Türklerin tarih boyunca yönetimleri altındaki milletlere gösterdikleri hoşgörü ile ilgili bir araştırma yaparak bu durumu kanıtlar nitelikte örnek olaylar bulunuz. Hoşgörünün Adresi Osmanlı bu konumuzda Daha farklı Osmanlının yönetimindeki farklı din ve milletlere hoşgörü ile davranma örnekleri bulabilirsiniz.
Osmanlı Devleti’nin varlığını sürdürdüğü toprakları düşünelim. Üç kıtada 600 yıldan fazla hüküm sürmüş bir devlettir. Birbirinden farklı milletler (Türk, Arap, Rum, Bulgar v.s.) ve farklı din ve mezhebe inanan insanlar (Müslüman, Hristiyan, Yahudi) bir arada yaşadı. Osmanlı Devleti bu farklılıklara rağmen insanları ahenk içinde idare etti. Hoşgörü ve adaleti yönetiminin temel esasları yaptı. Halk arasında dil, din, kültür ve değerleri ne olursa olsun ayrım yapmadı. Bu sayede insanlar kendi inanç, dil, kültür ve yaşam biçimini korudular. Bugün Balkanlarda, Orta Doğu’da insanlar kendi dillerini konuşabiliyor, kültürel değerlerini değişmeden sürdürebiliyorsa bu hoşgörü sayesindedir.
Hoşgörü ve adalet, Osmanlı Devleti’nin fetihlerini kolaylaştıran en önemli faktörlerdendi.
Fatih’in, Hristiyan halkı temsil etmesi için tayin ettiği patriğe verdiği yazıda şunlar yer almaktadır: “Kimse patriğe tahakküm etmesin. Kendisi ve maiyetinde bulunan büyük papazlar her türlü umumi hizmetlerden devamlı muaf olsun. Kiliseler, camiye çevrilmeyecektir. Düğün ve definler ile sair adetler Rum kilisesi usul ve kaidelerine göre eskisi gibi yapılacaktır.”
Son Yorumlar