Ulusal Egemenlik İlkesi Nedir? Egemenlik kavramının klâsik açıklamaları Rousseau’ya, bir anayasa ilkesi haline gelmesi de Fransız Devrimine aittir. 1789 devrimcilerinin amacı, klâsik deyimi ile egemenlik tacını, kralın başından alıp, ulusun başına koymak, istibdadın, haksız, temelsiz ve akıldışı olduğunu ilân etmek ve egemenliğin kaynağının toplumda olduğunu vurgulamaktı. Fransız Devriminin etkisi altında kalan Kıta Avrupasında, ulusal egemenlik, demokrasinin ayrılmaz bir parçası olmuş ve hemen hemen tüm anayasalarda yer almıştır.
Ulusal egemenlik ilkesine göre, devlet içinde en üstün irade olan egemenlik ulusa aittir. Ulusa ait olan egemenliğin bazı özellikleri vardır; egemenlik tektir, bölünemez ve başkasına devredilemez, ancak temsilciler eliyle kullanılabilir.
a) Egemenlik, ulusun iradesidir. Nasıl ulus, ulusu oluşturan bireylerin üstünde ve onlardan ayrı, soyut bir hukuksal ve siyasal gerçek ise ulusun iradesi de, ulusu oluşturan bireylerin iradeleri dışında, ayrı bir iradedir. Bireysel iradelerin bir toplamı değil, bir sentezi olarak, tek bir iradedir.
b) Egemenlik, bölünmez ve devredilemez. Egemenlik, bölünmez bir hak olarak ulusa aittir. Egemenlik, vatandaşlar arasında paylaşılmaz ve kimseye devredilemez.
c) Egemenlik, ancak ulusun temsilcileri eliyle kullanılabilir. Egemenliğin kaynağının ve sahibinin ulus olması, egemenliğin tüm vatandaşlar, ya da bir bölümü tarafından kullanılması olan, doğrudan veya yarı doğrudan demokrasi ile bağdaşmasına engeldir. Ulusal egemenliğin kullanılması, ancak temsili demokrasi yolu ile ve ulus temsilcileri eliyle olabilir.
d) Temsilciler, ulusal iradeyi kendi serbest iradelerine göre kullanırlar. Temsilcileri seçenlerin, temsilcilerine emir vermesi veya temsilcileri görevden uzaklaştırmaları söz konusu değildir. Temsilcilerin ulus adına serbestçe hareket edebilmeleri sağlanmakta ve temsilcilerin seçmenlerce etkilenmesi, olabildiğince sınırlandırılmaktadır. Temsilciler, kendilerini seçen seçmenlerin değil, ulusun temsilcileridir.
e) Seçmenler bir hakkı değil, ulusun kendilerine verdiği görevi yerine getirirler. Ulus, temsilci seçme görevini tüm seçmenlere vermeyebilir. Ulus, ulusal egemenliği kullanacak olan temsilcilerin niteliğini ve seçim sistemini saptamakta serbesttir. Başka bir deyişle, ulusal egemenlik ilkesi, hem genel, hem sınırlı seçim yöntemine uygun bir ilkedir.
Son Yorumlar