Peygamberler insanları ne gibi konularda uyarmış olabilirler? Allah (c.c.) tarafından gönderilen bir peygamber olarak Hz. Muhammed’in temel görevlerinden biri de insanları uyarmaktır. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Muhammed’in, insanları uyarma görevinin olduğunu açıkça ifade eden birçok ayet bulunur. Örneğin bu ayetlerden birinde, Yüce Allah Hz. Peygambere şöyle bir emir verir: “(Önce) en yakın akrabanı uyar.” (Şuarâ suresi, 214. ayet.) Başka bir ayette ise “(Resulüm!) Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” (Furkân suresi, 56. ayet.) buyrulur.
Hz. Muhammed (s.a.v.) kırk yaşında Peygamber olarak görevlendirilmiştir. O, yıllarca, putlara tapan, Allah’a şirk koşan, kötülük yapmayı alışkanlık hâline getirmiş bir topluma uyarılarda bulunmuştur. Toplumda yaşayanları sadece Allah’ın varlığına ve birliğine inanmaları, kötülükleri terk edip ahlaklı, erdemli bir şekilde yaşamaları konusunda uyarmıştır. “Allah, melekleri kendi katından bir vahiy ile kullarından dilediği kimselere, ‘Benden başka ilah yoktur. Bana karşı gelmekten sakının!’ diye uyarmak üzere gönderir.” (Nahl suresi, 2. ayet.) mealindeki ayette de peygamberlerin, insanları uyarma görevi olduğu açıkça ifade edilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de yer alan birçok ayet bizlere kötülüklerden, günah ve haramlardan kaçınmayı emreder. Yalan söylemeyi, hile yapmayı, haksızlık etmeyi ve adaletsiz davranmayı yasaklar. Toplumsal hu zuru bozacak davranışlardan kaçınmayı öğütler. Pek çok ayette de Yüce Allah, dünyada kötülük yapanların ahirette cezalandırılacaklarını belirterek bizleri uyarır. Esasen Kur’an-ı Kerim genel olarak bütün insanlar için bir uyarıcıdır. “Bu (Kur’an), Mekke ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Ahirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılarlar.” ( En’am suresi, 92. ayet.) mealindeki ayette bu gerçeğe dikkat çekilir.
Hz. Muhammed (s.a.v.), Yüce Allah tarafından kendisine verilen, insanları uyarma görevini en güzel şekilde yapmıştır. O, çevresindekileri Allah’a inanıp ibadet etmeleri konusunda uyarmıştır. Görevini yaparken de hiç kimseye baskı uygulamamış, zorlamada bulunmamıştır. Bu konuda Kur’an’ın, “… Sana düşen, sadece duyurmaktır (tebliğ etmektir). Hesap görmek ise bize aittir.” (Ra’d suresi, 40. ayet.) emrine titizlikle uymuştur. Peygamberlik hayatı boyunca her fırsatta insanları uyaran Hz. Muhammed, bazı kişilerin hâlâ putlara tapmaya devam ettiğini görünce de üzülmüştür. Onun bu şekilde üzüldüğünü gören Yüce Allah bir ayette, “Eğer Rabb’in dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekün iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mümin olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?” ( Yunus suresi, 99. ayet.) buyurmuştur.
“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” Sebe suresi, 28. ayet.
Yukarıdaki ayette verilmek istenen mesaj nedir? Arkadaşlarınızla yorumlayınız.
Peygambermizin vazifesi, insanları iyilikle cennetle müjdelemek, insanlar böylece nelerin Allah rızası için olduğu, hangi davranışların insanları cennete götürdüğü, hangi davranışların da cehennme götürdüğünü öğrenmiş oluyorlar.
Son Yorumlar