Birinci Beaconsfield Kontu Benjamin Disraeli, İngiliz siyasetçisi ve yazarı (Londra 1804-ay.y. 1881). Yahudi asıllı yazar İsaac D’İsraeli’nin (1766-1849) oğlu olan Birinci Beaconsfield Kontu Benjamin Disraeli, 1837’de milletvekilliğine seçilip, demokratik ilkeleri savunarak ve Peel’in serbest müdahale siyasetine karşı çıkarak, Tory Partisi’ni yenilemeye uğraştı; sonra Torylerin başına geçip, Lord Derby’nin başbakanlıkları sırasında (1852, 1858-1859, 1866-1868), hükümette görev […]
Acemi Nedir? Tarihi Anlamı Nedir? Kimlere Denir? ACEMİ Sıfat (Arapça acemi, yabancıya ait’ten; Türkçe telaffuzda «i» sesi kısa söylenir). Bir işte henüz usta olamamış, o işin gerektirdiği incelik ve mahareti öğrenememiş, tecrübesiz, toy: Biçâre kız da acemi (Şemseddin Sami); Fazıl’ın ruhunu […] acemi bir seyyah endişesi kapladı (Y. K. Karaosmanoğlu); Bir gün bir acemi biniciyi, […]
Acem Nedir? Ne Anlama Gelir? İsim (Arapça, acem, Arapların arap olmayanlara verdikleri ad). Iranlı: Peçuylu Haşan Paşa Acemlere karşı bir müddet mukavemet gösterdi (Münir Aktepe). Fars ırkından olmayan, İran yerlisi. Azerbaycan’daki şii Türkler. İran ülkesi: Mesihi gökten insen sana yer yok Yürü var gel Araptan ya Acemden (Mesihi). Çeşitli deyimler; Acem arslanı, sahte kahraman (acem […]
ACCİAİUOLİ (Donato) İtalyan hümanisti (Floransa 1429-Milano 1478). Plutarkhos ile Aristoteles’den Latinceye tercümeler yaptı. Charlemagne’ın hayatı üzerine yazdığı latince eserini, 1461’de kral Louis XI’e sundu. NİCCOLO (Montegufoni 1310-Napoli 1365), Giovanna I zamanında Sicilya sarayının has hazine nazırı. Doğu Latin imparatoriçesi Valois’li Catherine II tarafından oğulları Robert, Louis ve Philippe de Tarente’m yetiştirilmesi ile görevlendirildi. Yunanistan’a geçti […]
Accerler, Acciaccatura, Accolt, Accra, Accrington, Acedabya, Acele, Acciaccatura, Accipiter minullus
ACCERLER Dağları (Fransızca Tassili des Ajjer), Afrika’da, Büyük Sahra ortasında, dağ kütlesi; Hoggar’ın kuzeyindedir. Kısmen volkanik ve derin boğazlar ile yarılmış olan dağın yükseltisi 2 000 m.’yi geçer. Birçok neolitik kalıntı (kaya üzerine kazılmış resimler), bu bölgenin M.ö. VI. III. bin yıllarda, bugünküne göre daha az çorak olduğunu gösterir. ACCİACCATURA İsim, (İtalyanca acciaccare, örseleme, buruşturma […]
ACAR (Salih) Türk ressam ve dekoratörü (Sofya 1927). İlk ve orta öğrenimini Sofya’da tamamladıktan sonra Türkiye’ye geldi ve İstanbul Güzel Sanatlar akademisinde önce resim, sonra heykel bölümlerinde çalıştı. Sinema, tiyatro, otel v.b. umumi yapılardaki değişik teknikli dekoratif resimleriyle kendini tanıttı. Tablolarında bellibaşlı konu olarak çeşitli kuşları ele alan Acar, stilize edilmiş gerçekçi bir üslûp uygulamaktadır. […]
A cappella Sıfat, deyim, (İtalyan k., kilisede demektir). Rönesans devrinde sayısız kontrapuntacı’nın yazdığı çalgı eşliği olmayan, çok sesli dini müzik eserlerinin üslûbu hakkında kullanılır. (Continuo’dan [Sürekli pes ses] yararlanma, ancak XVII. yüzyılda yaygın bir hal aldı fakat, a cappella tarzı da ortadan kalkmadı.) : Zamanımızda bu terim, din dışı da olsa, çalgı eşliği bulunmayan koro […]
Acanthaceae, Acanthocinus, Acanthopanax, Acanthophis, Acanthophoenix, Acanthophyllum, Acanthostaurus
ACANTHACEAE İsim, Başlıca cinsi acanthus olan bir bitki familyası (İkiçenekliler sınıfının birleşik petallilefinden). Ansiklopedi; Bu familyadaki bitkiler ot veya çalılardır. Çiçekleri parlak renklidir, bir yaprağın veya bir braktenin koltuğunda hemen her zaman tek olarak bulunur. Bunlar çoğunlukla süs bitkileridir; bir kısmı tıpta, yumuşatıcı veya kuvvet verici olarak kullanılır. ACANTHOCİNUS İsim, Zooloji; Larvası kozalaklıların ağacında gelişen […]
AC aktinyum’un kimyadaki sembolü. ACABA veya ACEBA (Edat Arapça aceb, şaşılacak şey’den), Hayret, şüphe, tereddüt ifade eden soru edatı: Acaba bunu dün gece onbaşı mı getirdi? (R. N. Güntekin). Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı? (O. S. Orhon). Bunların hepsi de iş için mi bekliyorlardı aceba? (Orhan Kemal). ACAB AĞACI İsim, sıcak bölgelerde yetişen almaşık yapraklı […]
ABÜ (isim Fransızca abus). Aşırılık, ifrat: O, abüsünün kurbanı oldu (H. R. Gürpınar). ABÜ TAB (isim, Farsça âb, su; ü, ve; tâb, parlaklık). Eski Mecaz, Güzellik, letafet: Seyr kıl gör kim gülistânın ne âb ü tâbi var (Fuzuli), Tazelik, canlılık: Biraz şu rind-i İlâhiye âb ü tâb getir (Muallim Naci). Rum’da şi’re âb ütâbi evvel […]
Son Yorumlar