Uygarlık Yolunda Atılan Adımlar Nelerdir? Genç Türkiye’nin uygarlık yolunda ilerlemesi için çağdaş düzenlemelere ihtiyacı vardı. Uygar toplumlarla ilişkilerimizi kolaylaştıracak ve toplum içindeki kargaşayı önleyecek düzenlemeler yapılmalıydı.
Kılık ve Kıyafette Yapılan Değişiklikler Nelerdir?
Çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti Döneminde kullanılan çarşaf, peçe, fes, şalvar, cüppe, takke, sarık gibi kıyafetler toplumda karışıklığa sebep oluyordu. Türkiye Cumhuriyeti halkını çağdaşı ülkelerdeki gibi ve görünüşü ile de medeni bir toplum haline getirmek amacında olan Atatürk, 1925 yılında Şapka İnkılabı‘nı gerçekleştirdi. Kılık kıyafette değişikliğe gidildi. Böylece halkımız, çağdaş bir giyim tarzına kavuştu ve kıyafette uygar milletlerle birlik sağlandı.
Tarım Alanında Yapılan Yenilik ve Değişiklikler Nelerdir?
Osmanlı Devleti Döneminde eski yöntemlerle yapılan tarım faaliyetleri nedeniyle topraktan istenen verim alınamıyordu. Atatürk, ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak için her alanda olduğu gibi tarım alanında da yenilikler yapılmasını sağlamıştır. Milli ekonomimizin temelinin tarım olduğu inanan Atatürk, tarımda kalkınmaya önem vermiştir. Cumhuriyetle birlikte modern yöntemlerle tarım yapılmaya başlandı, tarımda makineleşmeye gidildi, çiftçinin ödemekte zorlandığı aşar vergisi kaldırıldı. Ayrıca çiftçiye örnek olması için modern çiftlikler kuruldu. Atatürk Orman Çiftliği bu çiftliklerden biridir.
Takvim, Saat ve Ölçülerde Yapılan Değişiklikler Nelerdir?
Osmanlı Devleti zamanında arşın, endaze, okka gibi ölçü birimleri kullanılıyordu. Hafta tatili cuma günü idi. Rumi ve hicri takvimler kullanılıyor, zaman güneşin doğuş ve batışına göre ayarlanan saatlerle ölçülüyordu. Bu durum batılı devletlerle aramızda gerek resmi gerekse ticari ilişkilerimizde sorunlar yaşanmasına neden oluyordu. Cumhuriyetin ilanından sonra bu zorlukları ortadan kaldırmak için çalışmalara başlandı. Önce 26 aralık 1925’te çıkarılan bir kanunla miladi takvim kabul edildi. Çağdaş dünyanın kullandığı saat sistemine geçilerek bir gün 24 saate bölündü. 1931 yılında ise uzunluk ölçüsü olarak metre, ağırlık ölçüsü olarak da kilo kabul edildi 1935 yılında da hafta tatili, cumartesi öğleden sonra ve pazar günü olarak belirlendi.
Medeni Kanun’un Kabulü
Osmanlı devleti Döneminde hukuk işleri, din kurallarına göre belirleniyordu. Bu kurallar, Türk halkının gereksinimleri karşılamada yetersiz kalıyordu. Evlenme, boşanma ve miras gibi konularda kadın ve erkek arasında eşitsizlik söz konusuydu. 17 Şubat 1926 yılında kabul edilen Medeni Kanun ile kadın erkek eşit haklara sahip oldu. Tek kadınla evlilik ve remi nikah zorunluluğu getirildi. Kadına boşanma ve miras hakkı tanındı.
Soyadı Kanunu
Osmanlı Devleti zamanında kişiler, adlarının yanına baba adı, doğum yeri gibi bilgiler yazılarak ayırt ediliyorlardı. Bu durum okul, tapu, miras gibi işlemlerin yapılması sırasında karışıklığa, yanlışlığa ve haksızlıklara neden oluyordu. 21 Haziran 1934 yılında çıkarılan Soyadı Kanunu ile yaşanan bu tür sıkıntılara son verildi. Artık kişiler, kendi adı ve ailesi ile ortak kullanacağı bir soyadına sahip olacaktı. 24 Kasım 1934’te toplanan TBMM tarafından Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya ATATÜRK soyadı verildi.
Comments