışmayı sona erdiren bir yanıt olmaktan çok, bir araştırma aracı olduğunu ileri sürer. Metafizik gibi bilim de, dünyanın kendinde gerçekliğini bulmaya yönelmez. Bilim, deneyimin yasalarını düzenlemeye elverişli bir dildir yalnızca.
William James, maddeci olmadığını söyler ve dinsel inancı inceleme tarzını da, bunun kanıtı olarak gösterir. Ona göre dinsel inancın benimsenmesinden doğan sonuçlar, birey ya da topluluk için somut bir değer taşıyorsa, bu inancın doğru olduğunu söyleyebiliriz.
Son Yorumlar