Meclis’in, İstanbul’da ya da başka bir yerde toplanması uzun tartışmalara yol açmıştı.Müdafaayı Hukuk Heyet-i Merkeziyeleri, komutanlar ve İstanbul’daki milliyetçi aydınlarla uzun yazışmalar, görüşmeler yapıldı. Genel eğilim, Meclis’in İstanbul’da toplanması doğrultusundaydı. Mustafa Kemal Paşa ise, düşman işgali altmdaki bir kentte toplanacak Meclis’te ulusal iradenin gerçekleşemeyeceği görüşündeydi. Bu konudaki tartışmalar Kasım (1919) ayında sonuca bağlanarak, Meclis’in İstanbul’da toplanmasına karar verildi.
Ulusal hareketin şiddetle karşısında olan Hürriyet ve İtüaf Partisi ile ona bağlı kuruluşlar, başlangıçta seçime girmek istemişlerdi. Ama, Anadolu’ da Müdafaayı Hukuk Teşkilatı’mn egemen olduğu anlaşıldığından, parti seçime katılmama kararı almıştı. Seçimler büyük ölçüde Müdafaayı Hukuk Teşküatlarınm desteklediği adayların kazanmasıyla sonuçlandı.Heyet-i Temsiliye, 18 Kasımda milletvekillerine bir büdiri göndererek ülkenin genel durumu karşısında onları aydınlattı. Bu bildirinin gönderilmesindeki amaç, Meclis’te Kuvayı Milliye ilkelerine bağlı bir grup oluşturmaktı.
Son Osmanlı Mebusan Meclisi, İstanbul’da sadrazam Ah Rıza Paşa’nm bir konuşmasıyla, 12 Ocak 1920’de çalışmalarına başlamıştı. Bu Meclis, içinde bulunulan olağanüstü koşulların gereğini kavramış olarak görevini yapmaya çalıştı. Bu nedenle de şimşekleri üstüne çekmekte gecikmedi. 17 Şubat 1920’de Meclis, Misak-ı Milli’ yi (Ulusal And) bütün dünyaya ilan etti. Misak-ı MUli, Erzurum ve Sivas Kongrelerince kabul edümiş olan ilkelere göre Türkiye’nin kabul edebileceği barış koşullarım belirtiyordu.
Son Yorumlar